Eski CHP Uşak milletvekili ve bilişim teknolojileri konusnda çalışan araştırmacı yazar, Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu, internette erişim engellemeyi koalylaştıran, 5651 sayılı kanunda değişiklikler içeren düzenlemenin Meclis'te kabul edilmesi üzerine "Her bireyin internetteki tüm günlük faaliyetleri; yani, hangi siteleri gezdiği, hangi kelimeleri aradığı, sosyal ağlarda neler yaptığı vs kayda alınacak ve en az 1 en çok 2 yıl saklanacak. Kişisel Verileri Koruma Kanun Tasarısı yıllardır hazır beklediği halde, yurtiçinden ve AB’den gelen tüm baskılara karşın tasarıyı TBMM’ye getirmeyen hükümet, fişlemeyi kolaylaştıracak böyle bir veri toplamayı kanun zoruyla yaptırmak istiyor" dedi.
Yasa kapsamında kurulması planlanan Erişim Sağlayıcıları Birliği'nin internetin sansürlenmesi doğrultusundaki hükümet taleplerini uygulayacağını belirten Coşkunoğlu, "İnternet erişimi sağlayıcılarının üye olmaya zorunlu oldukları, hükümet güdümünde ve kontrolünde bir Birlik kuruluyor. Birlik’in esas amacı gizlenmeye çalışılsa da, hükümetin talep edeceği izleme ve sansür uygulamalarını yapacağı açıkça görülüyor" dedi.
Eski CHP Uşak milletvekili Prof. Dr. Osman Coşkunoğlu'nun yazılı olarak yaptığı basın açıklaması şöyle:
"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri" torba yasası kapsamında ele alınan,
Başbakan Erdoğan sosyal ağları önce “en büyük başbelası” ilan etti. Fakat, bir süre sonra “sosyal ağlarda güzel şeyler oluyor” demeye başladı. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi, AKP’nin kurduğu 6 bin kişilik maaşlı kadronun internette toplumu manipüle edebileceğini sandı. İkincisi, interneti kontrol altına almayı hedefleyen bir kanun çıkarmaya hazırlanıyordu.
Böyle bir kanun tasarısı bugün TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlıyor. Hem zamanlaması hem de TBMM’ye sunulma süreci, sinsi ve aceleci bir yaklaşım sergiliyor. Önce bir AKP milletvekilinin kanun teklifi olarak, ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla hiç tartışılmadan, aniden TBMM’ye geldi. Bütçe görüşmeleri biter bitmez hemen gündeme alınıp hızla komisyona gönderildi. Sonra, kanun teklifi bir anda hükümetin kanun tasarısı oldu ve internetle ilgili çok teknik maddeler “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri” ile ilgili bir torba kanun tasarısı içine yerleştirildi. Bu nefes kesen acele yanında zamanlama da dikkat çekici. Gündem yolsuzluk, yargı, paralel devlet konularıyla sarsılırken, bu gürültünün arkasına saklanarak, interneti hükümet kontrolü altına sokabilecek bir kanun, kamu oyunun dikkatinden kaçırılarak hemen, seçimlerden önce çıkarılmak isteniyor.
Zaten internet üzerinde gereksiz bir baskı oluşturan ve problemli olduğu kabul edilen 5651 sayılı kanunda değişiklikleri içeren gündemdeki kanun tasarısı, internete yeni bir darbe daha vuruyor. Teknik ayrıntılara girmeden tasarının olumsuz yönlerini ve sakıncalarını üç konu altında özetleyebiliriz.
Alan adı tabanlı bir erişim engellemesi yerine URL tabanlı anahtar kelime engelleme sistemi getiriliyor ve internetten erişimi keyfi olabilecek şekilde sınırlamak kolaylaştırılıyor. Örneğin, YouTube’un içinde kimin nasıl belirleyeceği belli olmayan anahtar kelimeler nedeniyle sakıncalı bulunan bir video nedeniyle YouTube’u engelleyip tepki çekmek yerine sadece videonun kendisine Türkiye’den erişilemez olabilecek.
Her bireyin internetteki tüm günlük faaliyetleri; yani, hangi siteleri gezdiği, hangi kelimeleri aradığı, sosyal ağlarda neler yaptığı vs kayda alınacak ve en az 1 en çok 2 yıl saklanacak. Kişisel Verileri Koruma Kanun Tasarısı yıllardır hazır beklediği halde, yurtiçinden ve AB’den gelen tüm baskılara karşın tasarıyı TBMM’ye getirmeyen hükümet, fişlemeyi kolaylaştıracak böyle bir veri toplamayı kanun zoruyla yaptırmak istiyor.
İnternet erişimi sağlayıcılarının üye olmaya zorunlu oldukları, hükümet güdümünde ve kontrolünde bir Birlik kuruluyor. Birlik’in esas amacı gizlenmeye çalışılsa da, hükümetin talep edeceği izleme ve sansür uygulamalarını yapacağı açıkça görülüyor.
Ülkemiz bilgi teknolojileri konusunda dünyada çok gerilerde yer alıyor: Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne göre dünyada 55. sıradayız, Dünya Ekonomik Forumu’na göre 45. sıradayız. Çağımızın en önemli teknolojisi, yurttaşlarımızın günlük yaşamının giderek olmazsa olmazı haline gelen ve ekonominin önemli kaldıracı internetin geliştirilmesi ülkemizin öncelikli konusu olmalıydı. Yeni yasaklara, fişlemelere ve sansürlere kapı açacak olan bir kanun değil.