İsrail devleti kurulduğundan bu yana ilk kez, başbakanlık görevinde bulunmuş bir kişi mahkeme sıralarında savunma yapacak.
Rüşvet ve yolsuzluk iddialarının başbakanlıktan istifaya götürdüğü Ehud Olmert hakkında savcılık iddianame hazırladı. Hakkındaki iddialarla ilgili birçok soruşturma dosyası kapatılan Olmert, rüşvet dahil, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, belgelerde sahtecilik ve gelir vergisi kaçırmakla resmen suçlandı.
Kamu savcılığının hazırladığı iddianame, Olmert'e karşı polisin yaptığı üç soruşturma üzerinde yoğunlaştı. Bunlar; Amerikalı Yahudi iş adamı Moşe Talasnki'nin seçim dönemlerinde Olmert'e verdiğini söylediği paralar, İsrail kamuoyunda Rişon Tur olarak adlandırılan seyahat harcamalarının çifte faturalandırılması ve bir dönem başında bulunduğu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Yatırım Merkezinde müdahaleleri ilgili soruşturmalardan oluşuyor.
Kamu Savcısı Moşe Lador, Kudüs Bölge Mahkemesi Savcısı Eli Abarbanel ile Savcı Uri Corb tarafından hazırlanan iddianamede, Olmert ve eski Özel Kalem Müdürü Şula Zaken, sistematik olarak ve uzun bir süre, yasaları ve bir kamu hizmetlisinin uyması gereken kuralları çiğneyerek, değişik yollarla ve değişik kaynaklardan mali çıkarlar elde etmek, bunun için Olmert'in siyasi konumunu suiistimal etmekle suçlandılar.
Rişon Tur meselesiyle ilgili olarak iddianamede, Olmert'in bazen eşi, bazen korumalarıyla birlikte bazı organizasyonlar adına yaptığı 17 seyahatin maliyetiyle ilgili liste de bulunuyor. İddianamede, Olmert'in devletten ve bu organizasyonlardan 92 bin dolar kadar fazla para aldığı öne sürülüyor. İddianameye göre bu para Rişon Tur'un turizm acentesi tarafından gizli bir hesapta tutuldu ve Olmert'in ailesi tarafından özel gezilerde kullanıldı.
Savcıya göre, Olmert bazen daha fazla para sağlayabilmek için sahte geziler de ayarladı.
Talanski'den seçim kampanyaları için aldığı paralarla ilgili olarak da, iddianameye göre 1997-2005 arasında Olmert, Talanski'den 600 bin dolar alıp bunu gelirleri içerisinde göstermedi. Buna Talanski'den Olmert'in özel kişisel banka hesabına aktarılan paralar, seçim bağışları ve hediyeler de dahil. Tüm bunlara ilave olarak, Talanski'nin Olmert'e, ya Zaken eliyle İsrail'de veya Olmert'e doğrudan ABD'de 100 bin dolar verdiği de öne sürüldü.
-AVUKATLAR ATEŞ PÜSKÜRDÜ-
Olmert'in avukatları, iddianameye ateş püskürdü. Avukatlar, iddianameye ilişkin açıklamalarında, savcılığın Olmert'e atfedilen, özellikle rüşvet alma ve kara para aklama gibi ciddi suçlamaların hiçbir kanıtının bulunmadığını öne sürdü.
Avukatlardan Navot Tel-Zour, İsrail radyosuna yaptığı açıklamada, davanın savcılar için "bir utanç" konusu olacağını savundu ve eski başbakana karşı yolsuzluk suçlamalarını reddederek, "Yolsuzluğun kanıtı da, kurbanları da yok" dedi.
Tzur, Moşe Talanski için de daha önce ifadesi sırasında "neredeyse düşman bir şahit" olarak nitelendirildiğini söyledi.
Olmert'in medya sözcüsü Amir Dan, "Bir başbakanı koltuğundan indirdikten sonra belli ki Adalet Bakanının ve Savcılığın Olmert'e karşı bir iddianame hazırlamaktan başka seçeneği kalmamıştı" dedi. Dan, Olmert'in masumiyetini ispatlayabileceğine inandığını belirtirken, "Cremieux ve Bank Leumi olaylarından da hatırlayabileceğimiz gibi onlar da manşetlere taşınmış ve yıllarca konu edilmiş, ama hiçbir şey çıkmamıştı. Bu davaların sonu da aynı olacak" diye konuştu.
Ehud Olmert'e karşı açılan yolsuzluk davasının Yüksek Mahkemede olası bir temyize başvuru olmaksızın 4 yıla kadar sürmesi bekleniyor.
