Başörtülü kadınlara bir AVM'de hakaret ettiği iddiasıyla hakkında "Hakaret, özel hayatın gizliliğine müdahale, halkı kin ve düşmanlığa sevk" suçlarından soruşturma başlatılan oyuncu Deniz Çakır bugün (11 Ocak 2019) sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi'ne gelerek ifade verdi. Çakır, ifadesinde, "Ben Atatürkçüyüm, burası Atatürk Türkiye’si Arabistan değil. Siz Arabistan’a İran’a gideceksiniz' şeklinde herhangi bir cümle kullanmadım" dedi.
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Murat Çağlak tarafından ifadesi alınan Deniz Çakır, soruşturmaya konu olay günü saat 19.00 sıralarında bir doğum günü kutlaması için arkadaşlarıyla beraber Zorlu Center’daki bir kafeye gittiklerini söyledi.
İfadesinde bir süre sonra iki kadının gelerek yan masalarına oturduğunu aktaran Çakır, “Bu bayanların bakışı ve hareketleri beni yargılar ve taciz eder şekildeydi. Ben yaptığım iş gereği insanların bana bakmasına alışkın olmama rağmen bu iki bayanın davranışları sıra dışı olduğu için rahatsız olmuştum. Sonra bu iki bayanın arkadaşları da gelince bizden rahatsız olduklarını hissettirip arka masaya geçmeleri ve bana aynı şekilde bakmaları üzerine ben de ‘Ne oluyor?’ der gibi onlara baktım. Bu şekilde böyle bir gerginlik oldu. Ancak sonrasında olayı önemsemeyip, masamıza döndük” dedi.
Doğum günü kutlaması esnasında fotoğraf çektiklerini aktaran Çakır, “Sohbet ettik. Fotoğraf çekilme esnasında arkadaki bayan grubu kendilerinin fotoğrafını çektiğimizi düşünerek, ‘Bizi çekiyorsunuz’ dedi. Biz de kendilerini çekmediğimizi söyledik. Hatta arkadaşım Hande Canar telefonu götürerek kendilerine gösterdi.
Fotoğraflarının olmadığını görünce ikna oldular. Bir süre her iki masadaki kişiler kendi eğlencelerine devam etti. Bu arada kafenin garsonlarından birine kendi fotoğraflarının alındığını söylemişler. Garson gelip bize söylediğinde almadığımız konusunda bilgi verdik” diye konuştu.
"Sakin oturup ayrıldılar"
Çakır, ifadesinde kadınların 'Fotoğrafımızı çektiniz' ısrarlarının devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bayanların ısrarla fotoğraflarını aldığımızı söylemleri nedeniyle telefonu hızlıca masaya koyduğumda camı kırıldı. Telefon evde. Size bugün ulaştıracağım. Sonrasında konu kapandı. Yarım saat sakin oturduktan sonra ayrıldılar. Ayrılırken herhangi bir tartışma ya da olay çıkmadı. Ben kesinlikle anlattıklarım dışında kafeye girerken bu bayanlara bakarak alay eder tarzda euzu besmele çekip, jest ve mimik hareketi yapmadım. Zaten bu bayanlar benden sonra kafeye geldiler. Yine bu bayanlara bağırarak, 'Ben Atatürkçüyüm, burası Atatürk Türkiye’si Arabistan değil. Siz Arabistan’a İran’a gideceksiniz' şeklinde herhangi bir cümle kullanmadım.
Tüm hayatım boyunca ayrımcılık yapılmasına karşı durmuş bayanlar ile ilgili sosyal destek projelerinde yer almış bir insanım. Böyle bir konudan dolayı ifade vermek zorunda bırakıldığım için üzgünüm."
Çakır ifadesini şu sözlerle sonlandırdı:
“Yukarıda anlattığım şekilde gerçekleşen olayın 30 Aralık 2018 tarihinde olmasına rağmen 4 Ocak 2019 tarihinde dilekçe verilmesi, kafeden ayrılırken herhangi bir tartışma ortamının olmaması ve olayın orada bitmiş olması hususlarını düşündüğümde müştekilerin iyi niyetli olmadıkları kanaatindeyim. Ben müştekilere yukarıdaki gibi cümleler kesinlikle kurmadım. Arabistan kelimesinin geçtiği tek cümle kendi masamdaki arkadaşlarımın duyabileceği şekilde, içkili bir mekanda içtiğim içkiye, çektiğim fotoğrafa karışılıyor. Yargılanarak bakılıyor. Burası Arabistan mı? Atatürk Türkiye’si' şeklinde söyledim. Ancak bu söylemimi kesinlikle karşı tarafın duyacağı ses tonuyla ya da onlara hitaben söylemedim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”
TIKLAYIN - Çakır adliye önünde gazetecilere açıklama yaptı
"Suç duyurusunda bulunmak Deniz Hanım'ın düşüncelerine ters"
Çakır'ın avukatı Bahri Bayram Belen de müvekkili hakkında "Hakaret, özel hayatın gizliliğine müdahale ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" gibi ciddi suçlamalar olduğunu belirtti.
Avukat Belen, olumsuz bir karar çıkabileceğini sanmadığını söyleyerek, adli bir süreç olduğu için olayın ayrıntısını anlatamayacağını söyledi. Bir gazetecinin, "Suudi Arabistan'a gidin" dedi mi?" sorusuna avukat Belen, "Böyle bir şey demediğini söyledi" cevabını verdi.
"Suç duyurusunda bulundunuz mu?" sorusunu da, "Suç duyurusunda bulunmak çok kolay bir şey. Ama bu nedenle suç duyurusunda bulunmak aslında Deniz hanımın düşüncelerine ters, toplumda gerginliği artırıcı bir şey değil. Buna ihtiyaç duymadık" diye yanıtladı.