Roma’da gelecek Cumartesi yapılacak ‘’Roma Pride 2023’’ etkinliğine günler kala Lazio bölge yönetimi, yürüyüş organizatörlerinin taşıyıcı anneliğe destek verdiği gerekçesiyle sponsorluğu çekme kararı aldığını açıkladı.
Başkent Roma’yı da içinde barındıran Lazio bölgesinin yönetimi geçen Şubat ayında yapılan seçimlerle merkez-soldan sağ partilere geçmişti.
Bölge Başkanlığı’na, iktidardaki sağ koalisyon hükümetinin desteklediği Francesco Rocca seçilmişti.
Lazio Bölge Başkanı Rocca’nın Onur Yürüyüşü’nden sponsorluğunu çekme kararı, hem muhalefetten hem de LGBTİ+ hakları savunucularından tepki çekti.
Basındaki haberlere göre Lazio bölgesinin kararı, kürtaj ve eşcinsel evlilikleri karşıtı Pro Vita&Famiglia (Yaşam ve Ailesi Yanlısı) isimli örgütün tepkisinin ardından geldi.
"Eşcinsel Kültürü Derneği" Mario Mieli, Bölge Başkanı Francesco Rocca’nın sponsorluğu çekme kararının Katolik gruplara ‘’seçim borcunu ödeme’’ adımı olduğunu öne sürdü.
Roma Onur Yürüyüşü Sözcüsü Mario Colamarino da ‘’Lazio Bölgesi bir avuç Katolik Taliban’a değil bizlere de ait’’ diyerek tepki gösterdi. Colamarino ayrıca, bu karar sonrası yürüyüşe daha fazla katılım beklediklerini belirterek, Pro Vita&Famiglia grubuna ve bölge yönetimine ironik bir dille teşekkür etti.
Roma Belediyesi'nden destek
Muhalefetten de Lazio yönetiminin kararına eleştiriler ve Onur Yürüyüşü’ne destek açıklamaları geldi.
Merkez soldaki Demokratik Parti’den (PD) Lazio bölgesinin önceki başkanı Nicola Zingaretti, ‘’Bölge Başkanı’yken yaptığım gibi Cumartesi günü de Roma Onur Yürüyüşü’nde olacağım. Bireylerin haklarını savunanlardan korkmamak gerekir. Bu hakları reddedenlerle savaşmak gerekir’’ dedi.
Roma’nın Demokratik Partili Belediye Başkanı Roberto Gualtieri de, Onur Yürüyüşü’nün ‘’hem LGBT+ topluluğu hem de ayrımcılıkla mücadele eden ve hakları savunan bütün vatandaşlar için önemli bir gösteri olduğunu’’ söyledi. Gualtieri, ‘’Bu yüzden başkent Roma, etkinliğe desteğini garanti eder ve bu yüzden Cumartesi günü ben de Onur Yürüyüşü için meydanda olacağım’’ dedi.
‘Evrensel suç’ tasarısı
İtalya’da geçen yıl Eylül’de yapılan genel seçimler sonrası, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez aşırı sağcı bir parti liderliğinde hükümet kurulmuştu.
Siyasete neo-faşist hareketlerde başlayan Başbakan Giorgia Meloni, seçim kampanyasında ‘’LGBT lobisi’’ ve ‘’toplumsal cinsiyet ideolojisi’’ diye nitelediği kavramlara karşı sert çıkışlar yapmıştı.
Meloni liderliğindeki sağ koalisyon yönetiminde LGBTİ+ hakları açısından tartışma yaratan adımlar atıldı.
Hükümetten belediyelere, eşcinsel çiftlerin çocuklarının yasal ebeveynleri olarak kayıt yaptırmasını durdurma talimatı gitti.
Hükümet ayrıca, ‘’kiralık rahim’’ olarak nitelediği taşıyıcı anneliği ‘’evrensel suç’’ ilan etme girişiminde de bulundu. İtalya’da zaten yasa dışı olan bu uygulamayı yurt dışında yapanların da cezalandırılmasını öngören bir tasarı parlamentoya sunuldu.
Bu yasa tasarısına karşı çıkanlar ise, taşıyıcı annelikten faydalananların ağırlıkla heteroseksüel çiftler olduğunu, hükümetinse bu başlığı eşcinsel aileleri hedef almak için kullandığını savunuyor.
Famiglie Arcobelano (Gökkuşağı Aileler) derneğine göre bu uygulamanın yasal olduğu ülkelerde taşıyıcı annelik yoluyla çocuk sahibi olan İtalyan çiftlerin yüzde 90’ı heteroseksüel.
