Emniyet onlarca suçtan yargılanan 11 JİTEM sanığının tanık koruma programı dahilinde kimlikleri değiştirilip estetik yaptırılarak devlet korumasına altına alındığını açıkladı.
Emekli bazı general ve rütbeli askerlerin bilgisi dahilinde JİTEM yapılanması içinde yer alıp adam öldürme, bombalama ve gasp gibi olaylara katıldıkları iddiasıyla 10 yıldır tutuksuz yargılanan 9’u PKK itirafçısı, 1’i korucu, 1’i de sivil istihbarat elemanı 11 sanıklı JİTEM davasında, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Askeri Mahkemeye gönderdiği yazı ortalığı karıştırdı. Yazıda, adı geçen itirafçılardan 6’sının kimlik ve yüzlerinin değiştirildiği, şu anki nüfus kayıtlarıyla ilgili bilgi vermelerinin mümkün olamayacağı cevabını verdi. Mahkeme ise, itirafçıları halen ifadelerinin alınması için eski kimlik bilgileriyle arıyor.
Güneydoğu’da 1988-96 yılları arasında başta Veli Küçük olmak üzere bazı emekli generallerin bilgisi dahilinde ‘Adam öldürmek, araç bombalamak, suikast, adam kaçırıp infaz etmek, fidye almak’ gibi suçlardan haklarında ömür boyu hapis istemiyle dava açılan tutuksuz sanıklar PKK itirafçıları İbrahim Babat, Adil Timurtaş, Recep Tiril, Ali Ozansoy, Hüseyin Tilki, Hayrettin Toka, Fethi Çetin ve Abdulkadir Aygan ile jandarma istihbarat elemanları Mehmet Zahir Karadeniz, Lokman Gündüz ve korucu Faysal Şanlı ile ilgili İçişleri Bakanlığı adına Emniyet Genel Müdürlüğü’nce 6 itirafçının kimlik bilgilerine ilişkin 7'nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilen yazı, 10 yıldan beri itirafçıların boşuna yargılandıklarını ortaya koydu.
Gizliliğe uymak zorundayız
Askeri Mahkeme, ifadelerinin alınması için haklarında gıyabi tutuklama kararı çıkarılan 6 itirafçının 10 yıldan beri yakalanamaması, açık adreslerinin tespit edilememesi nedeniyle kimlik bilgilerinde bir değişiklik yapılıp yapılmadığını İçişleri Bakanlığı’na sordu. Bakanlık adına Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından askeri mahkemeye gönderilen yazıda, “Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, bir suçu söyletmek için işkence yapmak ve taammüden adam öldürmek suçlarından sanık Hacı-Fatım oğlu 1967 doğumlu Kemal Emlük, Haydar-Leyla oğlu 1960 doğumlu Fethi Çetin, Ömer-Hamdiye kızı 1963 doğumlu Saniye Emlük, Mehmet-Zeynep oğlu 1958 doğumlu Abdulkadir Aygan, Asef-Fatma oğlu 1958 doğumlu Hüseyin Tilki, Asef-Fatma oğlu 1953 doğumlu Ali Ozansoy’nin (Tilki) Türk vatandaşlığından çıkarıldığına dair karar suretlerinin gönderilmesi mahkemenizce talep edilmiştir. Ancak 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu’nun 5'inci maddesinin 2'nci fıkrasında, ‘Alınacak tedbirlerin uygulanmasında İçişleri Bakanlığı ile ilgili diğer kurumlar gerekli her türlü gizlilik kurallarına uymak zorundadır’ denilmekte olup, ayrıca aynı kanunun 25'inci maddesinde ise, ‘Değiştirilen kimlik bilgileri hakkında hiçbir kurum-kuruluşa kayıt ve bilgi verilmez’ hükmü haizdir” deniliyor.
Büyük paralar harcandı
Haklarında koruma tedbiri uygulanan 6 itirafçı ve aileleri için gerektiğinde kanun hükümleri doğrultusunda yüklü harcamalar yapıldığı, şahısların açık kimliklerinin deşifre edilmesi halinde devletçe uygulanan tedbirlerin de deşifre olacağı belirtilen yazıda şöyle deniliyor:
“Yani yaşantı ve kimliklerine adapte olmuş bu şahıslar hakkında yeniden koruma tedbirlerinin alınmasına neden olmaktadır. Bu noktada şahıslar ve aileleri için yeniden kimlik değişikliği, iş değişikliği ve gerekirse fizyolojik görünüm değişikliği yapılması cihetine gidilmekte, bu da sosyal yaşama adapte olmakta zaten zorlanmış olan bu şahısları tekrar yeni bir hayata başlatma zorunluluğunu ortaya çıkarmak suretiyle bu şahısların psikolojik olarak büyük sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır. Daha da önemlisi devletçe yapılan harcamaların çok büyük meblağlarda artmasına ve devlete olan güvenin azalmasına neden olmaktadır. Kimlik bilgileri talep edilen Kemal Emlük ile Saniye Emlük’ün 02.04.1993, Fethi Çetin 25.09.1992, Hüseyin Tilki ve Ali Ozansoy’un 23.11.1993 tarihinde alınan bakanlık oluruyla kimlik bilgileri değiştirilmiştir.”
Aygan bilgileri deşifre etti
Yazıda halen İsveç’te bulunan ve açıklamalarıyla emekli Albay Abdulkerim Kırca’nın intihar etmesine neden olduğu belirtilen Abdulkadir Aygan’ın ise, 1979 yılında Abuzer kod adını alarak PKK’ya katıldığı, Gaziantep, Siirt, Şanlıurfa ile Yunanistan, Suriye ve Irak ülkelerinde faaliyetlerde bulunduktan sonra 8 Haziran 1985’te Siirt’te silah ve techizatıyla güvenlik güçlerine teslim olduğu, yer göstermesi ve verdiği bilgiler üzerine 4 PKK’lının ölü, 12’sinin de sağ yakalanmasına yardımcı olduğu belirtilerek şöyle deniliyor:
“Şahıs pişmanlık yasasından yararlanarak 13 yıl 4 ay ağır hapis cezası almıştır. Ceza infaz yasasıyla 02.03.1990’da tahliye olmuş ve bakanlığımızca kendisine gerek maddi, gerekse iş kurma yardımında bulunulmuştur. 30.11.1993 tarihinde de alınan bakanlık oluruyla ailesiyle birlikte kimlik bilgileri değiştirilerek Aziz Turan adını almıştır. Ancak anılan kanun kapsamında değiştirilen kimlik bilgileri ve uygulanan koruma tedbirlerini deşifre etmesi, bu bilgilerin birçok basın-yayın organlarınca yayımlanması ve PKK terör örgütünün kontrolünde İsveç ülkesine gitmesi ve burada iltica talebinde bulunduğu anlaşıldığından 05.04.2006 tarihli bakanlık makamının oluruyla hakkındaki koruma tedbirleri kaldırılmıştır.”
Adı geçen İtirafçılarla ilgili dava dosyası halen 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Bakanlık yazısında koruma altında oldukları belirtilen Kemal ve Saniye Emlük ise, geçtiğimiz günlerde intihar eden emekli albay Abdülkerim Kırca ile ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 8 sanıklı başka bir JİTEM davasında yargılanıyor.