Özlem Akarsu Çelik’in KRT’deki Politika programına katılan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ve Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, AKP’nin Meclis’e sunduğu çoklu bora teklifini değerlendirdi.
İstanbul Barosu Başkanı Durakoğlu, AKP’nin teklifinin Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu tarafından yazıldığını öne sürdü. Durakoğlu, “Feyzioğlu bu teklifin kâtibidir, yazıcısıdır, ortağıdır” dedi. Feyzioğlu’nun teklife ‘sevindiğini’ kaydeden Durakoğlu, şunları belirtti:
“Gazetecilikte 5N 1K var ya o K, Metin Feyzioğlu’dur. Bu teklif yasalaşırsa kime yarar sorusunun 1 No’lu cevabı Metin Feyzioğlu’dur. Metin Feyzioğlu bizim için TBB Başkanı sıfatını hukuki olarak taşıyor olması sebebiyle meşru değildir, yanımızda değildir. Bizim açımızdan bu teklifi getirenler ne kadar karşımızda ve onlarla mücadele ediyorsak Metin Feyzioğlu onların yanındadır ve onunla mücadele ediyoruz.”
"Feyzioğlu'nda eksen kayması var"
Feyzioğlu’nda bir süredir ‘eksen kayması’ yaşandığının altını çizen Durakoğlu, 2017 yılındaki seçimde Feyzioğlu’nu seçtiklerini ancak şimdi pişman olduklarını vurgulayarak, “Nereden bilecektik böyle büyük bir eksen kayması gerçekleştireceğini. Nereden bilecektik avukatlığın sorunlarını bırakıp Giresun’da fındık, Küçükesat’ta taksicilerle toplantılar yapacağını. Ben nereden bilecektim sınır boylarında, ‘sniper’ların arkasındayım’ diye fotoğraf çektireceğini. Anladım ki bir süre sonra kendisi için ifade edilen bir kariyer planını yaparken bizi de barolar olarak kullanmaya çalışıyor. Kişisel kariyeri için geçerli olabilir tamam da iktidar dili kullanmaya başladı” diye konuştu.
"Çoklu baro teklifi 'FETÖ' projesiydi"
Antalya Barosu Başkanı Balkan ise Feyzioğlu’nun ‘teklifi kaleme aldığı’ fikrini paylaşarak, “Buna katılıyorum ama Metin Feyzioğlu’na bu teklifin tamamını yazdıracak kadar güvenmezler” ifadelerini kullandı.
Teklifte yer alan çoklu baro ve nispi temsil sisteminin ‘FETÖ projesi’ olduğunu vurgulayan Balkan, FETÖ’nün yargıyı ele getirmek istediğini hatırlatarak, “Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük casusluk örgütü olan FETÖ’nün meslek odalarını da ele geçirme projesinin bir aracı ve argümanıydı bu çoklu baro-nisbi temsil” dedi.
Balkan hakim ve savcılar üzerinde ‘iktidarın baskısı’ olduğunu hatırlatarak, “Baroları bölerseniz siyasal iktidara yakın avukatların örgütlenerek oluşturduğu baroların avukatlarından gelecek talepler, açılacak davalar, yapılacak savunmalar o savcılar ve yargıçlar üzerinde inanılmaz bir baskı ve tahakküm yaratacaktır. O verilen kararlar bir süre sonra toplum, yurttaşlar tarafından bir süre sonra hukuki değil siyasi olarak değerlendirecektir” diye konuştu.
"İktidar yanlısı’ baro üyelerinin hakim ve savcı olarak atanacak"
Teklifin kabul edilmesi halinde kurulacak ‘iktidar yanlısı’ baro üyelerinin hakim ve savcı atanacağı öngörüsünde bulunan Balkan, son 4 yılda 16 bin hakim ve savcının atamasını anımsatarak, “Yazılıda 70 barajını kaldırdılar. Yazılıda 94 alıp mülakatı geçemeyen meslektaşlarımızı biliyoruz ama yazılıda 54 alıp atananları biliyoruz. Böyle bir manzarada siyasal iktidara yakın olan baronun üyesi olan avukatlar savcı ve yargıçlar atanacağı zaman öncelik alacaktır” ifadelerini kullandı. (ANKA)