Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 2 aylık ömrü kaldığı için “Beni öldürün” diyen kanser hastası oğlunu silahla vurarak öldüren baba, 15 yıl hapis cezası aldı.
Hürriyet'te yer alan habere göre, İzmit’te “Siz ne biçim ailesiniz, ya beni yaşatın ya öldürün” diyen kanser hastası 23 yaşındaki oğlu Fatih Biricik’i silahla vurarak öldüren baba Salim Biricik, ağırlaştırılmış müebbet istemiyle 36 yılla yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Türkiye'de benzeri olmayan ve Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasında hakim karşısına çıkan baba Biricik, “Ben oğlumu kurtaramadım, siz beni kurtarın hakim bey” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Davaya katılan aileyakınları ise alınan savunmaları gözyaşları içerisinde takip ettiler.
Olay İzmit Erenler Mahallesi Gazanfer Bilge Bulvarı üzerindeki apartmanda 29 Mart gecesi meydana gelmişti. Kanser hastası olan ve doktorların 2 ay yaşar dediği 23 yaşındaki Fatih Biricik, babası Salim Biricik’e hakaret ederek “Beni ya yaşat ya öldür” demiş, baba Salim Biricik ise oğlunun acı çekmesine daha fazla dayanamayarak ruhsatsız silahı ile oğlunu vurarak öldürmüştü. Olay sonrası tutuklanan baba Salim Biricik, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 36 yıl ağırlaştırılmış müebbet istemiyle hakim karşısına çıktı. Davaya baba Biricik’in yanı sıra anne Lale Biricik, sanık avukatı Hakan Akkaya ve aile yakınları katıldı.
"Oğlumun daha fazla acı çekmesine dayanamadım"
Davada hakim karşısına çıkan baba Salim Biricik savunmasında pişman olduğunu söyledi. Gözyaşları içerisinde savunmasını veren ve oğlunun hastalığının ağırlaşması sonrasında kendisine sürekli hakaret ettiğini söyleyen baba Salim Biricik, “Ben oğlumun tedavisi için her şeyimi verdim. Olay gününün akşamı hastaneye götürdüm. Orada oğlumun acısı dinsin diye iki ünite kan ile serum verdiler. Sonra eve döndük. Oğlum yeniden kusmaya başladı ve ağrıları arttı. Ağrıları artınca bana ‘Sen ne biçim babasın, Allah belanızı versin. Ya beni yaşatın ya da öldürün’ dedi. Ben de oğlumun acı çekmesine daha fazla dayanamadım, çaresiz kaldım. Ona bir şey söylemeden balkondaki ruhsatsız silahımı aldım odaya geldim ve ona fark ettirmeden oğlumu öldürdüm” dedi.
"Korumak için aldığım silah meğer oğlumu öldürecekmiş"
Hakimin olayda kullanan silahı nereden temin ettin sorusunu yanıtlayan baba Biricik, “Silahı 14 yıl önce bir arkadaşımdan kendimi korumak için aldım. Ama maalesef kendimi korumak için aldığım silahı meğer oğlumu öldürmek için almışım. Ben oğlumu kurtaramadım hakim bey siz beni kurtarın” diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Oğlunun hastalığı süresince yaşadıklarını anlatan baba Salim Bircik, “Oğlum içinİstanbul’daki tüm mal varlığımı satıp ilk önce İzmir’e götürdüm. 7 ay kaldık ve oradaki ameliyatından sonra oğlumun durumu iyiyi gittiği için daha sonra İzmit’e döndük. Ancak bir süre sonra oğlumun durumu yeniden kötüye gitti. Biz de Umuttepe Tıp Fakültesi’ne gittik. Burada doktorlar bize oğlumun 2 aylık ömrü kaldığını, kemoterapi alması gerektiğini ve hastanede yatması gerektiğini söyledi. Ancak oğlum tedaviyi kabul etmedi. Biz eve gitmek isteyince doktorlar, ‘Hastanede tedavi görmez ise 3 gün yaşar yaşamaz’ dediler. Ancak oğlum istemeyince eve döndük” diye konuştu.
"Önce Allah'tan sonra mahkemeden affımı diliyorum"
Daha sonraki süreçte oğlunun hastalığının giderek ağırlaştığını dile getiren baba Biricik, “Oğlum bize, 'Beni Amerika’ya götürün tedavi ettirin beni’ diyordu. Ancak doktorlar tüm ilaçların denendiğini, oğlumun hastanede tedavi görmesi gerektiğini söylediler. Ancak hastanede tedavi olmak istemedi. Oğlum için elimizden geleni yaptık. Ancak acı çekmesi karşısında çaresiz kaldım ve oğlumu öldürdüm. Önce Allah'tan sonra adaletten affımı diliyorum, pişmanım” şeklinde konuştu.
"Acı çektiği için hastaneden kaçıyordu"
Davada konuşan anne Lale Biricik ise kanser hastası oğulları Fatih Biricik’in sürekli kendilerine hakaret ettiğini tekrarladı. Anne Biricik, “Oğlumun ilerleyen hastalığına bağlı artan ağrıları nedeniyle psikolojisi bozulmuştu ve ilaç kullanıyordu. Sürekli yediklerini, aldığı ilaçlarını kusuyordu. Acılarına dayanamadığı için bize serzenişte bulunuyordu. Oğlumu hastaneye kemoterapiye götürdüğümüzde, ölme tehlikesi olduğundan anestezi yapılmadan tedavi ediliyordu. Bu da oğlumun canını yaktığı için sürekli tedaviden kaçıyordu. Birkaç kez kendisini yakaladık geri getirdik. Olay günü banyoda çamaşır yıkıyordum. Salondan iki el silah sesi duydum. İçeri geldiğimde oğlumdan kan aktığını gördüm. Eşim kolumdan tutarak beni mutfağa götürdü, ambulans çağırdık. Ancak oğlum hayatını kaybetmişti. Ben eşimden şikayetçi değilim” ifadelerini kullandı.
Davada sanık yakınlarının da ifadeleri alan mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdikten sonra kararını açıkladı. Ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanan baba Salim Biricik, haksız tahrik altında oğlunu öldürmesi nedeniyle TCK’nın 29/1 maddesi gereğince 18 yıl cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti daha sonra sanık Salim Biricik’in iyi halini de göz önünde bulundurarak cezayı 1/6 oranında düşürülmesine ve 15 yıl hapis cezası ile çarptırılmasına karar verdi.Heyet ayrıca baba Biricik’in olayda ruhsatsız silah kullanması nedeniyle 5 yıl cezalandırılmasına karar vererek, cezayı “Hükmün geri bırakılması” maddesi gereğince erteledi.