Yüksek Öğretim Kanunu (YÖK) Tasarısı’yla İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 100'e yakın araştırma görevlisi, “azami öğrenim sürelerini” doldurdukları gerekçe gösterilerek işten atılma tehlikesi ile karşı karşıya geldi. 50D kadrosunda çalışan araştırma görevlilerinin doktorada 6 yılı tamamlaması halinde işten çıkarılmasını öngören tasarı, kamuoyunda Torba Yasa adıyla da bilinen 6111 sayılı torba yasada yer aldı. Bu kanuna dayanılarak işlerine son verilmesi beklenen öğretim görevlileri, başka bir üniversitede de kadro alamayacak.
İTÜ Rektörlüğü ilk etapta Ağustos ayında bir asistanın işine son verdi. Asistanlar bu gelişmenin üzerine 13 Eylül 2012’de yüzlerce asistanın katılımıyla İTÜ Rektörlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı. YÖK’ün dayatması ve Rektörlüğün bu hukuksuz uygulamalarına karşı tek bir arkadaşlarının bile atılmasına göz yummayacaklarını, direneceklerini kamuoyuna duyurdular. Rektörlük türlü bahanelerle süreci sürüncemeye bıraktı. Mağduriyetlerin giderilmesi ve 33-a kriterlerinin görüşülmesi için bir komisyon kurulduğu açıklandı. Ancak bir ay önce kurulan bu komisyondan bir sonuç çıkmadı.
Asistanlar geçtiğimiz hafta bir imza kampanyası düzenledi. 1000’e yakın akademisyen tarafından destek gören kampanyanın imzalarını Rektörlüğe ilettikleri 9 Ekim 2012 tarihinden bugüne kadar 6 asistanın işine daha son verildi. Rektörlük imza kampanyasına karşı adeta bir misilleme yaparcasına işten çıkarmalara hız verdi. Böylece işten atılan asistan sayısı 8’e yükselmiş oldu. 15 Ekim 2012 tarihinde asistanlar tarafından önce Taksim’den Gümüşsuyu’na bir yürüyüş gerçekleştirildi. Burada yapılan basın açıklamasının ardından “Üniversitemizi Terketmiyoruz” adıyla düzenlenen “2. Araştırma Görevlisi Şenliği” kapsamında yüzlerce asistan, destek veren sendikalar, meslek odaları ve dernekler, öğrenciler ve sanatçılar ile birlikte İTÜ Makine Fakültesi’nde sabahlandı.
Bunun arkasından Rektörlük 17 Ekim 2012 de Araştırma Görevlilerinin akıbeti ile ilgili tek gündemli bir Yönetim Kurulu toplantısı yaptı. Bu toplantı sırasında araştırma görevlileri İTÜ Rektörlüğünün önünde tam 8 saat süren bir oturma eylemi gerçekleştirdi. Bu toplantı sonucunda; asistanlar hakkındaki karar konusunda oy çokluğu ile yetki tek başına rektöre verildi. Rektörün ise en geç bayramdan sonra 72 asistanın daha işine son vermesi bekleniyor.
Bu gelişme üzerine araştırma görevlileri rektörlüğün önüne bir direniş çadırı kurdular. Her gün bu çadırdan üniversitenin tüm bileşenlerine dayanışma çağrısı yapan araştırma görevlileri ekmeklerine ve işlerine sahip çıkacaklarını, işten atılan arkadaşları işe geri alınana kadar, işten çıkarılmalar durdurulana kadar mücadele edeceklerini dile getiriyorlar. Bilime ve akademiye sahip çıkan herkesi çadırlarına ziyarete ve dayanışmaya bekliyorlar.
