İzmir'de saldırıya uğrayan Dr. Kadir Songür (26) taburcu edildi. Jiletle boğazından yaralanan asistan doktor Songür, "Korkularım var, gece sık sık uyanıyorum ve sürekli biri saldıracakmış gibi hissediyorum. Sürekli bu olayı hatırlıyorum" dedi.
Olay gün saat 15.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre geçen hafta diz ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran Bayram K., Dr. Songür’den kendisine uyuşturucu etkisi bulunan ve yeşil reçete ile verilmesi gereken bir ilacı yazmasını istedi. Songür, bu ilacı uygun görmediğini belirterek başka bir ilaç yazdı. Bunun üzerine Bayram K., "Yazdığın ilaç ağrımı geçirmezse, bu hastaneden bir doktoru indireceğim" diye tehdit ederek, hastaneden ayrıldı. Önceki gün yine hastaneye gelen Bayram K., bir anda Songür'ün odasına girip, yanında getirdiği jiletle saldırdı. Boğazından yaralanan Kadir Songür'e, hastanenin travma bölümünde meslektaşları tarafından müdahale edildi. Jiletin, koroner damara zarar vermediği, ancak derin kesik oluştuğu bildirildi. Olayın ardından koşarak kaçan Bayram K., Karşıyaka ilçesindeki çarşıda bir kadının çantasını almaya çalışırken yunus ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. Emniyete götürülen Bayram K., buradaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.
Taburcu edildi
Hastanedeki tedavisi tamamlanan Dr. Kadir Songür bugün taburcu edildi. Annesi, babası, eşi, amcası ve dayısı da sağlık çalışanı olan Songür, yaşadığı bu olayın ardından, "Korkularım var, gece sık sık uyanıyorum ve sürekli biri saldıracakmış gibi hissediyorum. Sürekli bu olayı hatırlıyorum. Bir dinlenme döneminin ardından mesleğime ve hastalarımı tedavi etmeye devam edeceğim. Sadece gereken cezaların en ağır şekilde verilmesini talep ediyorum" dedi.
Yaşadığı olayın ardından evinde açıklama yapan Kadir Songür, olay gününü şöyle anlattı:
"Geçen hafta Çarşamba günü poliklinik muayenesine gelen şahıs diz ağrıları olduğunu belirtti. Hastanemize 3 hafta kadar önce başvurup muayene olmuştu ve o dönem kullandığı ağrı kesicilerle ağrısının dindiğini ancak yeniden başladığını söyledi. Ben de dizinin filmini çekmek ve muayene etmek gerektiğini söyledim. Şahıs da öyle bir şey istemediğini sadece ağrı kesiciye ihtiyacı olduğunu söyledi. Fizik tedavi hekimi olarak önerdiğimiz diz kasları egzersizlerinden bahsettim. 'Ben zaten bütün gün yürüyorum. Benim ağrılarımı dindirecek ve beni bir daha buraya getirmeyecek bir ağrı kesici yaz' dedi. Ben de bu talep üzerine uygun gördüğüm ağrı kesiciyi yazdım. Daha sonra hasta bu ağrı kesicilerle ağrıları geçmezse gelip hastaneden bir doktoru 'indireceğini' söyledi ve poliklinikten ayrıldı."
Aynı şahsın iki gün önce 14.30 sıralarında yeniden odasına geldiğini söyleyen Songür, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir önceki hasta odadan çıkarken içeri girdi. Kafamı çevirdiğimde gördüğüm görüntü sağ elinin tokat atar şekilde yukarı kalkmış olduğuydu. Şahıs aslında boynumun orta kısmını hedefledi ama ben başımı sağa doğru çevirdim. Önce tokat yediğimi zannettim ama sonra elinde metal bir cismin parladığını gördüm. Elimi boynuma götürdüğümde elim kanlar içindeydi. Tesadüfen orada mahkûm poliklinikleri için bulunan bir gardiyan arkadaşımız vardı. O şahısla mücadele etti ve tekrar yeltenmesini engelledi. Ben elimde kanları görünce tampon yapmaya başladım."
"Bu suçların cezalarının hafif kaldığına inanıyoruz"
Son yıllarda aşırı doz alındığında uyuşturucu etkisi gösteren ilaçların hekimlerden çok fazla talep edildiğini söyleyen Songür, "Bazı ilaçlar amaç dışı kullanılıyor ve ihtiyacı olmayan insanlar son değişiklikle birlikte sadece 3'üncü basamak hastanelerine gelip bu ilacı temin etmeye çalışıyorlar. Bizler de bu talebi reddettiğimizde, tehditler alıyorduk. Beni jiletlemeye çalışırken de 'Yanlış ilaç yazmışsın' diye bir cümlesini duydum. Olay sonrasında koşarak koridora çıktım, şahdamarımın yaralandığını düşündüm. Acil Servis Travma Bölümü'nde tüm hekim arkadaşlarımız yardıma geldi. Bu suçların cezalarının hafif kaldığına inanıyoruz ve ağırlaştırılmasını istiyoruz. Sayın Bakanımız konuyla alakadar oldu. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Cezaların artması gerektiğini düşündüğümü kendisine de ilettim. Şu anda olayın üzerinden çok kısa bir dönem geçti" diye konuştu.
DOKTOR ANNEDEN “SAĞLIKÇILARA SAHİP ÇIKIN” ÇAĞRISI
Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi'nde Anestezi Uzmanı olan anne Dr. Nergiz Songür ise "Biz bu olayın şokunu atlatamadık ve atlatamayacağız. Bu şahıs daha önce başka doktor arkadaşlarımıza da tehditler savurmuş ve saldırmış. Sadece bu şahıs özelinde değil, sağlıkçılara uzanan ellere caydırıcı cezaların arttırılmasını istiyoruz. Biz oğlumuzu vatana millete yararlı evlatlar olarak yetiştirdik. Biz ülkemizi ve milletimizi seviyoruz. Biz ülkemizi bırakıp gitmedik. Bize sahip çıkın. Oğlumuzun arkasında durun. Tüm sağlıkçıların arkasında durun" dedi.
Asistan doktorun anneannesi Senengül Eşener ise, "Biz onu ne şartlarda büyüttük. Benim torunum hiç kimseye zararı olacak bir çocuk değil. Dünya iyisi bir insandır. Umarım en ağır cezayı alırlar. Biz bu şoku hala atlatamıyoruz" dedi.