İstanbul Emniyeti’nin eski Güvenlik Şube Müdürü Yunus Dolar, 7 Şubat MİT krizinin perde arkasını anlattı. Dolar, operasyonun ABD’de Fethullah Gülen’in de içinde bulunduğu 12 kişi tarafından planlandığını söyldi.
Sözcü'den Aykut Erkin'in haberine göre, Ergenekon, Balyoz kumpasları döneminde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Güvenlik Şube Müdürü olarak görev yapan Yunus Dolar'ın şüpheli sıfatıyla verdiği 20 sayfalık ifade, 7 Şubat 2012'de yaşanan MİT krizinin nasıl kararlaştırıldığını ortaya çıkardı. 'FETÖ'cü olduğunu kabul eden ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Erzurum'da gözaltına alındıktan sonra OHAL kapsamında hazırlanan Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edilen Dolar, AKP-cemaat arasında yaşanan ilk büyük krizin perde arkasını anlattı.
İşte ayrıntılar:
Tarih 7 Şubat 2012. Saat 17 sıralarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a İstanbul'dan sürpriz bir telefon gelir. MİT Müsteşarı'nın özel hattını arayan Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya (FETÖ'den tutuklu), “İfade vermek üzere makamıma bekliyorum” der. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a odaklanan operasyon dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müdahalesiyle engellenir. Yine MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, 2010'da koltuğunu Fidan'a bırakan eski MİT Müsteşarı Emre Taner de ifadeye çağrılmıştır. Peki, iktidar-Fetullah Gülen arasındaki bu kavganın kamuoyuna yansımasını sağlayan ‘MİT krizi' nasıl planlanmıştır? 30 Ağustos 2016'da, Ergenekon, Balyoz kumpasları döneminde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Güvenlik Şube Müdürü olarak görev yapan eski polis şefi Yunus Dolar ifadesinde şunları anlatmış:
Muhabirden ilgi
“7 Şubat krizi olarak bilinen MİT Müsteşarımızın İstanbul DGM'ye çağrılması ve akabindeki gelişmeler beni çok sarstı. Komiser yardımcılığımdan bu yana tanıdığım Zaman Gazetesi'nin polis muhabiri olan daha sonra FOX TV'ye geçen askeri okuldan atılma gazeteci Ercan Gün (Hrant Dink davasında tutuklu) bu olaylardan yakın bir süre sonra beni ziyarete geldi. Ona, bu işin mantıksız olduğunu ve çizginin aşıldığını kendisine ifade ettim. O da ‘Niye bu kadar dert ediyorsun ki, bu konu Amerika'da Fetullah Gülen'in de içinde bulunduğu 12 kişi tarafından istişare edilmiş, üç kişi hayır demiş, 9 kişi evet demiş, Gülen de evet diyenler arasında imiş' dedi.”
Yunus Dolar, aklındaki soru işaretlerini gidermek için bir süre sonra FETÖ'nün sözde Marmara Bölgesi Emniyet İmamı, kod adı Arif olan şahsa konuyu sorduğunu belirtir. Dolar şöyle devam eder: “O da bana bu konunun gerçekten Amerika'da istişare edildiğini, Fetullah Gülen'in muhayyer kaldığını, ‘dosya sağlam mı' diye sorduğunu, ilgililerin de ‘sağlam' demesi üzerine ‘peki' dediğini ifade etti. Bu iki gelişme bütün yapılanların Gülen'in bilgisi dahilinde yapıldığı fikrini bende kesin hale getirdi. Ve açıktan muhalefetimi ifade etmeye devam ettim.”
“Ergenekon ve Balyoz'u Amerikalılar ısmarladı"
Yunus Dolar ifadesinde, Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla ilgili de şöyle konuştu: “Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının Amerikan ısmarlaması üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki kurmay kadroyu tasfiye ederek yerine cemaatçilerin getirilmesi için kurgulandığını ve delillerin tamamen cemaat tarafından üretildiğini düşünüyorum.
Ergenekon operasyonu ile ‘Türkiye'nin bağırsaklarını temizliyoruz' söylemi, Genelkurmay Başkanı'na kadar herkesi tutuklatan cemaatin güç zehirlenmesi yaşayarak kendisine muhalif gördüğü ve Fetullah Gülen ile ilgili olumsuz düşünen herkesi kamuoyundan da alınan rüzgarla biçtiğini düşünüyorum…” Dolar, İstanbul eski İstihbarat Müdürü Erol Demirhan'la da ilgili şöyle konuştu: “Vatan Caddesi'nde Güvenlik Şube Müdürü olarak çalışırken Erol Demirhan tüm operasyonel birimlerdeki cemaat mensubu müdürlerin MİT'ten hiç kimse ile muhatap olmaması hususunda devamlı telkin ve yönlendirmede bulunuyordu. Biz de hiçbir birimden kimse MİT ile görüşmüyorduk.”