Gündem

Karar yazarı Çalıkuşu: Sınırlarımız metamfematin dolu sırt çantalarına nasıl bu kadar açık olabiliyor?

“Türkiye’de uyuşturucu tehdidi gün geçtikçe artıyor' demenin anlamsızlaştığı bir döneme geldik"

30 Eylül 2022 12:56

Karar yazarı Figen Çalıkuşu, “Türkiye’de uyuşturucu tehdidi gün geçtikçe artıyor” demenin anlamsızlaştığı bir döneme geldik. Eskiden geçiş noktası bir ülke idik, 'Yeni Türkiye' ile birlikte kocaman bir uyuşturucu pazarına dönüştük. Ali Sayan örneği, uyuşturucu kaynaklı vahşetin tüm bünyeyi sardığını söylüyor. Duymamak ne mümkün ama sağır duruyoruz. Bu ağır tehdide karşı toplumsal bir tepki gösterdik mi? Hâlbuki metamfetamin isimli maddenin ucuz ve kolay temin edilir olması nedeniyle gençler arasından hızla yayıldığı, yakalanan metamfetamin miktarının son iki yılda 4 katına çıktığı, bu suçtan yakalanan kişi sayısının 2 buçuk katına ulaştığı raporlarda yazılıp duruyor" değerlendirmesini yaptı.

Çalıkuşu yazısında, "Ama asıl soru yakalanmayan miktar, yakalanmayan suçlu sayısı… Ve bu uyuşturucu maddesinin sınırları pas pas edenler tarafından Afganistan’tan sırt çantalarıyla kolaylıkla getirildiği, içilebilir hale getirmek için açılan laboratuvar sayısının sürekli arttığı, bu işi İranlı mafyanın daha çok üstlendiği, laboratuvar için Ege bölgesini seçtikleri bilgileri de çoktan kamuoyuna mal oldu bile. Sınırlarımız metamfematin dolu sırt çantalarına nasıl bu kadar açık olabiliyor? Acaba İzmir limanına gelen 4.9 ton kokainin kime geldiği hala belli olmadığı için mi? Bunu ortaya çıkaracak bir savcı bulunamadığı için mi? Hatırlayın, ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu’ olarak duyurulan “bataklık” operasyonunda tutuklu sanık kalmadı… Ve çok daha önemlisi 2022 yılı bütçesinde, uyuşturucuyla mücadeleye ayrılan pay kısıldı… Bir annenin doğurduğu evladı katili oldu, bir vahşet yaşandı. Bir evlat annesinin başını kesti, balkondan aşağıya attı. Sebebi Türkiye’nin zehir tarlası haline gelmiş olması." düşüncesini dile getirdi.

Çalıkuşu şu ifadeleri kullandı: 

"Acaba hepimiz uyuştuğumuz için mi yaşanıyor bunlar, uyuştuğumuz için mi hiç tepki vermiyoruz? Bir felaketi nasıl oluyor da bu kadar aldırmaz biçimde seyrediyoruz? Sırt çantaları hayatlar alıyor..."