Ticarî araç pazarı konjonktürel gelişmelere sık sıkıya bağlı. Dünyanın herhangi bir yerinde kriz baş gösterdiğinde tır ve kamyon üreticileri sipariş verirken bu olumsuz durumu anında hissediyor. Ve dünya genelinde şu sıralar ekonomik kriz oldukça yoğun hissediliyor. Almanya’nın Hannover kentinde 25 Eylül'de kapılarını açan Ticarî Araçlar ve Ekipmanları Fuarı ise yine de iyimserliğini koruyor.
Siyasetin ticarete olumsuz etkisi
Hannover'deki fuarda ilk bakışta herşey olumlu gibi görünüyor: Daha çok sayıda ülkeden daha çok katılımcı, daha fazla ticarî araç tanıtımı ve göz kamaştıran teknolojik yenilikler... Örneğin devasa bir kamyonun tablet bilgisayar aracılığıyla park ettirilmesi gibi.
Ancak şık fuar standlarının arkasında sayısız sorun gizli. Sadece egzozlardan çıkan gaz emisyonularına ilişkin normlar bu branşın başını ağrıtmıyor, dünyanın diğer kriz bölgeleri de ticarî araçlar pazarını düşündürüyor. Örneğin Rusya ile Ukrayna arasındaki anlaşmazlık, uygulanan yaptırımlar nedeniyle bu alandaki ticarî işleri de etkiliyor. Alman Otomobil Sanayi Birliği Başkanı Matthias Wissman şunları söylüyor: “Rusya’nın Ukrayna ile olan güncel anlaşmazlığı öncesinde de ekonomik gelişmesi yavaş ilerliyordu. Şimdi de buna krizin diğer etkenleri de ekleniyor. Evet, bunu biz de hissediyoruz. Neyse ki bu piyasadan sadece biz etkilenmiyoruz. Ancak dünyanın diğer yörelerinde de buna benzer krizler baş gösterdiğinde bunun etkisini daha fazla hissedeceğimiz kesin! Her şeye rağmen endişeliyiz. Dünya çapındaki krizler piyasaları bir biçimde etkiliyor. Rusya/Ukrayna krizinde de tamamen bu durumu yaşıyoruz.”
Ticarî araç sektöründe duraksama
Sorunlar sadece doğuda varlığını sürdürmüyor. Dünyanın başka bölgelerinde tırlar ve diğer ağır sevkiyat aracı üreticilerinin işleri iyi gitmiyor. Örneğin ünlü Alman MAN firması iki işletmesinde kısa mesai çalışma başlattı. Ağır tır araçlarında dünya lideri olan Daimler işletmeleri ise henüz böyle bir duruma gelmiş değil.
Daimler’in ticarî araçlar bölümünü yöneten Wolfgang Bernhard, Brezilya’da işlerin yavaş gittiğini, Arjantin’de ise hiç iyi gitmediğini belirtiyor, ayrıca Alman piyasasında bile müşterilerin temkinli davrandığını söylüyor ve şunları ekliyor: “Önemli olan, herhangi bir kriz kapımızı çaldığında, krize tam gaz ilerlememizdir. Üretim sürecinde tam zamanında ayağımızı gaz pedalından çekiyoruz, biraz daha az üretiyoruz ve böylece devasa stoklar oluşmamasına çalışıyoruz ve içinden geçmekte olduğumuz süreci yakın takibe alıyoruz. Bu yılın sonnlarına doğru ticarî araçlar piyasasında yeniden bir canlanma olmacağını ümit ediyoruz ve bu olumlu gelişmenin IAA Fuarı’na da yansımaları olacağını düşünüyoruz. Umarız geçen yıla oranla bu yıl sadece hafif bir duraksama ile sıyırırız. Ondan sonra da 2015’te yeniden gaza basmayı ümit ediyoruz.”
Yan sanayi işletmelerinin modern stratejileri
Hannover Fuarı’nda Daimler’in ürettiği, geleceğin sürücüsüz tırları ilginç, ancak isminden de anlaşılacağı üzere henüz tasarı aşamasında. Ya da sürücüsünün bir tablet bilgisayar üzerinden tır aracını park ettirmesi gibi teknolojik yenilikler ZF Friedrichshafen adındaki Alman otomotiv yan sanayi işletmesinin buluşu. Bu işletmelerin şefi Stefan Sommer, hedeflerini ve stratejilerini şu ifadelerle açıklıyor: “Sanıyorum bu yolu tercih etmemiz gerekiyor ve bu bizim açık stratejik hedefimizi de oluşturuyor. Yan sanayi işletemeleri olarak lider konumumuzu korumak ve sistemle de uyum içinde kalmak istiyoruz. Bunun için de mega trendlerden sayılan özerk ve asistanlı araç kullanım tarzlarında da etkin olma amacındayız. Buna, elimizdeki komponentleri gelecekte de etkin kılabilmek için ihtiyacımız bulunuyor. Hacmimizi ve teknolojik gücümüzü de artırmak zorundayız ki, global ölçekte güçlü bir partner olabilelim. Bu teknolojileri eşzamanlı olarak dünyanın tüm bölgelerinde sunmak amacındayız. Bu da sadece hacmin ve gücün büyütülmesi ile ve dünyanın dört bir yanındaki işinin ehli birçok çalışanımız ile mümkün olabilir.”