Gündem

Kanuni sansürü ve heykel düşmanlığı AB raporunda

Muhteşem Yüzyıl dizisi ve içki yönemeliği gibi konular AP'nin gündemine de girdi.

02 Şubat 2011 02:00

T24 -Türkiye’den son haftalarda tartışma konusu olan Muhteşem Yüzyıl dizisi ve içki yönemeliği gibi konular Avrupa Parlamentosu’nun (AP) gündemine de girdi.



AP’nin Hollandalı üyelerinden Ria Oomen-Ruijten her yıl olduğu gibi Türkiye raporunu hazırlıyor. Rapor, dün son halini almadan önce Dışişleri Komisyonu’nda (AFET) ele alındı.

Taslak bundan önceki yıllarla benzerlik taşıyor ancak, dün AFET’te birbirinden renkli değişiklik önergeleri sunuldu. Türkiye konusunda dördüncü kez rapor hazırlayan Oomen-Ruijten, belgesinde değişiklik yapılmasından hoşlanmasa da AP üyeleri 315 önerge verdi.

Değişiklik önergelerinde, Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatının konu edildiği Muhteşem Yüzyıl dizisinden, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kars’taki heykel için kullandığı “ucube” kelimesine kadar her şey var.

“Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Kanuni’yi cariyelerle ve alkol kullanırken tasvir ettiği gerekçesiyle diziyi eleştirdiği”, “Erdoğan’ın Kars’taki İnsanlık Anıtı’nı ucube olarak nitelendirdiği” tespitlerinin yapıldığı değişiklik önergelerinde, son dönemde atılan bazı adımlar da eleştiriliyor.

Önergelerden birinde, “Siyasilerin, sanat, kültür ve eğlenceye açık şekilde karışmalarından duyulan kaygı” dile getirilirken, bir diğerinde, “24 yaşın altındakilere yönelik alkol kıstılaması” endişe verici olarak değerlendiriliyor.


Denge arayışı

İngiliz parlamenter Andrew Duff’ın, “Müzakere süreci battı. Böyle giderse bir yıl sonra burada üyelik dışı alternatifler üzerinde görüşüyor olabiliriz” tespiti, belgeyle ilgili toplantının ruhunu yansıtır nitelikteydi. Yunan-Rum milletvekilleri, aşırı sağcı parlamenterler ve Ermeni lobisinin etkisindeki “geleneksel isimlerin” dışındaki kanatların seçimler öncesi Türkiye’ye doğru mesaj verme kaygısı içinde oldukları net şekilde hissedildi.


Raportör direniyor

Basın özgürlüğü, Ergenekon, toplumdaki kutuplaşma, hükümetin yetersiz kalan açılım girişimleri taslak belgenin öne çıkan vurguları arasında yer aldı. Oomen-Ruijten, Kıbrıs ve soykırım iddiaları konusunda “alan savunması” uyguluyor. Belgenin Kıbrıs sorunuyla ilgili olmadığını ve Ermenistan-Türkiye ilişkileri konusunda ileriye bakılması gerektiğini savunan Oomen-Ruijten’in bu konularda “aşırı görüşlere” ve “soykırım” ifadesine geçit vermemesi bekleniyor.
 

AP’nin Türkiye raporununun 10 Şubat’ta AFET’te bir kez daha ele alınması ve raportörün 315 değişiklik önergesini uzlaşı önergeleri aracılığıyla azaltması öngörülüyor. Rapora nihai halinin ise martta Strasbourg’da yapılacak oturumda verilmesi bekleniyor.