Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde basın danışmanlığını yapan Karar gazetesi yazarı Akif Beki, AKP ve MHP'nin milletvekillerinin transferine durdurmaya yönelik düzenleme çalışmasına ilişkin, "Milletvekillerinin bir partiden seçilip başka bir partiye geçmesi, siyasi ahlak sorunu da belediye başkanlarının değil mi?" değerlendirmesinde bulundu.
Beki, "Milletvekili transferlerini zorlaştıracak düzenleme, Meclis’in açılmasını bekliyordu. Dün açıldı. MHP ile AK Parti’nin nasıl bir formül üzerinde çalıştığı yakında çıkar ortaya. Halbuki... Ufukta erken ya da baskın bir seçim yoksa buna gerek de yoktu. Gelecek ve DEVA partileri, seçime girme şartlarını karşılayamadan hazırlıksız yakalanmayacaksa...Onları yarış dışı bırakacak bir baskın seçim planı yoksa...Seçmenin seçenekleri önden elenerek sınırlandırılmayacak demektir." görüşünü savundu.
Beki, "Önlerine bir engel çıkarılmayacaksa, böyle bir engellemeyi aşmaları için yeni partilere, Meclis’te grup kurdurulması da gerekmeyecekti. Kılıçdaroğlu, CHP’den milletvekili transferini bu ihtimale karşı bir destek teklifi olarak gündeme getirmişti.İhtimali kalmadıysa, muhalefet arasında bir demokratik dayanışma ihtiyacı da kalmıyordu. Öyleyse... Muhalefetin, olası bir baskın seçim önlemine neden hala önlem alma gayretinde iktidar? Bu konudaki soru işaretleri geçerliliğini koruyor. Ayrıca, milletvekillerinin bir partiden seçilip başka bir partiye geçmesi, siyasi ahlak sorunu da belediye başkanlarının değil mi? Yalova’nın Tavşanlı Belde Belediye Başkanı Mücahit Kaçar, geçen yıl Saadet’ten seçilmişti. Daha önceki gün, törenle AK Parti’ye transfer edildi." ifadesini kullandı.
Beki yazısında şunları kaydetti:
AK Parti, CHP’yle İyi Parti ve Saadet’ten belediye başkanı transferlerine kaldığı yerden devam ediyor. Korona molası verilmiş meğer...
Belediye başkanı parti değiştirince...A partisini göstererek aldığı oyu B partisinin eline toka etmiş olmuyor mu? Milli iradeyi yanıltmaya, sandık sonucunu seçmenin rızasını sormadan değiştirmeye girmiyor mu bu da? Milletvekili transferlerini yasaklama veya zorlaştırma gerekçesi, baskın seçim değil de siyasi ahlak deniyor. Belediyeleri de kapsamıyorsa kim inanır? Yine de böyle yapılacaksa bir önerim var. Bari, geçtiği partiye göre ahlaki mi, değil mi değişsin. Muhalefetten iktidar partilerine her türlü transfer ahlaki, diğerleri gayri ahlaki sayılsın.
“Yalnızca iktidar partilerinden muhalefete geçişlerle muhalefet partileri arasındaki değiş tokuşları bağlar” hükmü konsun mesela. İster milletvekili, ister belediye başkanı; ayrım gözetilmeden. Amaç, ahlak dışı transfere tedbir almaksa...Seçim hesabıyla alakası yoksa...Bu kriter, çok daha tutarlı ve inandırıcı olmaz mı? ‘Partisine göre ahlak’, bir öneri sadece. En doğrusunu, hiç şüphesiz Yüce Meclis çoğunluğuna sahip partiler bilir.
Yazının devamı için tıklayın