Gündem

Kadın örgütleri, Türkiye'nin dört bir yanından seslendi: Çocukların cinsel istismarının affı olmaz!

Basın toplantısı, 48 farklı kentte eş zamanlı olarak düzenlendi

06 Ocak 2020 17:30

Türkiye genelinde 197 kadın örgütü, 48 farklı il ve ilçede 'çocuk istismarı suçlularına evlilik affı' getirilmesine yönelik yasa tasarısı hazırlandığı belirterek duruma tepki gösterdi. Kadın örgütleri, itirazlarını ve görüşlerini paylaşarak, “Çocukların cinsel istismarının affı olmaz” demek için eş zamanlı olarak basın toplantısı düzenledi.   

İstanbul'daki toplantı, Nafaka Hakkı Kadın Platformu ve TCK 103 Kadın Platformu tarafından düzenlendi. Basın toplantısına, HDP'li vekiller Filiz Kerestecioğlu, Oya Ersoy, Dilşat Canbaz'ın da aralarında olduğu CHP ve HDP temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı.

Kadın örgütlerinin hazırladığı bildiriyi okuyan Yeşim Erkan, 'çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı bulduklarının' altını çizerek, "İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin" dedi.

Bildiriden satır başları şöyle: 

"İktidarın, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen erkeklerin istismar suçundan affedilmesine yönelik bir tasarı hazırladığıyla ilgili haberler bir süredir basına yansımaktadır.  Son çıkan haberlere göre AKP tarafından 15 yaş farkının bir kriter olarak benimsenmiş olduğu ve çocuk istismarını meşrulaştıracak bu affın bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra, Ocak 2020 gibi meclise getirileceği söylenmekte.

AKP 2016 yılından beri sistematik olarak çocuk yaşta, zorla ve erken evlendirmelerin önünü açacak, çocuk istismarını meşrulaştıracak bu af da dahil, birtakım yasa değişiklikleri ve uygulamaları gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, kadın örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen 2016 yılında Torba Kanun ile çocukların cinsel istismarına ilişkin cezayı düzenleyen TCK 103. maddesinin 1. ve 2. fıkralarına 12 yaş ayrımı getirilmiş, 12 yaş altındaki cinsel istismar suçlarına ağırlaştırılmış cezalar getirilmiş, 12 yaş sınırının neye göre belirlendiği ise kamuoyuyla paylaşılmamıştır.

"İstismarı aklamak, çocukları istismara tekrar maruz bırakır"

İstismar suçunu evlenme koşullu bir düzenleme ile aklamak çocukların tekrar istismara maruz bırakılması ve şiddet dolu hayatlara mahkûm edilmesi anlamına gelmektedir. AKP’nin “Affı bir defaya mahsus yapacağız” açıklaması, “Bir kereden bir şey olmaz” zihniyetinin devam ettiğini göstermektedir.

Bu düzenlemeyi yapma gerekçesi olarak, küçük yaşta istismar edilmiş ve evlendirilmiş kız çocuklarının, suç olan bu eylemi gerçekleştiren erkeklerin hapse girmesi sonucunda çocuklarıyla birlikte ortada kalmaları ve mağdur olmaları gösterilmektedir. Çocukları korumakla yükümlü devletin veri dahi paylaşmadan böyle bir gerekçeyle çocukların cinsel istismarını meşrulaştırmaya çalışmasını akıl ve vicdan dışı buluyoruz. İktidara tekrar sesleniyoruz, amaç gerçekten kız çocuklarını korumak ve mağdur olmalarını engellemekse neler yapılabileceğini kadın ve çocuk örgütleri yıllardır haykırmakta! Faillerin değil, çocukların mağduriyetlerini öncelemek ve dahası önlemek elinizde! İstismarcıları affetmek yerine çocukları koruyacak önlemleri hayata geçirin!

Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması, Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması  ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi gerekmektedir."

"Çocuklardan elinizi çekin!"

Toplantıda söz alan avukat Selin Nakıpoğlu da '2016 yılından beri çocuk yaşta, zorla ve erken evlendirmelerin önünü açacak, çocuk istismarını meşrulaştıracak yasa değişiklikleri ve uygulamalarına' dikkati çekti. Nakıpoğlu, söz konusu tasarıya yıllardır zemin hazırlandığına vurgu yaparak şunları söyledi:

"Bu yeni değil, eski TCK yasasının peşinde olanlar 2020'nin gündemine de TCK 103'ü sokuyorlar. 2005 senesinde Ceza Hukuk Reformu ile engellenen kız çocuklarının kendilerine tecavüz eden kişilerle evlendirilmesine ilişkin düzenleme yine önümüzde.

Anayasa Mahkemesi imam nikahı kıymak için resmi nikah kıyma şartını kaldırdı. 2016 yılında 6 AKP milletvekili bu önergeyi verdi: "Kasım 2016 tarihine kadar işlenen suçlarda 1 seferlik cezasızlık olsun" dediler. 2016'nın Haziran'ında TCK 103 Boşanma Raporu Komisyonu ile karşımıza çıktı. İvmeyi artırdılar ama kadınlar o raporu veto etti.

2017'de de Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda bir değişiklik oldu; evlendirme yetkisini müftülere verdiler. Bu düzenleme aynı zamanda sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların doğum bildiriminin nüfus müdürlüklerine sözlü olarak yapılmasına ilişkin de bir düzenlemeydi. Bu altyapılarla 2020 yılında yine çocuklara tecavüz edenlere cezasızlık istiyorlar. 

14 yaşındaki bir çocukla 29 yaşındaki bir erkeğin evlendirilmesinden ve cezasızlığından bahsediyorlar. Her şey çok normalmiş gibi suç olmamasına ilişkin kabul ediliyor, iş 10 yaş mı olsun 15 yaş mı olsun diye pazarlık yapılıyor! Bu kabul edilemez olan, birkaç yılda bir gündeme getirdiğiniz tasarıyı bir dolaba kapatın ve bir daha o kapağı açmayın! Çocuklardan elinizi çekin, çocuklara zarar verme çabalarınızdan vazgeçin, biz sizinle mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!"

"Tecavüzcüyle evlendirmenin yolu açılacak"

Söz konusu affın cezasızlık anlamına geldiğinin altını çizen avukat Ceren Akkaya da bu affın çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceğini ve suça teşvik edeceğini öngördüklerini belirtti.

Akkaya, kadın örgütleri olarak af konusunu yalnızca basından ve kulislerden öğrenebildiklerini belirterek, "Duyumlar arasında bu affın 1 kereye mahsus olacağı söylenmekle beraber tarafların evlenmiş olması kriterinin getirilmek istendiği ve mağdurun şikayetinin olmamasının beklendiği söyleniyor. Belirli bir yaş farkı konacağı da belirleniyor, pazarlık yapılıyor" dedi.  

Bu tasarının kabul edilmesi durumunun sonuçlarını değerlendiren Akkaya, "Örneğin, bu af ile 12 yaşındaki bir kız çocuğunun 27 yaşındaki bir erkek tarafıdan istismar edilmiş olması evlilik kılıfı ile cezasız kalacak. Tecavüzcüyle evlendirilmenin yolu tekrar açılacak. Çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun cezasızlığına yol açacak. 

Mağdurun şikâyetçi olmaması, evliliğin bulunması, ceza verilmesi halinde aile yapısının zarar görmesi gibi gerekçelerle beraat kararları verilmeye başlanacak. Çocuk yaşta erken ve zorla evlendirilmelerin önü açacak. Kız çocuklarının evlendirilme yaşı 12'ye çekilmiş olacak. Medeni Kanun'da hakim kararıyla 16 olan evlendirme yaşını biz yukarı çekmeye çalışırken, bu yaş kağıt üzerinde kalacak. 

"Çocukların evlendirilmesine göz yumanlar cezalandırılmalı"

Avukat Hülya Gülbahar da evlenme ehliyeti olmayan çocuklara imam nikahını kıyan din görevlilerinin, kız çocuklarını çocuk yaşta evlendiren ailelerin ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişi ve resmi otoritelerin cezalandırılması gerektiğine dikkati çekti. 

Gülbahar, “Türk Ceza Kanunu’nda 15 yaş altı çocukların cinsel davranışa rızasının söz konusu olamayacağının açıkça belirtilmesi, erken yaşta ve zorla evlendirmenin suç olarak düzenlenmesi, evlilik yaşının her koşulda 18’e çıkartılması  ve bunların hiçbir boşluk ve yorum farkına yer bırakmayacak şekilde yasalara dahil edilmesi gerekmektedir" dedi.  Ayrıca erken ve çocuk yaşta evliliklerin önünü açmaya yönelik düzenlemelerin, kadınların nafaka hakkının elinden alınmaya çalışılmasından ayrı düşünülemeyeceğini belirtti.

"Tasarı, henüz komisyon gündeminde değil"

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da, tasarının henüz komisyonun gündemine gelmediği bilgisini paylaştı.

Toplantıda konuşan kadın hakları savunucusu Canan Arın da Türkiye'nin giderek muhafazakar bir yapıya dönüştürülmek istendiğini ifade etti. Arın, "Bütün amaç Şeriat'ı getirmek, kadınları toplumdan soyutlamak, 12 yaşındaki çocukları eve mahkum etmek ve kadınların Medeni Kanunu'nunu tamamen yok etmek... Bunun için her geçen gün pervasızca genelge çıkartarak kanun değiştiriyorlar" dedi. 

Platform üyesi kadın örgütleri, tüm milletvekillerini tasarının yasalaşmaması için gerekeni yapmaya, başta tüm kadınlar olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya çağırdılar.