Gündem

İstanbul LGBTİ Onur Haftası'nın bu yılki teması 'normal'

23. İstanbul Onur Haftası ve 13. İstanbul Onur Yürüyüşü 22-28 Haziran tarihlerinde gerçekleşek

10 Haziran 2015 23:40

Istanbul LGBT Onur Haftası ilk defa 1993'te Christopher Street Day olarak yapıldı ve o günden bugüne her yıl düzenli olarak kutlanıyor. 2003'ten beri her yıl İstiklal Caddesi’ndeki sokak yürüyüşüyle noktalanan etkinlikler, 2007’den bu yana da uluslararası bir boyut kazandı. 2010 yılında 5 bin kişiyle başlayan onur yürüyüşü geçtiğimiz yıl yaklaşık 100 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. Ortadoğu, Avrupa ve Türkiye'de düzenlenen en kalabalık onur yürüyüşü olarak anılır. 

Türkiye'deki lezbiyen gay biseksüel transseksüel ve interseksüel bireylerin yaşadıkları sorunlara ve hak ihlallerine karşı ses çıkartmak ve cinsiyet kimlikleri ve cinsel yönelimleri daha da görünür kılmak amacıyla düzenlenen İstanbul LGBTİ Onur Haftası etkinliklerine LGBTİ dernekleri de destek veriyor. Ancak İstanbul LGBTİ Onur Haftası komitesi bağımsız bir grup ve çalışmalarını bir çatı örgüt göreviyle yürütüyor. Onur haftası boyunca çeşitli panel, film gösterimi, sergi, konser ve daha pek çok etkinlik düzenleniyor. Haftanın sonunda da Taksim Meydanı'nda toplanan LGBTİ'ler İstiklal Caddesi'ni işgal ediyor ve Tünel'e kadar gökkuşağı renklerinden oluşan görsel bir şölenine dönüşüyor.   

Istanbul LGBTI Pride komitesi üyelerinden aktivist Elif Avcı ve Şevval Kılıç ile bu yıl teması "normal" olan Onur Haftası'nı konuştuk. 

- Temanız neden "normal"? 

Elif Avcı: Bu yılın temasını belirlemek aylarca sürdü. Önce Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılı nedeniyle “yüzleşme” yi düşündük. Ancak bu yüzleşme kendi içimizdeki homofobi ve transfobi yüzleşmesini kapsayacaktı. “baskı, ahlak, şiddet” üçlüsünü tartıştık. Ama bütün bu tartışmaların evirildiği noktada temanın “normal” olmasına karar verdik.

 

- “Pride” adı nereden geliyor?

Şevval Kılıç: ABD’nin New York Şehri’nde 1969 yılında LGBTİ bireylerin sürekli gittiği Stone Wall adlı barda polisin LGBTİ bireylere yönelik şiddet uygulamasına karşı Sylvia Rivera adlı bir trans kadının polislere bir taş atmasıyla patlak veren bir gay hareketidir. LGBTİ bireylere yakıştırılan onursuz olmak, ahlaksız olmak ve kötü olmalara karşı “biz onursuz değiliz bizim ahlakımız bacak aramızda değil” denerek ilk defa “pride” “onur” yürüyüşü düzenlenmiş. Onur tek başına düşünüldüğünde sorunlu bir kelime aslında. Gurula karıştırılabilir. Yani biz eşcinsel olduğumuz için gururluyuz çıkış noktası değil.

 

Elif Avcı: Stone Wall Ayaklanması, Haziran ayının son haftası gerçekleştiğinden dolayı bizler etkinliklerimizi bu tarihlere denk getirmeye çalışıyoruz.

 

 

- Avrupa, Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda’da “gay pride” diye anılırken Türkiye’de ise “LGBTI pride” adı altında etkinlikler düzenleniyor.

 

Şevval Kılıç: Bu tamamen kadınların başarısıdır kesinlikle. Erkek egemen bir sistemde yaşıyoruz. Erkeklik hepimizin nüfuzuna işlemiş. LGBTİ bireylerin insan haklarına ve onurlarına atfedilmiş bir hafta ve bir yürüyüş olarak düşünüyoruz. Bütün kimliklerin eşit oranda görünür olmasına dair sıkıntımız var. Biz İstanbul Onur Haftası olarak kimlikleri ve yönelimleri politik anlamda görünür kılmak zorundayız.

 

 

- İstanbul LGBTI Pride bir dernek mi?

 

Elif Avcı: Hayır değil. Istanbul LGBTI Pride bir kollektif yapı. En başından beri Lambda Istanbul Taksim’de olduğu için bize bugüne kadar hep ev sahipliği yaptı. Zaten bu grubun bağımsız olduğunun altı çok çizildi. Özellikle bunu Lambda Istanbul çok belirtti. Istanbul LGBTI Pride, bağımsız bir oluşumdur. Kendi kaynağını kendisi üretir. Herhangi bir derneğe, bir örgüte ya da bir partiye bağlı değildir. Bileşenleri olan çatı bir oluşum.

 

 

- Kendi kaynaklarınızı nasıl üretiyorsunuz peki!

 

Şevval KılıçDaha önceden İstanbul’da bulunan yabancı konsolosluklar küçük küçük maddi yardımlarda bulunuyorlardı. Bileşenimiz olan LGBTİ dernekleri üzerinden yapılıyordu. Bu sene tamamen bağımsız olduk. Aslında çok ta iyi oldu. İki tane party düzenledik. LGBTİ dostu bir belediye bize bayraklarımızı yapıyor. Bir kurum broşürlerimizi basacak. Bir çok mekan bize kapılarını açtı. Demek ki oluyormuş biz bunu gördük. 

 

 

- Özellikle İslami medyada yapılan bu LGBTİ etkinlikleri ile sizlerin eşcinselliği yaymaya çalıştığınız iddia ediliyor. Eşcinsellik böyle organizsayonlarla yayılabilecek bir olgu mu?

 

Elif Avcı: Keşke eşcinsellik yayılabilir bir şey olsa. Ben öyle kadınlar görüyorum o kadar güzeller ki azıcık bulaştırıp onlara etkilemeyi çok isterdim ama maalesef ki bu kimlik ve yönelim meselesi öyle olmuyor. Biraz süründüğünde geçseydi gerçekten yayılabilirdi. Çocuklarımızın bu kadar eşcinsellikten etkilenmesine önem veriyorsak eğer nefret söylemi üreten, kendi çocuğunu cinsel istismar eden yeterince figür görüyoruz ekranlarda zaten. Onlara bir müdahale etsinler bence önce. Tek bir kız çocuğuna bütün köyün yıllarca tecavüz ettiğini ve köy sakinlerinin buna sessiz kaldığını duyduk gördük öğrendik. Önce bunları çözsünler sonra bize gelsinler. Bu yürüyüş için büyük bir lobi çalışması yürütülüyor. Milletvekilleri ile konuşuluyor, Avrupalı parlamenterler, konsoloslar aranıyor. Ak Parti biz hoş görülü olduğumuz için yürüyorlar diyor ancak aslında yürüyebilmek için çalmadığımız kapı kalmıyor. Taksim’de onur yürüyüşü yapmak o kadar kolay bir iş değil. Bizim arkamızda bu kadar çok büyük bir lobby olmasaydı çoktan keserlerdi bu yürüyüşün önünü kesmişlerdi.

 

Şevval Kılıç: Çocuklarımız var gençlerimiz var bunları etkiliyorsunuz derler hep. O zaman çocuklarınızı her gördüğü şeylerden etkilenen bireyler olarak yetiştirmeyiniz lütfen. Mesela biz zencilerle gezince zenci mi oluyoruz. Yönelimde böyle bir şey.

 

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşcinsellerden pek hoşlanmıyor. Her konuşmasında da bunu açıkça dile getirdi. Söylemlerinde de hedef gösterdi kimi zaman LGBTİ bireyleri. Sizin bu kadar kapsamlı ve geniş bir zamana yayılmış programınız nedeniyle tepki çeker misiniz?

 

Şevval Kılıç: Cumhurbaşkanımız ne olur azıcık kızsın. Ben Sünni, Türk, hetero olmayan kimliklerin tamamına yönelik nefret söylemlerinin yatan sebebin bir fobi olduğuna inanmıyorum. Çok daha basit ve küçültücü bir şeye dayanıyor. Para ve iktidar. Bu insanlar para ve iktidar sevdasına düştükleri için her türlü nefret söylemini, çılgınlığı ve manyaklığı yapabilirler. Gözleri dönmüş bu yüzden. Bence AKP’nin yaptığı da tam da bu. İktidarı ve parayı kaybetmemek için. İdeolojiye sevdalanmak falan değil yani.

 

- Seçim demişken HDP’nin barajı geçmesinin ardından HDP eş başkanlarının balkon konuşması olmuştu. Orada Eş başkan Selahattin Demirtaş’ın yaptığı konuşmasında “LGBTİ” ifadesinin kullanmaması tepki çekti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

 

Şevval Kılıç: Çok önemli ve tarihi zamanlardan geçiyoruz. Bizler beş yıl sonra Gezi’yi anlatır gibi bugünleri anlatacağız birbirimize. Muhteşem şeyler oluyor. Şimdi biz bunları sindirme aşamasındayız. HDP’yi hiçbir şekilde fanatikleştirip putlaştırmayalım. Şu aşamada HDP’nin tamamen desteklenmesi gerekiyor. Tabii bu arada kendi demokratik haklarını kazandıktan sonra onu eleştirmeyeceğiz anlamına gelmez. Çünkü HDP en çok eleştireceğimiz parti olacak. Çok seveni çok bileşeni var. Her partiden daha çok iş yapması gereken bir parti. Tek tip olmayan bir tabanı var. Halkların demokratik prtii çok ağır bir söylem. İçerisine çok fazla şey giriyor. Pek çok kimliği barındıran bir çatı parti.

 

Elif Avcı: Evet balkon konuşmasında LGBTİ’leri anması gerekirdi evet ama olmadı diye de yüklenmemek lazım. Biz bundan sonraki süreci birlikte şekillendirmek amacıyla yola çıktık. O demiyorsa bizim hareketimiz bunu dedirtecek güce sahip artık. Bunula birlikte meclise 98 kadın milletvekili girdi. Açık kimlikli bir LGBTİ vekil seçilmemiş olabilir ama meclisteki kadın sayısının çoğalması çok önemli. Bununla birlikte HDP’nin açık kimliğiyle feminist olarak ve LGBTİ aktivisti olarak kendini tanımlayan kadın vekilleri var mecliste. HDP, seçim öncesinde seçilecek olan adaylarımızın tamamı LGBTİ hakları için çalışacaktır demişti. Bu büyük bir sözdür ve takip edilecek bir sözdür.

 

- Istanbul LGBTI Pride uluslararası medya “Orta Doğu’nun en büyük LGBTİ etkinliği olarak tanımlanıyor. Sizce de öyle mi?

 

Elif Avcı: Türkiye müslüman bir ülke olarak tanımlanıyor olması gereği Orta Doğu’daki, İran’daki ve Arap yarımadasında homofobi ve transfobiden çeken LGBTİ’ler için çok büyük bir rol oluyor. Bu nedenle bir açıdan bu bir Orta Doğu etkinliği. Bu sene onur yürüyüşünde Arapça lolipoplarımız olacak. Çünkü mülteci konusu her ne kadar görülmemeye çalışılsa da mülteci nüfusu giderek artıyor. Mülteciler kamplara yerleştiriliyor. Özellikle bir LGBTİ bireyin o kamplarda yaşamı korkunç bir şey. Hele ki kimliğini birisi öğrenirse. Bunun görünür kılınması giderek önem kazanıyor…

 

Şevval Kılıç: Murathan Mungan’ın dediği gibi "Avrupa İstiklal Caddesi’nden başlar" İstanbul Türkiye’nin geri kalanını yansıtmıyor. Ben hala burada Orta Doğu’nun erkek egemen izlerini görüyorum. Bu kadına ve LGBTİ’lere yönelik biraz nefretten kaynaklandığını düşünüyorum. Transfobinin altında kadına yönelik nefretten kaynaklandığını düşünüyorum. İstanbul gittikçe Avrupalılaşan hatta batımızdaki birçok ülkeden daha Avrupai bir şehir denile bilinir ama erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Bilgi çağında yaşıyoruz. Bizlerin doğduğu zamandan farklı bir zamanda doğuyor çocuklar. Ellerinde akıllı telefonlar, tabletler falan. Bilgi dünyanın her yerine ışık hızıyla ulaşıyor. Bu devranın değişme arifesindeyiz bugün. Şuan değişiyor biz bunu göremiyoruz içinde olduğumuz için. Geçtiğimiz yıl İran’dan bir grup lLGBTİ birey geldi Istanbul LGBTI Pride için. Grup, “Ahmedi Nejad we are here” diye slogan atmışlardı. Çünkü Ahmedi Nejad, İran’da eşcinsel yoktur demişti.

 

- Istanbul LGBTI Pride ve Istanbul Trans Pride gibi etkinliklerin yanı sıra son dönemde trans kadınlara yönelik trans defilesi ve güzellik yarışması yapılmaya başlandı. Çok dikkat çekti ilgi gördü. Bu etkinlikleri de LGBTİ aktivizmi kapsamında düşünebilir miyiz?

 

Şevval Kılıç: Ben çok onaylamasam da güzellik yarışması ve defile tam da toplumunun gösteri malzemesi olarak tanımladığı ilgi gören etkinlikler. Ben şahsen onaylamıyorum böyle bir prezantasyonu ama bir çok trans kadını bir araya getirdi. Bu açıdan önemsiyorum. Mesela elde edilen gelirle Trans Misafirhanesi’ne yardım yapıldı. Çok güzel bir örnek oldu. Demek ki böyle adımlarla başlamak gerekiyor. Yavaş yavaş onlar da politize olacaklar.

 

Elif Avcı: Herkesin geldiği farklı politik alt yapılar var. Farklı düşünceler var. Hepimiz aynı olmak zorunda değiliz. Onların yaptığı defile ve güzellik yarışmasının yankıları da çok güzel oldu. İyi sonuçları oldu. Olumlu yanlarına bakmak lazım. O alt yapının getirdiği faydanın sonucunu yaşadık mı yaşadık. Bu çok büyük ve önemli bir şey.

 

 

- LGBTİ ailesinde “G” ve “T” ler daha çok görünür sanki. Peki diğer özneler çok ta görünür değiller mi?

 

 

Elif Avcı: Kimse lezbiyen ve biseksüel görünürlüğünü konuşmuyor. Çünkü ben yıllarca bunu yaşadım. Mesela LGBTİ eylemlerinde elimde bayrak ya da dövizle beni görüp yanıma gelen vatandaşlar “Ahh ne güzel LGBTİ dostu musun” diye sorarlardı. Ben de “hayır direkt ibneyim ben “derdim. Onur yürüyüşündeki kadınların her zaman gay ve trans arkadaşlarına destek olmak için oraya gittikleri düşünülür. Ama biz lezbiyen ve biseksüel kimliklerimizle oradayız. Tuttuğum pankarttan benim en fazla LGBTİ dostu olabileceğimi düşünüyorlar. Benim lezbiyen olabilme ihtimalimi asla düşünmüyorlar ya da dillendirmiyorlar. Zaten o vatandaşın kafasında nasıl sevişiyorsunuzdan girip başka yerden çıkıyor. Bu nedenle lezbiyen ve biseksüel görünürlüğü çok önemli. Zaten görünmez olmak kadın görünmezliğiyle çok doğru orantı. Bizim bir rol model alacak bir kişimiz bile yoktu. Sizin gibi bizim bir Bülent Ersoy’umuz hiç olmadı. Ben kız arkadaşımla sokakta yürürken tacize uğruyorum. Erkekler tarafından “gel biraz da benim elimi tut” ya da “aranıza gireyim mi kızlar” gibi sözlü tacize maruz kalıyoruz. Lezbiyenlik ve biseksüellik konusunda çok geride olduğumuzu düşünüyorum.

 

Şevval Kılıç: İnsanlar teşhis edebildiklerini adlandırıyor. Bir transı, tırnak içerisinde kırıtan ya da ayol diye konuşan bir ibneyi ayırt etmek onlar için çok kolay. Onlar da ibneliğe yönelik böyle bir imaj var. Şimdi Elif’e bakınca insanlar yönelimine dair kafalarında bir ipucu göremedikleri için direkt hetero bir kadın olarak tanımlıyorlar. Kimse bu kadının bir lezbiyen mi biseksüel mi olduğunu düşünmüyor. Hetero kadındır diyip damgalayıp kenara atıyorlar. Ama ben söz konusu olduğumda ya da efemine bir ibne söz konusu olduğunda 3 yüz metre öteden daha tamam bu ibne deyip ayırıyor. Tabii Elif için çok daha zor görünmeyecek adı kolay kolay. O, hepimizden daha çok bağıracak ben buradayım diyecek. Adama bir çük verilmiş zannediyor ki bütün dünya o çükün etrafında dönüyor. Bunlara anne ve babaları tarafından o kadar idrak ettirilmiş ki bu çükün ne kadar şahane olduğu, iki kadının el ele tutuşmasının da bir erkeğin zevki için yapılmış olduğu inancına kapılıyorlar. Hani bencil, egozantrik veya megaloman bile diyemeyeceğim bir tür sikomaniye histerisi içinde dolaşan bir grup adamdan bahsediyoruz yani.  

 

 

- Peki geçtiğimiz günlerde pop şarkıcısı demet Akalın’la ilgili bir haber vardı. Akalın için Türkiye’nin ”gay icon” u olduğu iddia edildi. Türkiye’nin” gay icon” ları var mı?

 

 

Şevval Kılıç: Bir sürü “gay icon” var Türkiye’de. LGBTİ’lerin şarkılarını dinlemekten çok hoşlandığı, eğlendiği ve çılgınlar gibi dans ettiği pek çok isim var. Ama en “gay icon” demek çok iddialı bir söylem. Bütün kadınların sevgilisi demek gibi bir şey bu. Ulan en “gay icon” Bülent Ersoy yani.

 

Istanbul LGBTI Pride'ın resmi internet sayfasında da daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. 

http://tr.prideistanbul.org/

 

Stone Wall ayaklanması

 

Sylvia Rivera

 

New York Şehri'nde Manhattan yakınlarında Greenwich Village adlı semtte bulunan genelde eşcinsel ve transların gittiği bir mekan olarak bilinen Stone Wall adli gece klübü, 28 Haziran 1969 tarihinde sabahın ilk saatlerinde yaşanan polis baskınıyla çok sayıda eşcinsel ve trans birey polis tarafından işkence edilerek gözaltına alındı. O sırada bar da bulunan Sylvia Rivera adlı trans kadın polise taş atarak direnişi başlattı. Onu gören diğer eşcinsel ve translar da polisin şiddetine karşı tepki gösterdi. Stone Wall Ayaklanması olarak tarihe geçen bu olay bütün dünya genelinde "pride" yani "onur" günü olarak büyük katılımlarla yürüyüş gerçekleşmesine neden oldu. 1951 yılında New York'ta doğan Sylvia Rivera, yine aynı şehirde 19 Şubat 2002 yılında 50 yaşındayken kaldırıldığı St. Vincent Hastanesi'nde kara ciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Sylvia Rivera adı tarihe bir kahraman olarak geçti.  

 

 

23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası Programı

 

22 Haziran 2015 Pazartesi

Atölye: Akran Zorbalığı­ Beden Eğitimi Dersine Queer Bir Bakış


Saat: 14:30 – 16:30   Yer: Maçka Parkı

Okulda, sınıfta, teneffüste, mahallemizde, oyun alanlarımızda varoluşumuzdan dolayı akranlarımız tarafından maruz kaldığımız onur kırıcı davranışlar hakkında ne hissettiğimizi, karşılaştığımız bu durumla ne şekilde baş edebileceğimizi, haklarımızı konuşacağımız ‘akran zorbalığı’ atölyesine katılımınızı bekliyoruz.


*Katılımcılara rahat kıyafetlerle gelmeleri önerilir.

 

Atölye: Yaratıcı Direniş

Saat 15:00 – 17:00 Yer: Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Merkezi

Yaşadığımız her gün içinde bulunduğumuz bu çarpık sistemle bireysel ya da örgütlü mücadele içine giriyoruz. Mücadelemiz için kampanyalar, eylemler yapıyoruz. Peki ama sözümüzü yeterince ulaştırabiliyor muyuz, istediğimiz değişimi yaratabiliyor muyuz? Hayal ettiğimiz dünyayı direnişlerimize de yansıtabiliyor muyuz? Sanat, kültür ve yaratıcılık yaptığımız çalışmalarda tarzımızı etkili biçimde dönüştürebilir ve çalışmalarımızın etkisini ciddi biçimde arttırabilir. Biz de Şiddetsizlik Merkezi olarak bu atölye çalışmasında çeşitli yaratıcı taktik ve stratejileri konuşarak bunların mücadelelerimizde nasıl kullanılabileceği üzerine çalışacağız.
Katılım 20 kişi ile sınırlıdır. Katılmak için lütfen office@nvrc­sarm.org adresine mail atınız.
Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (www.sarm­nvrc.org)

 

Sunum ve Atölye: LGBTİQA+ Bireyler / Hareket ve Cinsel Şiddet
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği; Hilal Esmer, Nurgül Özz, Özge Özgüner


Saat 18:00 – 20:00 Yer: Cezayir Toplantı Salonu


İlk bölümünde LGBTİQA+ bireylere yönelik cinsel şiddet biçimlerini, bazı kavramları, mitleri ve gerçekleri konuşacağımız atölyenin ikinci bölümünü LGBTİQA+ bireyler arasında – ayrıca örgüt içi / örgütler arası yaşanan cinsel şiddetle mücadele yöntemlerini tartışmaya ayıracağız. Hepimiz cinsel şiddete maruz bırakılabileceğimiz gibi, cinsel şiddetin faili de olabiliriz. LGBTİQA+ bireyler ya da örgütler arasında, içinde yaşanan şiddet biçimleri örgütlenmelerde kördüğüm olmaya, canımızı acıtmaya, bizleri yormaya ve yıldırmaya devam ediyor. Yaşadığımız ve yaşattığımız şiddet biçimleriyle yüzleşebilmeye, çeşitli somut adımlar atmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bu konuda çeşitli önergeler hazırlıyor, bazen ifşa yoluna gidiyor, bazen linç ya da yalnızlaştırma yaşatabiliyoruz. Cinsel şiddetle ilgili bizi hareketsiz bırakan baskı biçimleri, kimi zaman mağduriyetin şiddete dönüşmesi ve dokunmaya korktuğumuz başka bazı başlıkları gelin birlikte tartışalım. Çözüme dair o zor ilk adımları beraber atalım!

 

Tek Kişilik Gösteri: Ben Senin Bildiğin Erkeklerden Değilim


Saat: 20:30 Yer: D22


Kendini olumsuzu, “değil”i üzerinden tanımlayan insan zihni, evrenin çeşitliliğini anlamak için ne kadar yeterlidir? Kadınlar, erkekler, sokaklar atfedilen cinsiyet değişince nasıl değişir? Bir trans erkek günlük hayatında, özel hayatında, açılma sürecinde neler yaşar? Açılmamak tercih olabildiğinde, cinsiyet geçiş süreci bittiğinde trans kimlik unutulur gider mi? Trans erkeklik, erkekliği dönüştürmek imkanına sahip midir? gibi sorularının cevaplarını Berk İnan’ın kişisel hikayesinin satır aralarında arayan bu tek kişilik performans, toplumsal cinsiyet meselesini ötekiliğin şeffaf yüzleri, trans erkeklerin gözünden ele almayı deniyor.

 

23 Haziran 2015 Salı

Atölye: İçimizdeki Önyargılarla Yüzleşiyoruz!


Saat 14:00 – 16:00 Yer: Cezayir Toplantı Salonu


Onur Haftası’nın bu seneki teması “normal” ve biz de dedik ki ruh sağlığı çalışanları ve öğrencileri olarak yüz yıllık hastalık, aşağılama ve yok sayma tarihiyle yine ve yeniden yüzleşmeliyiz ve ne kadar “normal” karşılıyoruzu konuşmak, tartışmak istedik. Bizler ruh sağlığı çalışanları ve öğrencileri ( psikoloji, psikiyatri, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, sosyal hizmet ) olarak LGBTİ’lere yönelik ayrımcılıkla mücadele ederken öncelikli olarak kendi önyargılarımızla yüzleşmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Sizleri kendi hazırladığımız tabu oyunu ile içimizdeki homofobi, transfobi ve bifobiyle eğlenceli bir şekilde yüzleşmeye ve sonrasında LGBTİ’lere yönelik mitleri tartışacağımız atölyemize olmaya çağırıyoruz. Gelin “normal” ve ”anormal” kavramlarını, ön yargılarımızı birlikte konuşalım!

 

Atölye: Lezbiyenler İçin Cinsel Sağlık; Mitler ve Gerçekler


Saat: 18:00 – 20:00 Yer: SALT Galata
Kolaylaştırıcılar: Efsun Sert – Nurgül Özz


Heteronormatif sağlık sistemi farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerden bireylerin koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını görmezden gelmektedir.
Lezbiyenlerin sağlık hakkına erişimleri noktasında bu atölyenin; lezbiyen cinsel sağlığı ile ilgili mitlerin ve kalıp düşüncelerin değişmesine, lezbiyenlerin bedensel ve cinsel sağlığı koruyucu davranışları edinmeleri, uygulamaları ve yaşamlarına yerleştirmelerine, koruyucu sağlık hizmeti taleplerinin artmasına ve sağlık uzmanları ile ilişkilenirken kendilerine daha güvenli bir duruş sergilemelerine katkı sunmasını diliyoruz.
Atölye, lezbiyen cinselliği ile ilgili mitler ve gerçekler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, gebeliği önleyici yöntemler, kegel egzersizi, meme ve rahim ağzı kanserleri ile ilgili bilgi aktarımı şeklinde yürütülecektir. Lezbiyen görünürlüğü açısından bu başlığı kullanmış olsak da, atölyeye kadınlardan etkilenen kadınlar, kendini lezbiyen, biseksüel, butch, fem, androjen, queer, genderqueer, agender, transgender olarak tanımlayanlar ya da bu tanımlamaların hiçbirini sahiplenmeyip atölyedeki bilgileri yaşamında kullanabileceğini düşünenler katılabilir.


** Katılım kontenjanla sınırlı olduğundan kayıt yaptırılması gerekmektedir: [email protected]

 

Film Gösterimi: Kadrajda İntikam ve Dayanışma! Kuir Belgeseller

Saat: 18:00 – 20:00 Yer: SALT Beyoğlu


Pembe Hayat KuirFest, festivalin 4. yılında 23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası’na katılıyor. LGBTİ tarihini “şanlayan” bu belgesel seçkisinde Thatcher’ın baskıcı rejimine direnen genç gey ve lezbiyen aktivistlerin video projesi “Kadrajdaki Gençlik: Genç Sapkınların İntikamı”; Lezbiyen ve Geyler Madencilerle Dayanışıyor (LGSM) aktivistlerinin ilmek ilmek ördükleri (ve bu yıl çok konuşulan “Pride” filmine de konu olan) dayanışmayı aktardıkları “Herkes Açılsın! Dulais’de Dans” ve son olarak Amerika’daki İntikamcı Lezbiyenler (Lesbian Avengers) grubunun 1992’deki çığır açan ilk gösterilerinden, Beyaz Saray önünde ateş yuttukları muhteşem Dyke Yürüyüşü’ne kadar pek çok etkinlik ve eylemlerini belgeleselleştirdikleri “İntikamcı Lezbiyenler Ateşi de Yutarlar’’ yer alıyor.

 

Panel: Duvarın Ardındakiler


Saat: 18:30 – 20:30 Yer: Cezayir Toplantı Salonu


Hapiste lgbti olmak konulu “Voltaçark” kitabında yer alan insanların hapiste yaşadıkları hak ihlalleri deneyimeleri sizlerle paylaşıyoruz. Kitap ekseninde ihtiyaçlar ve sorunlarla beraber çözüm önerileri tartışıyoruz. 2017 yılında inşası bitecek “Özel” Lgbti hapishanesi bizlere ne getirecek ne götüreceği tartışacağız. Kitabı konuşuyoruz… Kitabı okuyoruz….. Kitabı dağıtıyoruz….


Moderatör: Rosida Koyucu(Lgbti aktivisti)
Konuya dair:Mustafa EREN (CİSST)
Bakanlığın konuya bakışı:Doç.Dr.İpek Merçil (Galatasaray Üniversitesinde Sosyoloji bölümü Öğretim Üyesi) 


Not: Kitapta hikayesi olan arkadaşlar da panele katılacak. Onlarla hikayelerini birebir sohbet etme fırsatı bulacaksınız

 

Atölye: 1973’ten Bugüne; Hastalık Söyleminin Ötesine Geçmek 

Saat: 19:30 – 21:30 Yer: Lambdaistanbul Kültür Merkezi


Bizler ruh sağlığı çalışanları ve bu alanlarda okuyan öğrenciler olarak LGBTİ varoluş biçimlerinin hastalık olmadığının farkındayız. Belki terapi yaparken homofobik davranmıyoruz, sosyal hizmet uzmanı olarak ayrımcılık yapmıyoruz, psikiyatrist olarak başvuran kişileri damgalamıyoruz veya psikolojik danışman/rehber öğretmen olarak danışanlara/öğrencilere suçlayıcı tutumlar sergilemiyoruz. Fakat bunları meslek hayatımızın sadece küçük bir bölümünde uygulamak yeterli mi? Cinsel yönelimler ve cinsiyet kimlikleri söz konusu olduğunda, akla ilk gelen meslek alanlarında çalışmakta veya öğrenim görmekteyiz. Bu yüzden LGBTİ politikası üretmenin ve bunu meslek hayatımızın tümüne, hatta sosyal hayatımıza taşımanın hepimizin sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Peki, “eşcinsel, biseksüel, trans ve interseks varoluş biçimleri hasta değildir”den öte nasıl bir söylem üretebiliriz? Bu konuyu tartışmak üzere Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP) ve Lambdaistanbul Ruh Sağlığı Komisyonu olarak birlikte gerçekleştireceğimiz atölyeye hepinizi bekliyoruz.

 

Tiyatro: 80’lerde Lubunya Olmak


Saat: 20:30 Yer: Emek Sahnesi


En genci bugün 50 yaşında olan dört trans birey bize Türkiye’de lubunya olmanın genel ve özel tarihini anlatıyorlar. Oyunda deneyimlerini paylaşan dört trans birey bize kendi hikayelerini anlatıyorlar ve parklarda, üçüncü sınıf otellerde, randevuevlerinde, gece kulüplerinde, Pürtelaş’ta, Bayram Sokak’ta, Dolapdere’de, sokaklarda, karakollarda, kışlalarda yaşamak için direnen, hayata delicesine tutunan ve çoğu zaman birbirlerinden başka sarılacak kimsesi olmayan lubunya bireylerin gözünden bu ülkenin korkunç bir döneminin korkunç hikayesini gözler önüne seriyorlar. İzmir’de faaliyet gösteren Siyah Pembe Üçgen Derneği’nin 2012 yılında yayınladığı aynı adlı kitaptan uyarlanan oyun, Ufuk Tan Altunkaya tarafından sahneye uyarlandı. Tamamen, gerçekleştirilen söyleşilerden oluşan metinde, hiç bir değişikliğe gidilmeden, trans bireylerin kendi kelimeleri ile sahne uyarlaması gerçekleştirildi.


Metin: Siyah Pembe Üçgen Derneği İzmir
Uyarlama/Yönetim: Ufuk Tan Altunkaya , Proje Koordinasyon:Didem Kaplan ,
Proje Danışmanı:Ozan Ünlükoç , Proje Asistanı:Ömer Kaan Aydın
Tema Müzik:Emre Akad
Oyuncular: Ayşe Gülerman, Burcu Şeyben, Elit Çam, Neşem Akhan
Oyuncular: Ayşe Gülerman, Burcu Şeyben, Elit Çam, Neşem Akhan
Oyun Süresi: 70 dk

 

Parti: Kadıköy Sokak Partisi


Saat: 20:00 – 22:30 Yer: Piriçavuş Sokak, Kadıköy


Salı akşamı Kadıköy Piriçavuş Sokak’ta heteronormative ile derdi olanlar olarak; bizleri evlere hapsetmek isteyenlere, kendilerini hayatın olduğu gibi sokakların da sahibi sanan heteroseksüellere, yap ama evde yap kimseler görmesin diyenlere, ve daha nicesine inat buluşuyor, dans ediyor, taciz edilme, yalnız kalma korkusu olmadan, tedirgin değil güçlü hissederek eğleniyoruz!

 

24 Haziran 2015 Çarşamba

Forum: İstanbul LGBTİ Onur Haftası Sergisi… nerdeen nereye


Saat: 14:30 – 16:30 yer: SALT Galata


İstanbul LGBTİ Onur Haftası kapsamında gerçekleştirilen Nerdeen Nereye sergisi paralelinde, sergi sanatçılarının iş ve portfolyolarının da incelenebildiği sanat forumu hem queer sanatın imkanlarını konuşmamıza hem de Türkiye’de homoerotik, gey ve lezbiyen ve queer sanatın temsiliyeti ve kültür sanat kurumları ile sanatçıların ilişkileri üzerine tartışabilmemize olanak sağlacak. Forum tüm katılımcılara açık olup seçici kurulumuzun üyeleri, sergi küratörü ve sergi komisyonunun da katılımı ile 2015 Nerdeen Nereye sergi sanatçıları ile gerçekleştirilecektir.

 

Belgesel Gösterimi “Les Invisibles” 2012,

Yönetmen: Sébastien Lifshitz

Türkçe altyazılı. Giriş: Ücretsiz


16.30­ - 18.30 yer: Fransız Kültür Merkezi


İki savaş arasındaki dönemde doğmuş kadın ve erkekler bunlar. Homoseksüel olup toplumun varlıklarını reddettiği bir dönemde açık bir şekilde yaşıyor olmaktan başka ortak noktaları yoktu. Sevdiler, kavga ettiler, arzuladılar ve seviştiler. Bugün, geçmişte başka insanlar gibi arzuladıkları özgür yaşamı, büyüterek, geliştirerek yarattıkları özgürlüğü, asi hayatı konuşuyorlar. Hiç bir şey onları korkutamazdı…

 

Film Gösterimi: Eastern Boys 2013

Yönetmen: Robin Campillo

Türkçe altyazılı. Giriş: 10 TL

19:00 – 21:00 Yer: Fransız Kültür Merkezi


Daniel, Paris Tren Garı'nda göçmen bir ailenin oğlu Marek adlı gençle tanışır. Daniel ona para karşılığında kendisiyle birlikte olmasını teklif eder ve Daniel’in evine giderler. Marek bu davette tek başına olmayacaktır. Kendisine Doğu Avrupa’dan çetesi eşlik eder. Filmde Daniel’in hayatının mahvolmasını ve Marek’le olan yakınlaşmasına tanık oluyoruz.


Not: Giriş gelirleri Fransız Kültür Merkezi’ne aittir. Telif haklarını FKM karşılamaktadır.

 

Bombalara Karşı Sofralar + Atölye: Aşkın Tahakkümünü Konuşuyoruz!


Saat: (Sofra) 19.00 – Atölye: 20.00

Yer: Tenefus Sanat Cafe


Heteroseksist ve ikili cinsiyet sistemi içinde “özel alan”a sıkıştırılan aşk ilişkilerimizde sınırlar nasıl konuyor? Sahiplenirken nesneleştiriyor muyuz, baskılıyor muyuz? Toplumsal cinsiyet, bedenlerimize ve ilişkilerimize konu aşk ve tutku olunca nasıl yansıyor? Tekeşli / çokeşli / çokaşklı ilişkiler yaşamaya nasıl karar veriyoruz? Kıskanmayı nasıl ele almalı? Karşılıklı öğrenmeli, keşfetmeli, paylaşmalı bir atölye olması dileğiyle. Özgürlük aşkına!


Kolaylaştırıcı: Özge & Güray

 

 

Hormonlu Domates Ödül Töreni


Saat: 19:30 – 22: 30

Yer: Şişli Belediyesi Kent Kültür Merkezi


İstanbul Onur Haftası’nın vazgeçilmez etkinliği Hormonlu Domates Ödülleri bu yıl 11. kez gerçekleştiriliyor. Yıl boyunca homofobi ve transfobide birbirleriyle yarışmış adaylar Onur Haftası boyunca oylanıyor, kazananlar ise ödül gecesinde belli oluyor! Domatesleri fırlatmaya herkesi bekleriz.

 

25 Haziran 2015 Perşembe

Atölye: Normallik ve Sağlamlılığın Eşiğinde Sakatlık ve LGBTİ Çalışma Alanı


Saat: 13:00 – 15:00 Yer: SALT Galata


Birbirinden kopuk gibi duran sakatlık ve LGBTİ hareketlerinin aslında nasıl kesiştiğini ve bu kesişim noktasını deneyimleyen bireylerin yaşadığı çifte ayrımcılığı konuşmaya, projelerimizden haberdar olmaya ne dersiniz? Gelin tanışalım, LGBTİ temalı kitapları seslendirmek, işaret dili öğrenmek gibi bu iki hareketin kesişimini sağlayan bilimum etkinliği birlikte gerçekleştirelim, hareketleri büyütelim!

Etkinlikte işaret dili çeviri olacaktır. Atölye mekanında engelli erişimi vardır

 

Forum: Türkiye’deki LGBTİ Örgütlenmeleri Buluşması


Saat: 15:30 Yer: SALT Galata


Türkiye’de sayıları gittikçe artan LGBTİ oluşumlardan katılımcılarla, kendi şehirlerindeki deneyimlerinin ve Türkiye LGBTİ hareketin dinamiklerinin konuşulacağı bir forum gerçekleştireceğiz.

 

Panel: Seks İşçiliği Özelinde LGBTİ Hakları ve Şiddet


Saat: 17:00 – 19:00 Yer: Fransız Kültür Merkezi


Moderasyon: Ferhat Yıldız, Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği


Konuşmacılar: Mağduriyetten Hak Talebine Bir LGBTİ Gerçekliği Olarak Seks İşçiliği: Kemal Ördek, Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği,


Şiddet Mağduru Trans Kadın Seks İşçilerine Yönelik Hak Temelli Hukuki Destek: Av. Sinem
Hun / Av. Nihan Erdoğan, Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği,


Şiddetin Sınadığı Hayatlar: Bir Trans Kadın Seks İşçisinin Şiddet Deneyimleri, Bihter Karal, Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği


Bu panel, seks işçiliği ve LGBTİ tartışmaları ekseninde geliştirilmiştir. Panel özelinde, LGBTİ’leri seks işçiliği üzerinden çevreleyen hak ihlalleri, seks işçiliği tartışmaları ekseninde nasıl bir LGBTİ politikasına ihtiyaç duyulduğu, seks işçileri hareketi ile LGBTİ hareketinin geçişkenliği veya ‘ayrılığı’ üzerinden yürütülen tartışmalar gibi konulara odaklanmaktadır.
Panele, ‘orospufobinizi dışarda bırakarak’ girebilirsiniz.
*Bu panel Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin finansal desteği ile gerçekleştirilmektedir.

 

Atölye: Koli Bulmak 

Saat: 20:30 – 22:30

Yer: Mail yoluyla bildirilecek


Partner bulmak, koli kaldırmak için kullandığımız uygulamadan beğendiğimiz birine “SLM” yazdık. Eee sonra? Eve gelmesine kadar geçen sürede ne yapılır, nasıl hazırlanılır ? Kahve içmek için nerelere gidilir? Eve nasıl davet edilir? Hepsi ve daha fazlası uygulamalı olarak bu atölyede. Sınırlı sayıda katılım gerektiren bir etkinlik olduğu için katılmak için istanbulpride@gmail adresine mail atmanız gerekmektedir. Mekan katılımcılara mail yoluyla bildirilecektir.

 

26 Haziran 2015 Cuma

 

Panel: ProTrans: Avrupa’da Translara Yönelik Şiddetin İzlenmesi ve Öneriler


Saat: 13:00 – 15:00 Yer: SALT Galata


Moderasyon: Zeynep Bilginsoy, lgbtinews turkey


Konuşmacılar: Boglarka Fedorko, Transgender Europe; Jelena Vidic, Gayten Serbia; Kemal Ördek, Kırmızı Şemsiye

Transgender Europe’un (TGEU), Türkiye’den Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin işbirliği ile yürüttüğü ProTrans: Doğu Avrupa’da Transları Şiddetten Korumak başlıklı proje kapsamında 5 farklı ülkede translara yönelik ayrımcılık ve şiddet vakalarını izledi. Bu panel kapsamında, Kırmızı Şemsiye Türkiye’de translara yönelik hak ihlallerine dair izleme faaliyetlerinin sonuçlarını aktaracak ve çözüm önerilerini sunacak. Transgender Europe, proje partnerlerinin gerçekleştirdiği izleme faaliyetleri ve mağdurlara sundukları destek kapsamında neler yaptıkları üzerinden Avrupa’da translara yönelik ayrımcılık ve şiddetin genel bir tablosunu çizecek. Sırbistan’dan Gayten – LGBT de Sırbistan özelinde translara yönelen şiddete dair verilerini paylaşacak.
*Bu panel Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği’nin finansal desteği ile gerçekleştirilmektedir.

 

Panel: Komşu Ülke Ermenistan’da LGBTİ Mücadelesi


Saat: 15:00 – 17:00 Yer: Fransız Kültür Merkezi


Konuşmacılar: Nvard Mafaryan / Pink Armenia Proje Koordinatörü; Meltem Naz / Ultrech Üniversitesi, Cinsel ve Etnik Kimlik Çalışmaları; Karin Karakaşlı / Gazeteci­Yazar

Türkiye’deki homofobi ve transfobiye karşı verilen mücadele dört bir koldan güçlenerek devam etmekte. Fakat daha alınacak çok yolumuz var. Peki Türkiye’de durum buyken komşu ülkemiz Ermenistan’daki durum ne? Orda ki lgbti hakları mücadelesi nasıl bir yol ve seyir izlemekte ve Türkiye de ki hareketle nerde benzeşip ayrışmakta? Ne yazık ki Ermenistan’da ki durum da pek iç açıçı değil. ILGA­Avrupa’nın yıllık raporlarına göre LGBTİ bireylere yaşam alanı tanıma da Avrupa’da ki 49 ülke arasında sondan 3. olarak 46.sırada (Türkiye 44. sırada). Buna bağlı olarak bır çok lgbti birey daha özgür olabilecekleri ülkelere göç etmekte.Soykırımın 100. yılı 2015’te Türkiyeli lgbtiler olarak Ermenistan’daki lgbti hak ve mücadelesine hem omuz hem de kulak veriyoruz.

 

Panel: Türkiye’de LGBTİ Bireylerin Sosyal ve Ekonomik Sorunları


Saat: 15:30 – 17:00 Yer: SALT Galata


Konuşmacılar: Dr. Volkan Yılmaz, SPoD ve İstanbul Bilgi Üniversitesi; Dr. İpek Göçmen, Boğaziçi Üniversitesi

Bu oturumda “Türkiye’de LGBTİ Bireylerin Sosyal ve Ekonomik Sorunları” başlıklı araştırmanın sonuçları paylaşılacak ve tartışmaya açılacak. Araştırma 2014 yılında SPoD ve Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu’nun ortaklığında ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Buğra’nın danışmanlığında gerçekleştirildi. Araştırmanın anket bölümüne 2875 kişi katıldı ve 11 şehirde 200’ü aşkın kişinin katıldığı odak grup görüşmeleri gerçekleştirildi. Araştırma sonuçları, Türkiye’de LGBTİ bireylerin sosyal ve ekonomik sorunlarına ilişkin kapsamlı bilgiler sunuyor.

 

Tema Forumu: “Normal”


Saat: 18:00 – 20:00 Yer: SALT Beyoğlu


23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası’nın bu yılki teması olan “Normal”i konuşacağımız forumda, ikili cinsiyet sistemine dayanan, heteronormatif olarak yapılanmış toplumda LGBTİ bireyler ne tür normlarla karşılaşıyor, içselleştiriyor ve gündelik hayatını şekillendiriyor, homonormativite, transnormativite nedir, ne değildir hep birlikte konuşuyoruz.

 

Panel: Yerel Yönetimler ve LGBTİ


Saat: 19:00 – 21:00 Yer: Barış Manço Kültür Merkezi, Kadıköy


Yaşadığımız yerlerde ne kadar görünür olabiliyoruz? Ya da hakikaten istediğimiz gibi yaşayabiliyor muyuz? Belediyeler, partiler, kurumlar ,meclis bizlerden haberdar mi? Yaşadığımız şehirlerde bu sistemin neresinde kalıyoruz? Yaşadığımız yerellerde bizler bu yönetimin neresindeyiz ve ne kadar içindeyiz? Hadi gelin konuklarımızla birlikte bunları konuşalım.

 

Parti: AYI ONUR HAFTASI AÇILIŞ PARTİSİ

 

Saat: 21:00 Yer: Mono Bar
Giriş: Ücretsiz

 

PARTİ: 22. LGBTİ Onur Haftası Partisi


Saat: 22:00 Yer: Tünel Sahne
Giriş: Ücretsiz

 

27 Haziran 2015 Cumartesi

 

“Piknik”


Saat: 13:00 – 18:00 Yer: Maçka Parkı


Bu sene de yemyeşil çimenlere yayılıp, ağaçların altında but güllüm alıkacağımız pikniğimize hepinizi bekliyoruz. Işaret dili, Hiv farkındalık ve slogan atölyelerimiz piknik süresince hepinizi bekliyoruz. Işaret dili, Hiv farkındalık ve slogan atölyelerimiz piknik süresince isteyenlerin katılımına açık olacak.

 

Atölye: İşaret Dili


Saat: 13:00 – 14:00 Yer: Maçka Parkı


SPoD Sakatlık ve LGBTİ Çalışma Grubu İşaret Dili Atölyesi

 

Atölye: HIV


Saat: 15:00 – 16:30 Yer: Maçka Parkı


Piknik sepetine HIVfobi’yi almadan gel
HIV: İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü, teşhis edilebilir, tedavi edilebilir, kontrol altına alınabilir bir sağlık durumu. HIV hakkında neler biliyoruz, neleri doğru neleri yanlış biliyoruz? Bulaşma yolları nelerdir? Virüsten nasıl korunulur? Gelin hep beraber bu soruların yanıtlarını piknikte oyunlar oynayarak, sorup, konuşarak tartışalım, öğrenelim. Fobilerimizi konuşalım, HIVfobi’yi anlayalım. Kendimizi virusten, HIV Pozitif bireyleri de ön yargılarımızdan koruyalım.

 

Atölye: Sloganlarımız!


Saat: 17:00 – 18:00 Yer: Maçka Parkı


Yürüyüş öncesi, hazır bir araya gelmişken yürüyüşte hep bir ağızdan söyleyebilecegimiz, bir dahaki senenin lollipopları olabilecek yeni sloganlarımızı yaratıyoruz…

 

Bedensel Derinleşme Atölyesi: Bedenim nasıl bir coğrafya?


Saat: 16:00 – 18:00 Yer: SALT Galata


Atölye Yürütücüsü: Gizem Aksu


Atölye, “Bedenim nasıl bir coğrafya?” sorusuyla katılımcıları kendi beden coğrafyalarında bir gezintiye çıkmaya davet ediyor. Bu coğrafyanın ön/öz­yargılardan muaf olması beklenmiyorsa derin dinleme ve duyumsama ile belirmeye başlayan her bir katmandan açığa çıkanlara tanık olmak, anlamlardan sıyrılıp an’a varabilmek mümkün olabilir mi? Hislerin gündelik repertuarından, et’in yıllanan izlerine kadar uzanacak bir keşif… Hayatın tüm hallerinin işlendiği beden coğrafyasının bolluğuna, her bedenin biricik ve özgün coğrafyasına dalmaya davetlisiniz.


* Atölyeye katılmak isteyenlerin 26 Haziran 2015 tarihine kadar [email protected] adresine kayıt yaptırmalarını rica ederiz.

 

Ayı Onur Haftası Söyleşisi


Saat: 17:30 – 20:30

Yer: İnternetten duyurulacaktır

 

Atölye: Heteronormatif Eğitime Queer Bir Çelme


18:00 – 20:00 Yer: SALT Galata


Kolaylaştırıcılar: Nurgül Özz – İlksen Gürsoy – Efsun Sert

Heteronormatif eğitim ortamlarının,toplumsal cinsiyet normlarına sığmayan, transgender, interseks öğrencileri çoğu zaman yok saydığını, damgaladığını, yalnızlaştırdığını, kırılganlaştırdığını, güçsüzleştirdiğini biliyor, görüyor ve yaşıyoruz. Oysa transgender öğrencilerin eğitim ortamında sahip olduğu ve talep edebileceği haklar, eğitimcilerin de daha eşitlikçi bir eğitim ortamı için üzerine düşen sorumluluklar var. Bu atölyede queer teori ve eleştirel pedagojinin bize sağladığı yaklaşımları kullanarak; eğitim ortamlarını transgender varoluşları kapsayacak şekilde dönüştürmeye/değiştirmeye yönelik somut öneriler, materyaller, eylem planları geliştirmeyi istiyoruz. Vaka örnekleri üzerinden gideceğimiz atölyeye; öğrencilere temas eden eğitimcileri, psikolojik danışmanları, pedagogları, sosyal çalışmacıları ve toplumsal cinsiyet meselesini dert edinen aktivistleri bekliyoruz.


* Katılım kontenjanla sınırlı olduğundan kayıt yaptırılması gerekmektedir. Lütfen kayıt sırasında eğitim alanı ile ilişkinizden kısaca bahsedin. [email protected]

 

‘Love Hard’ [Sert Aşk] Belgesel Film Gösterimi & BDSM pratiklerimiz üzerine ‘AcıTatlı’
Queer Sohbet


Saat: 18:00 – 21:00 Yer: SALT Galata Atölye IV


‘Sert Aşk’ BDSM ve yakın ilişkiler üzerine yapılmış bir belgesel – tasvir çalışmasıdır. Belgesel 5 farklı öznenin aşkları ve hayatlarının izini sürerken sapkınlığın hayatlarımızda nasıl bir işlevi olabileceğine dair her biri şahsına münhasır, tane tane anlatılan dikkatli perspektifleri bize sunuyor. Bir sanat ya da yakınlık pratiği olarak, dışavurumun ya da salıvermenin bir tarzı olarak, nefsin bir tekerrürü ya da tahribati olarak… Oynamak için, sikişmek için, aşık olmak için bir yol olarak. Basit olabilmek için bir yol.

 

Sensate Films, Avustralya / 2014, Renkli, DCP, 46’, İngilizce
http://lovehardthefilm.com/


Norm dışı cinsel pratikler yaşayanlar, yaşayamayıp hayallerinde yaşatanlar, bedenin, ruhun sınırlarında yaban çiçekleri açtıranlar, bu habitatı ve ona özgü tesirleri, duyguları, soruları, merakları hep paylaşmak isteyip de imkan – mekan bulamayanlar. Gelin ‘Sert Aşk’ filmini seyrettikten sonra BDSM cinselliklerimiz üzerine ‘AcıTatlı’ queer bir sohbet çevirelim.
Not: Mekanda sınırlı sayıda yer olduğundan kayıt yaptırmanız pek yerinde olur. [email protected]
* ‘AciTatli’ 2012 yılından bu yana BDSM üzerine çeşitli atölyeler, performanslar ve araştırmalar yapan queer bir sanat ve eğitim kolektifidir.

 

Film Gösterimi: Kuir Kısalar


Saat: 18:00 – 20:00 Yer: SALT Beyoğlu


23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası için bir kez daha İstanbul’a gelen Pembe Hayat KuirFest, kuir kısalarla haftaya devam ediyor. Türkiye, Almanya, Lübnan, ABD gibi farklı ülkelerden, hem belgesel hem kurmaca kısalar bu seçkide bir araya geliyor. Böylece normal denilen içi boş kavramı bir kez de bu seçkiyle masaya yatırıyoruz.

 

Performans: seniseviyorum


Saat: 17:00 – 17:30 Yer: D22 Giriş: Ücretsiz


Yerleşik aşk olgusunda bir olma, bir bedende bütünleşme ideal olarak tasavvur edilir. Bu tasavvurla aşk iki kişinin kendi tekilliğinde olması değil, farklılıkların bir bütünde eridiği; kişilerin aynılaşmasıyla tanımlanan bir ilişki haline gelir. Artık aşk hareket potansiyelini arttıran, yaşam enerjisini çoğaltan bir duygulanım değil, kişilerin aynı hareket etmesine, aynı düşünmesine yönelik bir beklenti halini alır. Hareket potansiyeli kapanır, beraber olmak bir kısıtlanmaya, aşk bir hapishaneye dönüşür. Bu performans iki aşığın ‘bir’leşme ve beraber hareket etme araştırmasıdır. Aşıklar ‘bir’leştiğinde aşk ne anlama gelmekte, hareket nasıl bir hal almaktadır?
Kurgu, konsept – Leman Sevda Darıcıoğlu
Performans – Leman Sevda Darıcıoğlu & Derin Cankaya
25 dk

 

Parti: AYI ONUR HAFTASI ANA PARTİSİ

Saat: 21:00 Yer: Mono Bar
Giriş: Ücretsiz

 

28 Haziran 2015 Pazar

 

Yürüyüş:

13. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü 


Saat: 17:00 Yer: Taksim Meydanı


Bu sene 13. kez ve daha kalabalık olarak Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeyiz, neşemizi, aşkımızı isyanımıza katarak sokakları, caddeleri gökkuşağı bayraklarıyla donaticaz, sloganlarımızla inleteceğiz.

Sen yoksan bir eksiğiz!

 

Parti: AYI ONUR HAFTASI KOKTEYLİ


Saat: 21:00 Yer: Mono Bar

Giriş: Ücretsiz 

 

Parti: 22. LGBTİ Onur Haftası Kapanış Partisi


Saat: 22:00 Yer: İnternetten duyurulacaktır
Giriş: Ücretsiz

 

Adresler:
Barış Manço Kültür Merkezi
Caferağa Mah. Moda Cad. Nail Bey Sok. KADIKÖY
Tel: 0 216 418 16 46


Blok art Space
Faik Paşa Caddesi No:22 D:2 Beyoğlu 34433 İstanbul Türkiye


Cezayir Toplantı Salonu
Hayriye Sok. No: 12 / 2 Galatasaray (Galatasaray Lisesi’nin yanından inilince Cezayir
Sokak’ın –Fransız Sokağı­ yanındadır)
Tel: 0 212 240 34 45


D22
Bereketzade Mahallesi Şair Ziya Paşa Yokuşu, No:13/A 34421, Galata, Kuledibi/Beyoğlu 0
212 293 1992


Emek Sahnesi
Uzunçayır Cad. Doğançay İşhanı No 29/1 Hasanpaşa­ Kadıköy
Tel 0 216 545 7376


Fransız Kültür Merkezi
İstiklal Caddesi No: 4 Taksim
Tel: (0) 212 393 81 11


Lambdaistanbul Kültür Merkezi
Osmanağa Mah. Halitağa Cad. Şemsitap Sok. Yılmaz Palas Ap. No:1 D:3 Kadıköy
Tel: 0 216 418 25 03


maumau
kuloğlu mah. ağa hamamı sok.
sözcük apt. no:25 (yadigar sok. 2/1)


Mono Bar
Büyük Parmakkapı Sok. No: 14 / 1 Taksim, Beyoğlu – Istanbul

SALT Galata
Bankalar Caddesi 11 Karaköy
Tel: 0 212 334 22 00

SALT Beyoğlu
İstiklal Cd No:136 Beyoğlu
Tel: 0 212 377 42 00

Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Merkezi
Kuloğlu Mahallesi, Güllabici Sokak, No:16 / 2 Kat:2 Cihangir (Taksim İlk Yardım hastanesinin
yanındaki sokaktan gelinebilir)
Tel: 0 212 244 12 69

Şişli Kent Kültür Merkezi
Halaskaragazi Caddesi No: 168 Şişli
Tel: 0 212 231 24 43

Emek Sahnesi
Uzunçayır Cad. Doğançay İşhanı No 29/1 Hasanpaşa­ Kadıköy
Tel: 0 216 545 7376

Tenefus Sanat Cafe
Aynalı Çeşme Caddesi 16/2 Tepebaşı / Beyoğlu

Tünel Sahne
Asmalı Mescit Mah. General Yazgan Sok. Mehdi Bey Apt. No: 6 Beyoğlu