Gündem

İstanbul Barosu: Asla teröre alışmayacağız

Abdülkadir Selvi, “Bir süre terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor” demişti

14 Mart 2016 15:34

İstanbul Barosu, Ankara’da yaşanan bombalı saldırıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada “Türkiye, Ortadoğu bataklığına çekilemeyecek kadar devlet geleneği olan, bu bataklılıktan etkilenmeyecek kadar da yurttaş bilinci olan bir ülkedir. Asla teröre alışmayacağız ve asla bu türden eylemlilikleri kanıksamayacağız” ifadelerine yer verildi.

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, Ankara’daki 37 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili “Bir süre terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor” yorumunu yapmıştı.

İstanbul Barosu’ndan yapılan açıklama şöyle:

"Dün Ankara’da yaşanan terör,  ülkemizin kalbine, milletimizin birliğine yönelik alçakça bir saldırıdır. İstanbul Barosu olarak hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz. Yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar temenni ediyoruz.

"Bu terör, birlik ve beraberliğimizin temellerine konan bombalarla gerçekleştirilmiştir. Ulus olarak terörün amaçladığı tuzaklara düşmeden bu sorunu aşmasını bileceğiz. Ülkemizin yakın tarihinde pek çok kez karşılaştığı bu türden eylemliliklerden sonuç bekleyenler hüsrana uğrayacaklardır. Türkiye, Ortadoğu bataklığına çekilemeyecek kadar devlet geleneği olan, bu bataklılıktan etkilenmeyecek kadar da yurttaş bilinci olan bir ülkedir. Asla teröre alışmayacağız ve asla bu türden eylemlilikleri kanıksamayacağız.

"Son terör eylemleri için Ankara’nın seçilmesi, üzerinde önemle durulması gereken ayrıksı bir tercihtir. İlk eylemin yeri ve hedefi ile o eylemi gerçekleştirdiği anlaşılan DEAŞ’ın amaçladığı yaklaşım ile doğrudan Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik olduğu anlaşılan ikinci eylemi gerçekleştiren PKK/PYD ‘nin amacı bizler için aynıdır. Bu kez hedef kitle olarak sivil ve korumasız yurttaşlarımızı seçen bu terör de aynı amaca yönelmiştir. Ancak, üzerinde durulması gereken husus, bu eylemler için Ankara’nın tam da ortasının hedeflenmiş olmasıdır. Bu, açıkça terörün “devlete” yönelmesi anlamına gelmektedir. Buna asla izin verilmemelidir. Bu uğurda yapılması gerekenlerin ivedilikle gerçekleştirilmesi yaşamsal bir öneme sahiptir.

"Terörün önlenmesi ve tümüyle ortadan kaldırılmasının sadece iç güvenlik önlemleri ile olamayacağı, yanıbaşımızdaki otorite boşluklarının doğurduğu sonuçların yeni baştan değerlendirilmesi gerekeceği, artık bütün açıklığı ile ortadadır. Bu vesile ile bütün siyasal partileri TBMM çatısı altında yeni bir strateji belirlemeye davet etmek zorunlu olmuştur. Bu denli alçak bir saldırı karşısında dahi bir araya gelemeyen “siyaset kurumu” kendi varlık nedenini sorgulatmak durumunda kalacaktır. Bu nedenle siyaset kurumu, hiç olmadığı kadar yeni bir bakışa muhtaçtır.

"Türkiye’deki tüm sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve tüm inisiyatifler, bu uğurda en küçük bir tereddüt taşımadan TBMM nezdinde siyasete katkı vermek konumundadırlar. Yaşanan terörün Ortadoğu boyutu ile ilgili olarak uygulanan siyasetlerin tartışılacağı zaman dilimi, bugün değildir. Terörün lanetlenmesinde, ulus olarak ne denli birleşebilir ve ne denli kararlılıkla teröre karşı durursak, o denli teröre yanıt vermiş olacağız. Şimdi birbirimize daha çok sarılacağımız ve ideolojik farklılıklarımızı bir yana bırakarak daha çok kenetleneceğimiz bir zaman dilimindeyiz.

"Hep birlikte kenetlenmeli ve hep birlikte lanetlemeliyiz.

"Alışmayacağız, kanıksamayacağız."