Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, "2017 Mayıs" raporunu kamuoyu ile paylaştı. Yılın ilk beş ayında 173 kadının öldürüldüğü ifade edilen raporda, söz konusu cinayet sayısının geçen yılın aynı döneminde 137 olduğu bildirildi.
Kadın cinayetlerinin arttığı hâlde basına yansıyan haberlerin sayısının azaldığı vurgulanan raporda, dayanak olarak Ajans Press'in gerçekleştirdiği medya araştırması gösterildi. Buna göre, 2016 yılının ilk yüz gününde kadına yönelik şiddet ve cinayetle ilgili 4 bin 90 haber basına yansırken, 2017'nin aynı döneminde bu sayı 2 bin 44 olarak belirlendi.
"Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bu verileri her ay basından aldığımız haberlerle hazırlıyoruz" ifadesi kullanılan raporda, "Kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet günümüzde artarken basında bu haberlerin yarıya düşmesi toplumda kadınların yalnız bırakılmaya çalışılmasının, şiddetin bir başka boyutunun göstergesidir. Türkiye’de ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının ve birçok basın kuruluşunun kapatılmasının bu sonuçta payı olabilir" görüşü dile getirildi.
"Kadınlar çocuklarının gözleri önünde, çocuklarıyla beraber öldürülüyor" denen raporda, kadın cinayetlerinde yaş aralığının düştüğü kaydedildi; şu ifadelere yer verildi:
"Kadın cinayetlerinde yaş aralığı düşüyor, çocuklar öldürülüyor. Bu ay öldürülenlerin 3’ü 0-12 yaş aralığında kız çocuklarından oluşuyor. İstanbul’da Müzeyyn K. Çocuklarının gözleri önünde öldürülürken; İzmir’de Serap Ergu 5 yaşındaki kızıyla beraber; Gaziantep’te Fatma Öztürkmen 2 kızıyla beraber kocaları tarafından öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 26’sı hem evliydi hem de çocuğu vardı. Öldürülen kadınların yüzde 38’inin çocuğu vardı, 31 çocuk annesiz kaldı."
Platformun "2017 Mayıs" raporu şöyle:
Kadın cinayetlerinde sayısal artışın yanında işleniş biçimi de değişiyor, daha vahşi nitelikte cinayetler işleniyor. Kadınlar işkence görüyor, çocuklarının gözleri önünde veya çocuklarıyla beraber öldürülüyor, şüpheli ölümler artıyor. Evine patlayıcı yerleştirmek, "levye" ile öldürmek gibi savaş yöntemleri ve barbar yöntemler kullanıyor. Faili meçhul oranı artıyor, olarak kapatılan kadın cinayeti dosyaları ailelerin uğraşlarıyla açığa çıkarılıyor.
(* Veriler, “kadın cinayetleri” kavramsallaştırmasında, "Femisid" tanımı kullanılarak derlenmiştir).
2017 yılında kadın cinayetlerinde en yüksek rakamları Mayıs ayında görüyoruz; 39 kadın erkek şiddetiyle hayatını kaybetti.
2016 yılının ilk 5 ay içerisinde kadın cinayeti 137 iken, bu yıl 5 ay içerisinde toplam 173 kadın öldürüldü.
Kadın cinayetlerinde sayısal artışın yanında işleniş biçimi de değişiyor, daha vahşi nitelikte cinayetler işleniyor. Kadınlar işkence görüyor, çocuklarının gözleri önünde veya çocuklarıyla beraber öldürülüyor, şüpheli ölümler artıyor. Evine patlayıcı yerleştirmek, “levye” ile öldürmek gibi savaş yöntemleri ve barbar yöntemler kullanıyor. Faili meçhul oranı artıyor, olarak kapatılan kadın cinayeti dosyaları ailelerin uğraşlarıyla açığa çıkarılıyor. 2015 yılında kaybolan Betül Türkmen’in cesedi, bu yıl gömülmüş halde bulundu. Bunların tümü, kadın düşmanlığının arttığı yeni bir cinsiyet rejiminin tehlikeli yeni semptomları sayılabilir. Kadın hak ve özgürlükleri için daha çok mücadele ve çaba göstermek gerektiğini ortaya koyar.
Bu ay kadın cinayetinin en çok işlendiği iller: İstanbul’da 6; İzmir’de 5; Bursa, Gaziantep ve Kayseri ‘de 3 kadın öldürüldü.
Kadın cinayetleri arttığı halde basında kadın cinayeti haberleri düşüyor!
Ajans Press'in gerçekleştirdiği medya araştırmasında 2016 yılının ilk yüz gününde kadına yönelik şiddet ve cinayetle ilgili 4 bin 90 haberin basına yansıdığı belirtilirken; 2017 yılının ilk yüz günlük diliminde ise yapılan haber sayısı 2 bin 44 olarak belirtildi. Kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet geçtiğimiz yıla oranla ciddi oranda artış gösterirken; basında yer alan haberler nasıl aynı oranda düşüş gösterebiliyor? Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi maddelerine göre kadın cinayeti verilerinin çıkartılması ve nedenlerin tespitleri devletin göreviyken, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bu verileri her ay basından aldığımız haberlerle hazırlıyoruz. Kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddet günümüzde artarken basında bu haberlerin yarıya düşmesi toplumda kadınların yalnız bırakılmaya çalışılmasının, şiddetin bir başka boyutunun göstergesidir. Türkiye’de ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının ve bir çok basın kuruluşunun kapatılmasının bu sonuçta payı olabilir.
Kadınların basından beklentisi, kadın cinayeti gerçeğini konunun ciddi bir toplumsal sorun olduğu bilinciyle ele alması ve hayat mücadelesinde kadınların yanında olmasıdır.
Kendi hayatına dair karar vermek isteyen kadınlar yaşam mücadelesi veriyor
Kadınlar kendi hayatlarına dair karar vermek istediklerinde ölümle burun buruna geliyor.
Manisa’da kendi hayatına dair karar vermek isteyen 22 yaşındaki E.K. babası tarafından bıçaklandı. Ağır yaralı E.K., ambulansla Alaşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Antalya'da yine kendi hayatına dair karar vermek isteyen Kıymet B. Kocası tarafından taksi içerisinde çocuklarının gözleri önünde bıçaklandı.
Muğla’da Melek A., 1 yaşındaki oğlu ile 2 yaşındaki kızının gözleri önünde, cezaevinden firar eden kocası tarafından bıçaklandı. Başka bir kadının yardım etmesiyle kurtulduğunu söyleyen Melek A, eşinin kendisini tehdit etmeye devam ettiğini, cezaevinden tekrar kaçarak benzer bir olaya kalkışmasından korktuğunu dile getirdi.
İstanbul'da S.Ç. evinde uyuyorken camdan giren eski sevgilisi tarafından, uzaklaştırma kararı bitikten hemen sonra, önce tecavüze uğradı sonra bıçaklandı. S.Ç.’nin kaldırıldığı hastanede tedavisi sürüyor.
İstanbul’da 11 yaşındaki kız çocuğunu 2 yıl istismar eden baba, istismarı ortaya çıkaran eşini vurdu. Bedeninde 3 kurşunla taburcu edilen A.D. kocasının öz kızına tacizde bulunduğunu öğrenince şikâyetçi olduğunu, şikâyetten vazgeçmesi için kendisine baskı yaptığını açıkladı. 3 çocuk annesi kadının, kızını kurtarmak için kocasına direnerek şikâyetinde ısrar ettiği, 30 yıl hapis istemiyle dava açılmasını sağladığı ortaya çıktı.
17 kadına cinsel şiddet uygulandı
Cinsel şiddet verilerini platformumuza başvuran kadınların şikâyetleri ve duyurmaları üzerine basından aldığımız bilgilere göre oluşturuyoruz. Bu bakımdan Mayıs ayında da 17’den daha fazla kadına cinsel şiddet uygulandığını söylemek mümkündür.
Bize yansıyan kadarıyla kadınlar okudukları okullarında, çalıştıkları iş yerlerinde, sokakta yürürken, toplu ulaşım araçlarında cinsel şiddete maruz kalıyor. İstanbul’da bir kadın, yemek yediği restoranın tuvaletinde restoran çalışanı tarafından tecavüze uğruyor.
Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde okuyan kadın öğrenciler resim bölümündeki bir araştırma görevlisinin ve ‘Mizah Kulübü’ nde eğitim veren bir kişinin tacizlerine ve cinsel saldırısına uğradıklarını basına duyurdular.
38 çocuk istismara uğradı
Yine basından aldığımız bilgilere göre Mayıs ayında 35 çocuk istismara uğradı. Bu çocuklardan 4’üne aylarca tecavüz edildiğini öğrendik. İstanbul’da; ortaokul öğrencisi üç kız çocuğuna 4 kişi aylarca cinsel istismarda bulundu. Kızların durumu öğretmenlerine anlatması ile gün yüzüne çıktı. İstanbul Esenyurt’ta 8 aile, çocuğunun bir kırtasiyecinin istismarına maruz kaldığını ifade ederek polise şikayette bulundu. Batman'da çocuk yaştaki G'nin hamile kalmasıyla, birçok çocuğun istismarı ve fuhuşa zorlandığı öğrenildi. Karaman’daki toplu istismar davasından bu yana çocuk istismarının üzerin örtülmeye çalışılması, istismarın artmasına sebep oluyor. Siirt’te 16 yaşındaki çocuk babasının istismarını kompozisyonda yazması üzerine, Rehber öğretmeni bu durumu savcılığa aktardı. Çocuk İzleme Merkezi heyeti ‘şizofren’ dedi, savcılık dosyayı açmadan kapattı. Çocukları çözümsüzlüğün içine hapsetmek yerine Çocuk Koruma Kanunu ve Lanzarote sözleşmesi esas alınmalıdır.
Kadın cinayetlerinde vahşet artıyor, kadınlar korunmuyor
Mayıs ayında 15 kadın, kendi hayatına dair karar vermek istediği için ve boşanmak istediği için öldürüldü. Boşanmak isteyen kadınların hayatları ellerinden alınıyor. Hatay’da boşanma davaları sürerken, 21 yaşındaki Kübra Karasu kocası tarafından tabancayla öldürüldü. 6284 sayılı korum kanunu etkin uygulanmıyor, kadınlar açıkça korunmuyor. İzmir’in Dikili ilçesinde Işık İkizoğlu, boşandığı kocası Yahya Cengiz Küçük ile aralarında yaşanan tartışmanın ardından karakola giderek şikâyette bulundu. Küçük'ün kendisini darp ve tehdit ettiğini belirten İkizoğlu’na, götürüldüğü Adli Tıp Kurumu'nda “Darp yoktur” raporu verildi. Ardından evine dönen İkizoğlu, şikâyetin üzerinden saatler geçmeden Küçük tarafından başına vurulan çekiçle öldürüldü. Daha önce Küçük’e 3 ay "Uzaklaştırma" cezası verilmişti. Öldürülen 8 kadının ise faili belli değil. Bu ay öldürülen kadınların %21’ini oluşturan bu “şüpheli ölümler” kadın cinayetlerindeki artışın korkunçluğu gibi vahşetin bir başka boyutunu gözler önüne seriyor.
Kadınlar çocuklarının gözleri önünde, çocuklarıyla beraber öldürülüyor
Kadın cinayetlerinde yaş aralığı düşüyor, çocuklar öldürülüyor. Bu ay öldürülenlerin 3’ü 0-12 yaş aralığında kız çocuklarından oluşuyor. İstanbul’da Müzeyyn K. Çocuklarının gözleri önünde öldürülürken; İzmir’de Serap Ergu 5 yaşındaki kızıyla beraber; Gaziantep’te Fatma Öztürkmen 2 kızıyla beraber kocaları tarafından öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların %26’sı hem evliydi hem de çocuğu vardı. Öldürülen kadınların %38’inin çocuğu vardı, 31 çocuk annesiz kaldı.
Kadınlar işkence edilerek öldürülüyor
Mayıs ayında öldürülen kadınların %74’ü tanıdıklarıydı. Kadınlar türlü işkencelerle öldürülüyor. Yozgat'ta 30 yaşındaki Halime D., tokat attığı iddiasıyla kardeşi tarafından levyeyle işkence edilerek öldürüldü. Antalya’da Nurcan Demiröz erkek arkadaşı tarafından dinamitle öldürüldü.
Raporun tamamı için tıklayın