Aslında Kuzey Kore ile Güney Kore arasında bir barış anlaşması imzalanmadığı için iki ülke Kore savaşından bu yana hâlâ savaşta görünüyor.
1991 yılında tarafları bir masada buluşturan anlaşmalar kapsamında ekonomik, kültürel ve toplumsal işbirliği sağlanması amaçlanıyordu.
Pyongyang, 'saldırmazlık halinin' de aralarında bulunduğu bir dizi anlaşmayı geçersiz kıldığını duyurdu.
BBC Türkçe'de yer alan haberde, Kuzey Kore'nin açıklaması, geçen ay yaptığı nükleer denemelerden sonra BM'nin yaptırımlara yenilerini ekleyen bir karar almasını takip ediyor.
Pyongyang, ABD'ye de meydan okuyup, "Önleyici nükleer saldırı yapma hakkı" olduğunu resmi KCNA haber ajansı aracılığıyla dünyaya hatırlattı.
Şimdi, yarım ada yeni bir sıcak çatışmaya mı sürükleniyor sorusu soruluyor…
'Önleyici saldırı uyarısı blöf'
Chatham House düşünce kuruluşundan Dr. John Swenson-Wright, Kuzey Kore'nin 'ABD'ye karşı önleyici nükleer saldırı' tehdidi için "gerçeklikten uzak bir blöf" yorumunu yapıyor.
Wright'a göre 'balistik füze sistemleri yeterince gelişmemiş' olan Kuzey Kore, "ABD'ye saldırmanın intihar olabileceğinin" farkında. Chatham House uzmanı, Pyongyang'ın okyanus ötesine uzanmaya cesaret edemeyeceğini söylese de, aynı durumun sınır komşusu Güney Kore için geçerli olmayabileceğini ifade ediyor.
"Daha korkunç bir olasılık ise, Kuzey'in, 2010'da yaptığı gibi, BM'ye öfkesinden Kuzey Kore sınırında, karadan veya denizden bir çatışma çıkarması olur."
Güney Kore, Kuzey'i 2010 yılının Mayıs ayında Cheonan savaş gemisini batırmak ve 46 denizcinin ölümünden sorumlu olmakla suçlamış, Kuzey Kore iddiaları reddetmişti.
Üç yıl önceki gerginlikte Kuzey Kore, bu yıl yaptığı gibi 'saldırabileceği' tehdidini savurmuş ve aynı yılın Kasım'ında Güney Kore'ye ait bir adaya top ateşi açmıştı.
'Sıcak çatışma güçlü olasılık değil ama..'
BBC Seul Muhabiri Lucy Williamson, sıcak bir çatışma ihtimalinin çok güçlü olmadığını belirtse de, 'saldırmazlık anlaşmasının' bölgede istikrarsızlığı tetikleyebileceğini söylüyor. Williamson'a göre Güney Kore'yi endişelendiren en büyük sebeplerden biri, taraflar arasındaki diyalog kapılarının da kapanmış olması. Kuzey Kore, 1971 yılında iki ülke arasında iletişim kurulmasını sağlayan ''kırmızı telefon hattı''nın da derhal kapatılacağını duyurdu.
BBC Muhabiri Williamson, bu hattın kapatılmasıyla 'taraflar arasında anlaşmazlık doğabileceğini' bunun da gerginliği tırmandıracağını söylüyor.
İletişim kopukluğunun gerginliği tetikleyebileceğini savunan bir diğer isim de İngiltere'nin Eski Kuzey Kore Büyükelçisi John Evarard.
BBC'nin Today adlı radyo programına konuşan Evarard şu yorumu yapıyor:
"Söylemlerin seviyesi endişe verici… Kuzey Koreliler, ateşkesi geçersiz kıldıkları açıklamasını ilk defa yapmıyor… Yine de, kırmızı hattı kesmek ve ateşkesin geçerli olmadığını söylemek istikrarsızlığın yanı sıra yanlış anlaşılma riskini de doğuruyor. Bu da bu talihsiz durumu tırmandırabilir."
'Çin'den itidal çağrısı'
Yarım adanın sıcak çatışmaya sürüklenip sürüklenmeyeceği tartışılırken, bölgede kilit rol oynayan Çin'in atacağı adımlar merak ediliyor.
Kuzey Kore'nin en önemli müttefiki ve ticari ortağı olan Çin, BM'nin Pyongyang'a uygulama kararı aldığı 'nükleer yaptırımlara' destek çıkarak uluslararası toplumu şaşırtmıştı. Kuzey Kore’nin açıklamasından birkaç saat sonra, Çin ‘gerginliğin tırmanmaması için taraflara görüşmelere devam etme ve itidal’ çağrısı yaptı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Çunying, “Çin ve Kuzey Kore arasındaki normal iki ülke arasında olan türde bir ilişki var. Aynı zamanda, Kuzey Kore’nin nükleer deneme yapmasına karşı çıkıyoruz” dedi.
BBC muhabiri Williamson'a göre Çin, bölgede çıkabilecek çatışmanın en çok kendisine zarar vereceğini bildiği için şimdi tarafların tekrar masaya oturması ve anlaşmaya varması için uğraşıyor. BM'nin yaptırımlarının ardından Kuzey Kore'nin ABD'ye yönelik 'önleyici saldırı' tehdidi savurması ve Güney Kore ile 'saldırmazlık' anlaşmasını geçersiz kılması yeni bir çatışma riskini doğursa da genel kanı Çin'in sınırları aşan bir çatışmaya engel olacağı yönünde.