HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Adana Karataş Kadın Cezaevi'ndeki kadın siyasi mahpuslara yönelik baskı ve tecrit iddialarını Meclis gündemine taşıdı. Havalandırmada toprağa ekilen çiçeklere el konulduğunu itiraz edenlerin de darp edildiğine dikkat çeken Sarıyıldız, " Aylık yapılan aramalar esnasında, daha önce kendilerine verilen eşyalara keyfi olarak el konulmaktadır. Aileleri tarafından tutsaklara gönderilen kırtasiye malzemeleri kendilerine verilmemektedir" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a yazılı soru önergesi veren Sarıyıldız, kadın tutsakların maruz kaldıkları baskı ve hak ihlallere ilişkin kendisine mektup gönderdiğini kaydetti.
Cezaevi idaresinin görüşçü sayısını 5'e indirdiğini ve kundaktaki bebeklerin de bu kontenjana dahil edildiğine dikkat çeken Sarıyıldız, önergede kadın tutsakların karşı karşıya kaldıkları kötü uygulamaları şu şekilde sıraladı:
“ Havalandırmada toprağa ektikleri çiçeklere gardiyanlar tarafından baskın yapılarak el konulurken, yapılan itirazlar karşılığında kadın tutsaklar darp edilmiştir. Aylık yapılan aramamalar esnasında, daha önce kendilerine verilen eşyalara keyfi olarak el konulmaktadır. Aileleri tarafından tutsaklara gönderilen kırtasiye malzemeleri kendilerine verilmemektedir.
Tutsaklar, cezaevi kantininde satılan kırtasiye malzemelerinin fahiş fiyatta satıldığını, bu nedenle söz konusu malzemeleri ailelerinden talep ettiklerini ifade etmektedir. 2013 yılında havalandırmanın üstünde mevcut olan tellerin yanına havalandırmanın üstünün bir kısmını kaplayacak biçimde yeni tel örgüler eklendi. Tutsaklar bu uygulamaya karşı yaptıkları itiraz neticesinde darp edilirken, durumun düzeltilmesi için mahkemeye yaptıkları başvurular sonuçsuz kalmış, ancak cezaevi idaresinin açtığı dava neticesinde tutsaklara 1’er yıl 8 ay hapis cezası verilmiştir.”
Şikâyet yasak
Çukurova gibi su kaynaklarının zengin olduğu bir yerde, sürekli olarak cezaevinde su kesintisinin yaşandığına dikkat çeken Sarıyıldız, “Kadın tutsakların aileleri ile olan 45 dakikalık görüş süreleri keyfi bir biçimde 30 dakikaya indirilmiştir. Tutsaklar, cezaevindeki bu kötü uygulamalara karşı 6 Şubat 2015 tarihinden itibaren protesto amaçlı açık ve kapalı görüşlere çıkmama kararı almıştır. Cezaevi’ndeki baskı ve tecrit uygulamalar hakkında İHD ve TUHADFED gibi kurumlara gönderdikleri mektuplara ise “cezaevi güvenliğini tehlikeye soktuğu” gerekçesi ile el konulup gönderilmemiştir. Tutsaklar, hastane sevklerinde kelepçeli muayene dayatmasına karşı aylardır ciddi sağlık sorunlarına rağmen hastaneye gitmemeyi tercih etmektedir” diye ekledi.
‘İnsan onurunun dokunulmazlıK ilkesi ile bağdaşıyor mu?’
Sarıyıldız, Bakan Bozdağ’a yanıtlaması talebi ile şunları sordu:
-Tarafıma ulaşan Adana Karataş Kadın Cezaevi ile ilgili hak ihlallerinin araştırması için Mülkiye Müfettişi görevlendirmeyi düşünüyor musunuz?
-Adana Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu ve hükümlülere yönelik baskı ve şiddet uygulayan personeller hakkında herhangi adli ya da idari bir soruşturma açılması planlanmakta mıdır?
-Tutuklu ve hükümlülerin iletişim ve görüş hakkını kısıtlayan bu ihlallerin önüne geçmek için Bakanlığınız tarafından herhangi bir çalışma yürütülmektedir? Bakanlığınız döneminde Adana Karataş Kadın Kapalı Cezaevi hakkında kaç adet suç duyurusu yapılmıştır? Suç duyurularının konuları nelerdir?
-Mahpusların sosyal etkinliklerine yönelik kısıtlamaların yasal bir dayanağı var mıdır? Tutsakların suya erişimini engelleme, kelepçeli muayene dayatma gibi keyfi kararları alan ve uygulayan kişiler kimlerdir? Bu uygulamalar hakkında Bakanlığınız bilgi sahibi midir?
-Aileler tarafından tutsaklara gönderilen kırtasiye malzemelerine neden el konulmaktadır?Cezaevi kantininde kırtasiye olmak üzere diğer malzemeleri neden fahiş fiyata satmaktadır? Söz konusu fiyatları kim, hangi kıstaslara göre belirlemektedir?
-Hak ihlalleri ile ilgili olarak Bakanlığınıza ulaşan şikayetlerden yola çıkarak kaç cezaevi personeline soruşturma açılmıştır? Yapılan soruşturmalar neticesinde kaç kamu görevlisi görevden alınmıştır?
-Adana Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 'koğuş araması' adıyla gerçekleştirilen uygulamalar esnasında mahpuslara daha önce verilen eşyalarına el konulduğu iddiaları doğru mudur?
-Adana Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda olumsuz yaşam şartları, infaz hukukunun temel ilkeleri olan eşitlik, sosyal devlet, insan onurunun dokunulmazlığı ilkesi ile bağdaşıyor mu?
