Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, annelerin siyasi partiler önünde yaptıkları oturma eylemlerine değinerek "Diyarbakır annelerini, Harp Okulu Öğrencilerinin annelerini, Cumartesi annelerini, Yasin Börü’nün annesini, Berkin Elvan’ın annesini Rabia Naz’ın annesini, Oğuz Arda Sel’in annesinin acısını paylaştığımızı ifade etmek istiyorum” dedi. Karamollaoğlu, “Dünya görüşleri, inançları, hayata bakış açıları ne olursa olsun bütün annelerin evlat acısı bizim de acımızdır. Onların mücadelesi bizim de mücadelemizdir. Fakat burada şu hususu da dile getirmek istiyorum. Kimse annelerin acısı üzerinden siyasi rant devşirmeye kalkışmasın. Evlat acısı çeken annelerin yüreğine bir de istismar acısı ekmesin” diye konuştu.
TIKLAYIN: 'Oturma eylemi rehberi: AKP önü yasak, muhalefet partileri serbest"
"Erdoğan ile görüşmemiz verimli geçti"
Karamollaoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin verimli ve faydalı geçtiğini dile getirdi. Karamollaoğlu, “Ülkemizle alakalı endişelerimizi aktardık kendileri de bizleri bu konularda dinledi. Hepimizin bildiği üzere bugün Türkiye’miz çok büyük badireler ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bunun yanı sıra dünyadaki gerginliklerde giderek artıyor. Bunların çözümü için önümüzde tek bir yol vardır o da; diyalog ve müzakeredir” dedi.
Karamollaoğlu, önümüzdeki günlerde diğer partileri de ziyaret edececeklerini açıkladı.
“Amerika bugün Ortadoğu’yu yeniden şekillendiriyor”
Dış politikada Suriye meselesinin önemli olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, “ABD ile bu bölgede huzuru sağlayacak bir mutabakat ortaya koymak mümkün değil. ABD ile huzur ve barış bir masada konuşulacak meseleler değildir. Amerika bugün Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmektedir. Bu oyunu hepimiz görmek mecburiyetindeyiz. Bugün Amerika’nın bölge ile alakalı tek bir amacı vardır o da Suriye’nin bölünmesi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin gerçekleştirilmesidir. Bu dediklerimiz birilerine afakî gelebilir fakat ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice; “22 İslam ülkesinin sınırını değiştireceğiz” demişti. Geldiğimiz noktada tarihe bir göz atarak bazı tarihi kararların nasıl alındığına ve ne zaman alındığına dikkat çekmek istiyoruz yoksa bu mesele anlaşılamıyor. Büyük Ortadoğu Projesi’nin adı Büyük İsrail Projesidir” ifadesini kullandı.
TIKLAYIN: Üçlü Suriye zirvesi öncesi liderler konuştu | Ruhani: Bazılarının peşinde olduğu yönetimi değiştirme yaklaşımı geçerliliğini yitirdi
Karamollaoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Suriye’de 9 yıldır devam eden bir savaş var bu sebeple barışı sağlamak için çok ciddi adımlar atılmasına ihtiyaç var. Bu sebeple Çankaya Zirvesi’nin çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Bu zirvede alınan kararların arkasında olduğumuzu belirtmek istiyorum. Eğer ABD bu kararlara burnunu sokmaya devam ederse bu neticeleri almanın kolay olacağını zannetmiyorum. Alınan kararların içerisinde önemli gördüklerimizi vurgulamak istiyorum;
-Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü karara bağlanmış
-Golan Tepeleri ile alakalı İsrail ve ABD’nin tavrının hukuksuz olduğu…
-Terörle mücadele kisvesi altında her türlü girişimi de reddediyoruz…
-Suriye’nin inşasında uluslararası destek kararını da olumlu buluyoruz.
Burada şunu da belirtmek istiyorum Bekri Mustafa misali Putin zirvede ayeti kerime okudu ne diyor ayette;
“Allah’ın sözlerini hatırlayınız, siz düşmansınız ama Allah sizin gönüllerinizi barıştırdı ve sizi dost yaptı”
Bu ayetin Putin tarafından okunması da manidardır… Müslümanlığımızı bize hatırlatıyor, bir araya gelmelisiniz diyor.
“Ekonomi can çekişiyor”
Dış politikanın yanında her hafta dile getirmek mecburiyetinde kaldığımız bir başka konumuz ise ekonomidir. Bakınız bu hafta da rakamlarla konuşacağız.
TUİK işsizlik rakamlarını açıkladı, rakamlar hem düşündürücü hem de can sıkıcı, ülkemizin ekonomik olarak içine girdiği çıkmazın en net göstergesi.
2019 yılı Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi oldu.
Haziran
2018 : % 10,2
2019 : % 13,0
İşsiz Sayısı
2018 : 3.315.000
2019 : 4.253.000
Geçen yıla göre İşsiz sayısında % 29 artış gerçekleşti. AK Parti iktidara geldiğinde 267 bin olan üniversite mezunu işsiz sayısı bugün 1 milyonu buldu. Burada dikkat çekmek istediğimiz bir husus daha var.
Basını takip ettiğimiz zaman iyimser bir hava pompalanmaya çalışılıyor. Bu güzel bir şey insanlar önümüzdeki yılların daha güzel olacağı kanaatine sahip olurlarsa huzur gelir. Ama siz rakamları çarpıtarak böyle bir huzuru getirmeye çalışırsanız orada güven ortamı kaybolur. Neden bunları söylüyoruz çünkü İŞKUR’da kayıtlı olan işsiz sayısı 4 milyon 418 bin, fakat TÜİK’de bu rakamlar daha düşük. Bilinmeli ki işsizlik rakamları ile oynayarak, işsizlik problemi çözülmez.
TIKLAYIN: Haziran ayı işsizlik rakamları açıklandı: Bir ayda 96 bin kişi daha işsiz kaldı
“İktidar tarihin başarılarını değil yanlış kararlarını örnek alıyor”
Geldiğimiz noktada başka bir manzara ile karşı karşıya kaldık. Bu deniz bitti, duvara tosladık dediğimiz manzarasının fotoğrafı… Borçlanma Genel Müdürlüğü kuruldu, gözümüz aydın! Artık plansız programsız borçlanmayacağız, borçlar tek elde toplanacak Çok açık bir şekilde söylemek istiyorum bu müdürlük modern bir Duyun-ı Umumi’ye İdaresidir. Neydi Duyun-ı Umumi’ye? Osmanlı borç almış borcu ödemek için yine borç almış o borcu ödeyememiş bunun akabinde bu kurum kurulmuş.
Resmi Gazete’de ilan edilen bu kurum 110 tane de personel istihdam edecekmiş. Bu karar gösteriyor ki borçlanma temel bir ekonomi politikası haline geldi. İktidarda bulunan arkadaşların tarihe olan ilgi ve merakını hepimiz biliyoruz. Fakat ne hikmetse tarihin başarılarını değil de hep yanlış kararlarını örnek aldıklarını görüyoruz.
“Mercedes alınmasına karşıyız”
Tekrar tekrar ifade ediyor ve inanıyoruz ki; içinde bulunduğumuz ekonomik krizden ancak üreterek ve israfı önleyerek çıkabiliriz. Borçlanarak, vergilerle bu ekonomi düzelmez. İsrafa alışan aile de, şirkette batmaya mahkûmdur aynı devletler gibi.Siz sırf itibar kazanmak için güç yetiremeyeceğiniz kıyafetler giyerseniz paçayı kurtaramazsınız, bir de yolsuzluğa bulaşırsınız ben bu parayı nereden bulacağım diye.
Bunun son örneği Cumhurbaşkanlığı için sipariş verildiği iddia edilen makam araçlarıdır. Mercedes marka 4 araç için, 80 milyon lira gibi bir meblağ ödeneceği iddia edilmektedir. Milletimiz işsizlikten bunalmışken, evine götüreceği sebzenin meyvenin hesabını yaparken bu arabaların alınması israftır.
80 Milyon belki çok büyük bir para değil fakat bu bir zihniyeti bir anlayışı gösteriyor. Bu mantıkla gidersiniz Türkiye’nin problemlerini çözemezsiniz. Bu milletin parasına yazıktır günahtır. Fakat milletimizin bu zor gününde 4 arabaya 80 milyon lira para vermek akıl karı bir iş değildir"
TIKLAYIN: “Almanya’dan gelen zırhlı Mercedes araçlar 4 başkan yardımcısı için alındı”