Gündem

İyi Partili Özdağ: Erdoğan ikinci bir Gezi'yi elinden gelse organize eder

"Türkiye'yi tekrar üretim ekonomisine geçirecek hiç bir mekanizmayı çalıştırmıyorlar"

18 Aralık 2018 13:56

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, CHP ile başlattıkları ittifak görüşmelerinin iller bazında tamamlandığını, ilçeler için sürdüğünü belirtti. Özdağ, yeniden başlayan Gezi tartışmasına ilişkin olarak da değerlendirmesini sürdürdü. Özdağ, "Cumhurbaşkanı Erdoğan 2'nci bir Gezi'nin olmasını gerçekten çok istiyor. Hatta elinden gelse bunu organize dahi eder. Çünkü buna ihtiyacı var" dedi.

Özdağ, yerel seçimlere ilişkin DHA'ya açıklama yaptı. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi için zor olacağını söyleyerek, "Ben AK Parti oylarının ciddi bir şekilde düşüş içerisinde olduğunu görüyorum. Ve AK Parti bu seçimde siyasi tarihinin en büyük mağlubiyetini alacak. İYİ Parti açısından da bu seçimler bir çıkış seçimi olacak ve biz 2023 seçimlerine de kilitlenmiş durumdayız. 2023 yılında İYİ Parti iktidarının da ilk adımını bu seçimlerde atacağımızı düşünüyoruz" dedi.

"Seçime giderken çatışma ortamı istiyorlar"

Özdağ, Türkiye'de hiç kimsenin yeni bir Gezi arayışı içerisinde olduğunu düşünmediğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Böyle bir gözlemi siyasetçi olmanın yanı sıra akademisyen olarak da söylüyorum. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan 2'nci bir Gezi'nin olmasını gerçekten çok istiyor. Hatta elinden gelse bunu organize dahi eder. Çünkü buna ihtiyacı var. Ekonomiyi kontrol edemiyor. Tek adam rejimi kurulunca 'her şey çok iyi gidecek ve ekonomi uçacak' demişti. Şimdi ekonomi uçmaya başladı ancak bu uçuş uçurumdan aşağıya bir uçuş oldu. Ve bu uçurumdan aşağıya gidişi engelleyecek, Türkiye'yi tekrar üretim ekonomisine geçirecek hiç bir mekanizmayı çalıştırmıyorlar. Bundan dolayı seçimlere giderken bir çatışma ortamı üretmek istiyorlar. Çatışma ortamı üzerinden siyaseti bölerek keskinleştirerek, kitleleri düşmanlaştırarak, rasyonel düşünmeyi engelleyerek bir sonuca taşımak istiyorlar. Bundan dolayı da sürekli olmayan bir tehditten bahsediyorlar" dedi.

"Suriyelilerin geri dönmesi için Esa ile görüşülmeli"

Türkiye'de resmi rakamlara göre 3,8 milyon Suriyelinin olduğunu ve 1,5 milyon civarında da kayıtlara girmemiş Suriyelinin olduğu belirten Özdağ şunları dedi:

''Hükümet Türk Milleti'ni aldatarak Suriyelilere vatandaşlık verme çalışmaları yürütüyor. Dün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ''380 bin Suriyeli çocuk Türkiye'de doğdu. Allah yardım etse de parlamento bunlara vatandaşlık verse' dedi. Suriyeli çocuklara vatandaşlık verdiğimiz zaman anne ve babalarına da ve diğer kardeşlerine de vereceksiniz. Bu bir anda 1,5-2 milyon civarında yeni vatandaş olması demektir. Suriyelilerin şuanda görünürdeki maliyeti 40 milyar dolar. Geçen sene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı rakam 35 milyar dolardı. Bu Türk ekonomisi üzerinde olağanüstü bir yük demek ve bu yük her geçen gün biraz daha artıyor. Üstelik, Suriyeli nüfusu çok daha fazla artan bir nüfus. Bugün 3,8 milyon olduklarını düşünürsek ki sayıları aslında 5 milyonu geçmiş durumda 2040 yılında yani 22 sene sonra 7,5 milyon olacaklar. Bugün 3,8 milyon olduklarını düşünürsek sokakta yürüyen her 20 kişiden biri Suriyeli. 2040 yılında her 13 kişiden biri Suriyeli olacak. Türkiye'nin böyle bir yükü taşıma ihtimali yok. Ondan dolayı biz diyoruz ki Suriyelilere Türkiye'de vatandaşlık değil Suriye'de geri dönebilecekleri bir vatan vereceğiz. Bunun için de yapılması gereken şey çok açık; İlk adım Beşar Esad ile görüşmelere başlamak.''

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ''Eğer demokratik bir seçim olursa ve Beşar Esad seçilirse biz o zaman Esad'la görüşebiliriz." dediğini hatırlatan Özdağ ''Dışişleri Bakanı senelerden beri yapmış olduğu ilk akıllı açıklamayı yaptı. Umarım bunun devamı da gelir. Sonra Suriye'nin başlatmış olduğu bir geri kabul süreci var. Bu geri kabul sürecini derhal ilişkileri yoğunlaştırıp Türkiye'nin de işin içine girdiği bir süreç haline getirmek gerekiyor ve Suriyelileri kendi vatanlarına yönlendirmeye bir an önce başlamamız gerekiyor" dedi. (DHA)