Gündem

İşte HSYK'nın '17 Aralık savcısı Celal Kara' kararı

HSYK, Savcı Kara’nın Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in ifadesi sırasında '2 dakikan var anlat ve çık' dediği iddiasıyla ilgili olarak yapılan incelemeyi yetersiz buldu

11 Mayıs 2014 19:13

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından hakkında soruşturma izni verilen 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcı Celal Kara ile ilgili HSYK Müfettişi Vedat Ali Tektaş tarafından hazırlanan raporun detaylarına T24 ulaştı.

Müfettiş raporunda Kara ile ilgili iddialar üç sayfa tutarken, kurulun iddialarla ilgili görüşü bir sayfada aktarıldı. Raporda Celal Kara’ya yönelik iddialar dört başlıkta toplanırken, bu başlıklardan ikisine soruşturma izni, birine ret ve birine de yeteri kadar araştırılmadığı gerekçesiyle müfettişe iade kararı çıktı. 

Müfettiş raporunda, “Başsavcılığın 201220653 sırasına kayıtlı  evrakta, soruşturmaya başlandığı 13.09.2012  tarihinde UYAP’a ‘meçhul sanık’ olarak kaydettirdiği, 28.08.2013 tarihinde Barış Güler’i taraf olarak eklediği, hakkındaki iletişim denetlenmesi kararı talep edilen diğer şüphelileri ise 17.12.2013 tarihinden sonra isimlerini kaydederek dahil ettiği…” saptamaları ile soruşturma izni istendi.

Ancak HSYK 3. Daire görüşünde, “şüpheli isimlerin UYAP’a zamanında girilmediği ve sonradan girildiği” iddiaları ile ilgili müfettişin soruşturma talebine karşı ‘oy birliği’ ile bu konuda soruşturma yapılmasına gerek olmadığına karar verdi.

Raporda da yer alan “ortaklık payının tespit etmeden mal varlıklarına tedbir konulduğu”, “birtakım tapelerin imha edilmediği” ve “Başsavcı Turan Çolakkadı’nın bilgisi dışında operasyon yaptığı” iddialarının araştırılması için soruşturma izni verildi.

Kurulun soruşturma izni verdiği iki başlık arasında yer alan iddialardan biri de “savcının emniyette polisin bakan çocuklarına sorulacak soruların mahiyetini önceden bildiği” hususu oldu. Kara’nın kendisi tarafından yürütülen soruşturmada polisin soracağı soruları bilmesi raporda sorun olarak yansıtılırken kurul da bu konuda incelemenin soruşturmaya dönüştürülmesi konusunda izin verdi.

 

‘UYAP’ iddiasına soruşturma yok

 

17 Aralık sonrası soruşturmayı yürüten savcıların şüphelilerin isimlerini UYAP’a kaydetmediği iddiası gerek medya, gerekse kamuoyunda tartışmalar gündeme gelmiş, savcılar bu konuda “hukuksuzluk yapmak”la suçlanmıştı. Söz konusu suçlamalar müfettiş raporuna da yansıdı. Ancak kurul, müfettiş raporuna da yansıyan bu iddialara ilişkin soruşturma izni verilmesine gerek görmedi.

Kurul müfettiş incelemesi doğrultusunda tanık olarak dinlenen İstanbul Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan, Zabıt Kâtibi Muhammet Ekinci’nin “Takipli dosyaların, operasyon yapılana kadar UYAP’a kayıt edilmediği” beyanlarının da dikkate alınmasını gerektiğini vurguladı. Söz konusu işlemin diğer cumhuriyet savcıları tarafından da uygulandığının altı çizildi.

Kurul gerekçe olarak da şu ifadeleri kullandı:

“Bu uygulamanın diğer cumhuriyet savcıları tarafından da yapıldığı ve bunun da herhangi kötü niyetle değil, soruşturmanın niteliği ve önemine binaen gizliliğe en üst derece riayet etme amacıyla yapıldığı anlaşılmıştır. İletişimin tespitine yönelik karar ve belgelerin Başsavcılık’ta oluşturulacak güvenli ve ayrı bir yerde muhafaza altına alınmasını özellikle vurgulanmasının da bu amaca yönelik olduğu bu nedenle eylemin soruşturma izni gerektirir bir yönü olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir.”

 

‘2 dakikan var anlat’ iddiasına inceleme sürecek

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği, savcı Kara’nın Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in ifadesi sırasında  “2 dakikan var anlat ve çık” dediği iddiasıyla ilgili olarak yapılan inceleme yetersiz bulunarak, ifadeyi yazan zabıt kâtibinin tanık olarak dinlenmesi ve ifade işleminin ne kadar sürdüğünün UYAP kayıtlarından tespit edilmesi için evrakı müfettişe tamamlaması için iade etti.

Söz konusu iddia daha önce gündeme gelmiş, savcı Kara’nın avukatı bu iddialara ilişkin tekzip metni ve bir açıklama yaparak, “iddianın gerçek olmadığını, UYAP sisteminde sorgununda bir saate yakın sürdüğünü” belirtmişti. Ancak müfettiş, ilgili konuyu aktarırken UYAP kayıtlarını rapora yansıtmadı.

 

‘Savcı soruşturmaya vakıf değil’ tartışması

 

Savcı Kara’nın soruşturma evrakını yeterince incelemediği iddialarıyla ilgili olarak da soruşturma izni çıkarken, buna karşı çıkan üç üye “savcının daha önce soruşturmayla ilgili defalarca taleplerde bulunduğu, dolayısıyla soruşturma evrakına vakıf olduğu ve şartların gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda takdir yetkisi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini” söyleyerek karşı çıktı.

 

‘Bakanın tapesi imha edilmedi’ iddiasına soruşturma

 

HSYK 3. Dairesi muhalif üyeleri, savcının görevini kötüye kullandığı yönündeki iddiaları şöyle değerlendirdi:

“Bazı kişilerle ilgili iletişim tespiti yapılamayacağı konusunda iddia konusu kuralın kasten, ihmalden veya kötü niyetle yapıldığına ilişkin somut delil bulunmadığı gibi, soruşturma veya kovuşturma aşamasında da her zaman bu hususun itiraz yoluyla ileri sürülebileceği esasen öne sürülen iddiaların savcının delil toplama değerlendirme suçu nitelendirme yetkisi kapsamında kaldığı, bu yetkinin şikâyet olunan savcı tarafından herhangi bir şekilde kötüye kullanıldığına dair delil gösterilmediği anlaşılmıştır.”

Aynı başlıkta yer alan soruşturmanın şüphelisi Barış Güler ile babası, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler arasında geçen telefon görüşmelerine dair tapeyi imha etmemek, mal varlıklarına tedbir kararı uygulamak konuları için soruşturma izni verildi.

 

Muhalif üyeler: Başsavcıya bilgi verme zorunluluğu yok

 

Savcı Celal Kara’nın soruşturmayla ilgili İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı’ya bilgi vermediği iddialarıyla ilgili olarak da soruşturma izni verildi. HSYK 3.Dairesi kararında, karşı oy kullanan üye görüşlerinde şöyle denildi:

 “Her ne kadar Başsavcılık’ın çalışma talimatında bilgi verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de bunun bir yasal dayanağının bulunmadığı gibi toplumda yankı uyandıran olayların hangileri olacağı, bunun takdirinin kime ait olduğu, bu tür soruşturmaların başından mı yoksa soruşturmanın tamamlanıp kamuoyuna mal olduğu aşamasında mı ilgili başsavcıya bilgi verileceği konusunda tereddüte yer verilmeyecek şekilde açıkça bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesiyle çoğunluk gerekçesiyle katılmıyoruz.”