Gündem

Kanal İstanbul'a itirazlar sürüyor; "Kente ve kentliye ihanetin devamından başka bir şey ifade etmiyor"

Yeşil Sol Parti üyeleri de Kanal İstanbul'un ÇED raporuna itiraz dilekçesi verdi

30 Aralık 2019 19:29

Vatandaşların Kanal İstanbul'un Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna itirazları kötü hava koşullarına rağmen devam ediyor. Yeşil Sol Parti üyeleri de Çevre Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü'ne giderek ÇED raporuna itiraz dilekçelerini teslim ederken, yaptıkları açıklamada "Bu akla, mantığa sığmayan, kente ve kentliye ihanetin devamından başka bir şey ifade etmeyen 'Kanal İstanbul'un durdurulması için tüm yaşam savunucuları ile birlikte mücadeleye devam ediyoruz" ifadesini kullandı.

Yeşil Sol Parti tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Tek adamların ortak hastalığının "geleceğe iz bırakmak" olduğunu ve bir sürü anlamsız projenin hayata geçirilmek istendiğini örnekleri ile ne yazık ki tüm dünyada yaşıyoruz.

"Son günlerde tekrar gündeme getirilen Kanal İstanbul da bunun en can alıcı örneğidir.

"Can alıcıdır; çünkü:

  • Ekolojik yıkım projesidir. Su havzalarını, orman, tarım, mera alanlarını, yaban hayatı, deniz ekosistemini yok etmektedir.
  • Kentliyi yerinden yurdundan etme projesidir. Yoksul, emekçi kesimleri göç etmek zorunda bırakarak, kenti tamamen ranta kurban etmektedir.
  • İktidar blokunun içinden çıkamadığı ekonomik krizi ekolojik krizle maskelemek, ötelemek hedeflenmektedir.
  • Acil toplanma alanlarının bile parmakla sayıldığı bir kente, deprem riskini, acil eylem planlarını göz ardı etmektedir.
  • İstihdamı arttıracağı tamamen bir yalandır. Emekçi kesim için, güvencesiz, açlık sınırı altında, canı pahasına çalıştığı binlerce işten biri olacaktır.
  • Mülkiyetin el değiştirmesini, birkaç kişi/grupta toplanmasını hedefleyen bu proje, kendinden öncekiler gibi rantın yandaş kesimlere dağıtılması haricinde bir anlam taşımamaktadır.
  • Hiçbir şekilde kamu yararı barındırmamaktadır. Yapılması durumunda kamu kaynakları ile kamunun canına kast eden projeler listesinde ön sıralarda yer alması kaçınılmazdır.

"Sadece İstanbul'u değil, tüm memleketi ve Karadeniz'e kıyısı olan tüm ülkeleri direk olarak etkileyecek bu projenin derhal sonlandırılması gerekmektedir.

"İktidar blokunun toplumsal bir rıza üretmekten çok çok uzak olduğu bir yana, kendisi bile bu projenin yapılmak istenmesinin nedenlerini anlatamamaktadır.

"Bir kent, yerel yönetimi ile, kentlisi ile direnirken, bu projede inat etmek iktidar blokunun düşüşünü yavaşlatmayacak aksine daha da ivmelendirecektir.

"Yeşil Sol Parti olarak, bu akla, mantığa sığmayan, kente ve kentliye ihanetin devamından başka bir şey ifade etmeyen 'Kanal İstanbul'un durdurulması için tüm yaşam savunucuları ile birlikte mücadeleye devam ediyoruz."