Gündem

İşte Tuncay Güney'in 2001'deki ifadesi

Tuncay Güney'in 2000 yılında Adil Serdar Saçan'a verdiği ifade basına dağıtıldı. İşte ifadeden çarpıcı cümleler.

14 Ocak 2009 02:00

Tuncay Güney'in 2000 yılında Adil Serdar Saçan'a verdiği ifadenin olduğu kaset Silivri'de basına dağıtıldı.

Tuncay Güney'in ifadesi (1) - VİDEO
Tuncay Güney'in ifadesi (2) - VİDEO
Tuncay Güney'in ifadesi (3) - VİDEO
Tuncay Güney'in ifadesi (4) - VİDEO


İddialarıyla Ergenekon soruşturmasını yönlendirdiği belirtilen Tuncay Güney’in 2001 yılında gözaltındayken kameraya alınan görüntüleri dün kamuoyuna sunulurken, Güney’in ‘işkence gördüm’ iddiasının aksine rahat tavırları dikkat çekti.

Ergenekon’un ‘karakutusu’ olarak anılan Tuncay Güney’in 2001 yılında Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nde alınan polis ifadesinin görüntü kayıtları dün Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce avukatlara dağıtıldı.

Silivri Cezaevi’nde 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasında İşçi Partili sanıklar ve avukatları Güney’in dava dosyasında yer alan 18 sayfalık mülakat çözümlerinin bazı kısımlarının çıkarılmış olabileceğini belirterek, Güney’in sorgu kasetlerini tümüyle izlemeden savunma yapmayacaklarını söylemişti. Bunun üzerine de mahkeme, sorgu CD’lerinin avukatlara dağıtılmasına karar vermişti. 

Gülen soruları terletti

130 dakikalık, dört CD’lik sorguda en dikkat çeken noktalardan biri Güney’in rahat tavırları oldu. Güney, daha önce basına yaptığı açıklamada dokuz gün işkence gördüğünü, ifadesini zoraki imzaladığını öne sürmüştü. Güney, ekim ayında katıldığı 32. Gün programında da sorguyu şöyle anlatmıştı:
“Dokuz gün sorgulandım. Video kaydı Adil beyin (Eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan) odasında çekildi. Yedinci ve sekizinci gün video kasede alındım. Video kaydına kadar olan dönem kötü bir dönemdi.”

Polisi doğruluyor

Oysa dün ortaya çıkan görüntülerde Tuncay Güney oldukça rahat tavırlar sergilerken, sorular tamamlanır tamamlanmaz cevap vermeye başladığı dikkat çekti.
Güney’i sorgulayan ve kendisi de Ergenekon’da tutuklanan Saçan ile o dönem çalışma arkadaşı olan Ahmet İhtiyaroğlu, Güney’in işkence iddialarını reddetmiş ve “Sormadan anlatıyordu. Sanki birileri bize bazı şeyler anlatması için göndermiş gibiydi” demişti.
Güney’in sorgu kasetlerinde sanık avukatlarının aradığıysa ‘eksik olan, sansürlenen ve çözümü yapılmayan’ bölümler olup olmadığıydı. Tutuklu sanık Vedat Yenerer’in avukatı Vural Ergül’ün kasetlere ilişkin görüşleri şöyleydi:
“İşkence görmediği ortada. Kendisine verilen metni büyük bir ustalıkla, hazır cevaplılıkla yanıtladığı anlaşılıyor. Bu tam anlamıyla bir tertip. Nihayetinde görüntüler laf salatası yaptığı, bir konudan diğer konuya geçtiği, değerlendirmelerinin duyuma dayalı olduğunu anlamaya yetiyor. İkinci CD’nin başında Sudi Özkan’a ait bir bölüm var, oraya dijital çapak (görüntünün atlaması) atmışlar. O da bana kalırsa Mehmet Eymür’ün dosyaya dahline ilişkin bir ipucu. Bize dağıtılan çözümlemeler ile bunların arasında fark var.”

‘Bugünlük yeter’ ne?

İP’li sankıların avukatı Mehmet Cengiz, “Görüntüler sağlıklı değil, tamamı dağıtılan bu CD’de yok. Bunu nereden biliyoruz? En son sözcükler ‘Bugünlük yeter sonra devam ederiz’ diyerek bitiyor. Bir diğer tespit de, sorgu görüntülerinde, dosyada yer alan Tuncay Güney’in mülakat özetinde yer alan bazı bölümler yok. Örneğin diyor ki Tuncay Güney ‘Veli Küçük’ün talimatıyla Perinçek, Suphi Karaman gibi isimler Bilecik’te Ergenekon’un temel belgelerini hazırladılar.’ Elimizdeki mülakatta böyle bir şey yok. Veli Küçük’ün bir ilçeye heykelinin dikmesiyle ilgili olay anlatılıyor. Bu olay 2005’te olmuştu. Güney’in ifadesi 2001’de alındı.”
Yine Doğu Perinçek’in avukatı Ceyhan Mumcu da görüntülerden tatmin olmuş değildi:
“Mülakat özetlerinde Veli Küçük’le birlikte birçok kişinin Bilecik’te örgütün dokümanı yazdığı bilgisi vardı. Ancak bunu görüntülerde bulamadık. Güney’in, işkence gördüğü, ‘Roma’yı yaktın deseler kabul ederdim’ sözünün doğru olmadığı ortaya çıktı. Daha öncesinde pazarlık yapıp gözaltındayken hepsini konuşmuş olabilir. Bunların kanıt değeri ne derseniz diğer kanıtlarla doğrulanmayan bir olay. Bunun en somut örneği de şu: Güney Abdullah Öcalan’ın yakalanmasında Doğu Perinçek’in arabulucuk yaptığını iddia ediyor. Oysa o tarihlerde Perinçek Yalçın Küçük’le birlikte Haymana Cezaevi’ndeydi.”

Muzaffer Tekin’in Avukatı Engin Çelik Kadıgil’in teşhisi de “Sohbet toplantısı yapıyorlar” oldu:
“Birileri tarafından ezberletilmiş. Zaman zaman bir kâğıda bakarak söylediğini de görebiliyoruz. Adil Serdar Saçan kendi kazdığı kuyuya düştü. Kesin olarak işkence yok. Adam birdenbire ortaya çıkmış. Ergenekon’un çekirdek kadrosunda Küçük var diyor. Onun mutemet adamıyım ama Ergenekon üyesi değilim diyor. Sanki her türlü gizli şeyi onun önünde konuşan bir Veli Küçük var. Bize verilen ifadelerde biraz değişiklikler yapmışlar. Görüntüde Fethullah Gülen’den bahsederken bir dönem gözü olduğunu söylüyor. Dergâhından beslendiğini, vaazlarına katıldığını söylüyor. Çözümlemelerde sanki üçüncü şahıstan bahseder gibi Fethullah Gülen diyor. Bu anlattıkları yok.”

Ergenekon davasına müdahil olarak katılan Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Özkan Yücel ise “İşkence görüp görmediği konusunda yorum yapmak doğru değil. Samimiyet havasında yapılan bir görüşme. Görüntülere bakıldığında işkence varlığını doğrulamıyor gibi” dedi.

Akşam TRT 2’ye çıktı

Devlet televizyonunda Baykal'a ağır suçlama

Gün boyu tartışılan Güney akşam TRT 2’de boy gösterdi. ‘Büyüteç’ programına Kanada’dan katılan Güney, ifadeleri işkence altında verdiğini yineledi. Kasette saydığı isimler arasında 1 numara olup olmadığı sorusuna “Yanıt vermek istemiyorum” diyen Güney, anlattıklarının belgesi olduğunu söyledi. (Radikal)

‘Çekirdek Ergenekon kadrosu’

Güney’in, 2001 tarihli ifadesinden, bir kısmı daha önce basına yansımış bazı iddialar:
İstek Okulları: 1986’da babam ölünce çalışmaya başladım. Gazete ilanıyla işe girdim. Dalan’ın İstek Vakfı Okulları’na yemek dağıtıyordum. Ayazağa’da din dersi alıyordum. Fethullah Hoca bir vaaz verdi, doğal olarak etkilendim.

Veli Küçük bilgileri: Küçük’ün grubunun adı Ergenekon’dur. Mehmet Eymür ile Yeşil’in arası iyi değildir. Fakat Küçük onun için patrondur. Veli paşa işaret etmezse kimse Yeşil’i öldürmez. Küçük’ün Kuzey Irak’ta okulu vardı.

Ergenekon örgütü: ABD’nin örgütlediği bir grup. Veli Küçük ve diğer askerler de Ergenekon örgütlenmesi içinde. Ergenekon’a işadamlarından ve mafyadan da kaynak akıyor. İran, Azerbaycan ve Ortadoğu’da da örgütlenmesi var.

Çekirdek kadro: Ergenekon’un kadrosunda Necip Torumtay, İsmail Hakkı Karadayı, Hüseyin Kıvrıkoğlu, Teoman Koman, Rasim Betir, Nejat Müldür, Engin Hoş, Veli Küçük ve Güven Erkaya var.

Öcalan: Öcalan, Moskova’dayken teslim olacaktı. Veli Paşa, Öcalan’ın bu şekilde gelişine karşıydı. PKK Lübnan’da Çevik Bir’le görüştü. Pazarlık yapmışlar, Bir, 1-0 yenilmiş.
Özdemir Sabancı suikastı: Cinayet DHKP-C lideri Dursun Karataş’a ihale edildi. Hedef, Özdemir Sabancı’ydı. Fehriye Erdal’a Sabancı Center’da çalışması için referans veren Hüseyin Kocadağ’dır.

Cumhuriyet: Çevik Bir Cumhuriyet gazetesine maddi yardım yaptırdı. Veli Küçük, İlhan Selçuk’un devre dışı bırakılmasını istedi.