Kanal İstanbul Avrupa Yakası Yeni Şehir Alanı’nda kurum ve kuruluşların yürütecekleri işlemlerin belirlenmesi amacıyla 1 Ağustos 2018 tarihinde İBB-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı-Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında imzalanan işbirliği protokolü tartışması devam ediyor. İmamoğlu'nun o dönem belediye meclisinden yetki almadan imzalanan ve mahkemelik olan protokolden 23 Aralık 2019 günü çekildiklerini açıklamıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da, “İBB'nin meclis kararı olmadan tek taraflı çekilme hakkı olmadığını” söylemişti.
“16 milyon insanın bize emanetine ihanet etmedik"
İBB Başkanlık binasında Kanal İstanbul için dün (25 Aralık 2019) düzenlediği basın toplantısında Bakan Kurum'a yanıt veren İmamoğlu, “Protokol hukuksuzdu, çünkü atanmış İBB Başkanı tarafından, yetkisiz şekilde imzalanmıştı. Yetkili organ kararı olmadan imzalandığı için zaten hukuken geçersizdir. Sakattır. Sonradan şekli, şartı tamamlamak için meclis kararı alma yoluna gidilmiştir. Ama bu durum, hukuksuzluğu ve yetkisizliği ortadan kaldırmaz. Geçersiz bir protokolün Meclis tarafından onaylanmış olması, o protokolü geçerli kılmaz. Dolayısıyla hukuka aykırı bu işlemi geri almak, benim yetkim dahilindedir. Ben de bunun için meclis kararı gerekmeyeceğini iyi biliyorum. Bir derse dönüyor konuşmalarımız ama Sayın Bakan'ın demeci tümüyle bilgisizlik ürünüdür. 23 Haziran'da, millet bize demiş ki; ‘Tüm yanlışlara, eksikliklere bir göz at. Bu şehirde yapılan birtakım yanlış hareketleri analiz et.' Bu bakımdan hem hukuksuzluğu giderdik hem de 16 milyon insanın bize emanetine ihanet etmedik” dedi.
TIKLAYIN - Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul tarihi bir ihanet projesidir; bölgede arazi satın alan en büyük üç şirket Araplara ait
Milyarlık tahsilat yapılacaktı
İmamoğlu, tartışmalı protokolde İBB adına çok sayıda maliyet üstlenilmesinin de söz konusu olduğunu dile getirdi. İmamoğlu'nun bahsettiği maliyetlerin başında da proje alanı içerisinde kalan İBB ve İSKİ'ye ait taşınmazların, Kanal projesi için tahsis edilmesi geliyor. Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, İBB'den verilen bilgiye göre Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait bugünkü piyasa değeri 1 milyar 49 milyon 140 bin 337 TL olan toplam 37 adet taşınmaz, Kanal İstanbul için kanuna aykırı şekilde tahsis edilecekti.
Tahsislerin kanuna aykırılığı ile ilgili şu bilgiler verildi:
*Belediyemizin mali durumu ve hizmet öncelikleri dikkate alındığında böyle bir tahsisin yapılması kamu zararı doğuracağından kanuna aykırıdır.
*İBB ve İSKİ'ye ait taşınmazların Kanal Projesi için tahsis edilmesi ancak Belediye Meclisinin kararı ile gerçekleştirilebilecek yükümlülükler olup, salt belediye başkanınca imza altına alınan protokol hükümleri ile bu tahsislerin gerçekleştirilmesi hukuken mümkün değildir.
*Tahsis 25 yılı geçmemek üzere yapılabilir. Oysa Kanal İstanbul ve Yenişehir projesinin sürekliliği dikkate alındığında bu maddeye istinaden proje için İBB tarafından taşınmaz tahsisi mümkün değildir.
*Özellikle Kanal İstanbul etrafında oluşturulacağı ve henüz projenin ayrıntıları bilinmemekle birlikte ticarete, satışa ve kiralamaya konu edileceği anlaşılan Yenişehir için yapılacak tahsis, herhangi bir kamu kurumunun ‘asli görev ve hizmetleri için' yapılmış olmayacağı ve taşınmazın devir ve tahsis amacının belediyenin görev ve sorumluluk alanıyla da örtüşmesi gerektiğinden, böyle bir tahsisin yapılması mümkün değildir.
*Tahsisin ‘kamu kurum ve kuruluşlarına' yapılması gerekirken, protokolde ‘kanal projesi için' tahsis edileceği belirtilmekte, herhangi bir kamu kurum ve kuruluşuna tahsisten söz edilmemektedir. Bu durum da adı geçen kanun hükmüne aykırıdır.