Hayvan hakları savunucularının geçen günlerde yasalaşan Hayvanları Koruma Kanunu’na yönelik tepkisi devam ediyor. İstanbul Barosu da bir açıklama yayımlayarak yasaya tepki gösterdi. Açıklamada 2004'te yürürlüğe giren kanunun değişmesi için verilen 17 yıllık mücadelenin görmezden gelindiğini vurgulandı.
Açıklamada, "Hayvanların haklarına karşı, toplumu ‘aza ikna etmeye’ yönelik yasal düzenlemelerin ve önerilerin her zaman karşısındayız. Hayvan Hakları alanında reform yapılmışçasına topluma duyurulan bu yeni düzenlemelerin hukuken ve vicdanen kabul edilebilmesi olası değil" denildi.
Baro, yasal değişikliklerin neden kabul edilemez olduğuna dair şu maddeleri sıraladı:
- Hayvanları, korunması gereken birer canlı olarak deklare eden ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nun adı değiştirilmemiş, ‘Hayvan Hakları Kanunu’ olarak başlıklandırılması gerektiği yönündeki talepler yok sayıldı.
- Sahiplenilecek hayvanlara ilişkin sayı sınırı getirilmesinin önü açıldı.
- Petshoplarda sadece kedi ve köpeklerin fiziken satışlarının yasaklanacağı ancak üretim çiftliklerinde üretim ve satışa izin verildiği düzenlendi. Balık, tavşan, kaplumbağa gibi türlerin petshoplarda satışına ise müsaade ediliyor. Bu hali ile hayvanların ‘mal’ statüsünden çıkartılarak, ‘can’ statüsüne getirilmediği açık ve net.
- Mevcut kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulmaları yasaklanmakta, mevcut işletmelerin varlıklarını sürdürmelerine izin verilmekte.
- Öngörülen cezalara bakacak olursak kasten öldürme fiili için 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası belirlenmiş ise de gerek uygulamadaki takdiri indirimler gerekse infaz kanunlarındaki düzenlemelerle bu fiili işleyenlerin hapis ile cezalandırılmayacağı açık.
- Sahipli hayvanı sokağa terk eden kişilere sadece iki bin lira idari para cezası yaptırımı öngörülmesi caydırıcılıktan ve ıslah etme amacından uzak.
- Kanun teklifinde, avcılık ve av turizmine ilişkin hiçbir düzenleme yer almaması büyük bir eksiklik. Avcılık sebebiyle ülkemizde yaşayan pek çok türün nesli tükenme noktasında.