Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "'Yüzergezer değerlere' sahip olanlar anlamasa da Türkiye’de 'ahlak ve adalet eksenli' yeni bir dönemin zamanı gelmiştir. Herkesi aynılaştırmaya çalışanlar, bir diğerini asla hesaba katmayanlar anlamasa da farklılıkların olmasında rahmet ve hikmet vardır" ifadelerini kullandı.
Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda hükümeti eleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, şunları söyledi:
"'Yüzergezer değerlere' sahip olanlar anlamasa da, Türkiye’de ahlak ve adalet eksenli yeni bir dönemin zamanı gelmiştir. Herkesi aynılaştırmaya çalışanlar, bir diğerini asla hesaba katmayanlar anlamasa da, farklılıkların olmasında rahmet ve hikmet vardır.
"Çoğunluğu değil, çoğulculuğu esas almak iyidir"
“Dediğim dedik” diyen bir insanı güçlü kabul edenler bilmese de 'istişare ve ortak akıl' her daim tek akıldan evlâdır! Siyasette farklı seslerin âhengi güzeldir. Çoğunluğu değil, çoğulculuğu esas almak iyidir.
'Herkes her konuda benimle aynı düşünmeyebilir, ki zaten düşünmek zorunda da değildir. Ancak mutlaka aynı düşüncede olduğumuz konular vardır ve müştereklerimizde buluşabiliriz' diyebilmek ülkemizi rahatlatır."
"Onlar insanı, 'devletin nesnesi' kabul eder; biz ise her bir insanımızı 'devletin öznesi' kabul ederiz"
Hükümet ile kendi politikalarını karşılaştırarak madde madde sıralayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, şu paylaşımlarda bulundu:
"Onların söyleminde özne olan “biz”, bir avuç insan iken; bizim söylem ve anlayışımızda özne olan “biz”, 85 milyon insanın tamamıdır! Onlar insanı, “devletin nesnesi” kabul eder; biz ise her bir insanımızı “devletin öznesi” kabul ederiz.
"Televizyon ışığı altında hep birlikte bir odada oturmak zorunda kalan yüz binlerce ailenin hakkını savunuruz"
Onlar bir avuç müteahhittin çıkarını düşünür, biz evinin kirasını ödemekte zorlanan insanımızın derdiyle dertleniriz.
Onlar medya patronlarının milyarca dolarlık borçlarını tek kalemde siler, biz televizyon ışığı altında hep birlikte bir odada oturmak zorunda kalan yüz binlerce ailenin hakkını savunuruz.
"Biz 85 milyon için 'insanca yaşam' diyen bir siyaset anlayışına sahibiz"
Onlar aldıkları ihaleler üzerinden milyarlarca lira kâr eden enerji şirketlerinin menfaatini gözetir, biz elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemekte zorlanan milyonların hakkını gözetiriz.
Onlar kendi menfaatlerini önceleyen “maddiyatçı siyaset” anlayışına sahip iken, biz 85 milyon için “İnsanca yaşam” diyen, 'Önce ahlak ve maneviyat” diyen bir siyaset anlayışına sahibiz."