-İsrail'de "dinsizlik" akımı başladı TEL AVİV (A.A) - 10.10.2011 - İsrailli yazar Yoram Kaniuk'un, mahkeme kararıyla din hanesini "dinsiz" olarak değiştirmesinden sonra, İsrail'de Kaniuk'un izini takip edenlerin sayısı hızla artıyor. 150 İsrailli, kimliklerindeki din hanesine "dinsiz" yazılması için İçişleri Bakanlığına verilmek üzere hazırlanan dilekçeyi imzaladı. "Be Free İsrael-İsrail Özgür Ol" hareketi lideri Mickey Gitzin, "Yakında bu sayı binlerle ifade edilecek" dedi. 150 dolayındaki İsrailli, Tel Aviv'in kısa bir süre öncesine kadar sosyal protestoların simgesi olan çadırlarıyla gündeme gelen ünlü Rothschild Caddesi'ndeki "Halk Evi-Beit Ha'am" olarak adlandırılan terk edilmiş binada toplanarak, İçişleri Bakanlığına gönderilmek üzere hazırlanan dilekçeleri imzaladı. Binanın damında dilekçeler imzalanırken, bir alt katında ise artık "dinsiz" bir Yahudi olan yazar Yoram Kaniuk, katılımcılara hitap etti. Tel Aviv Bölge Mahkemesi, kısa süre önce Kaniuk'un kimlik kartındaki din hanesinin "dinsiz" olarak değiştirilmesi yolundaki başvurusunu kabul etmişti. 81 yaşındaki Kaniuk, konuşmasında "Yahudiliğin kombinasyonu ve demokrasi birlikte gidemez" dedi. Kaniuk, Tanrı'ya inanmadığını belirterek, bugün Yahudiliğin karşısındaki en büyük düşmanların "hahamlık ve dini kurumlar" olduğunu savundu. Herkesin tek tek İçişleri Bakanlığına din hanelerinin değiştirilmesi için başvurmasını isteyen ve bu takdirde, bakanlığın da başvuruları geri çevirmesinin zor olacağını anlatan İsrailli yazar, şimdi kendisini dini olarak değil, sadece ulusal kimlik bakımından Yahudi olarak gördüğünü söyledi. Kaniuk, Bakanlığa yaptığı başvurunun reddedilmesinin ardından geçen Mayıs ayında dava açmıştı. Mahkemenin kararını "tarihi" olarak nitelendiren Kaniuk, mahkemenin, bu kararla herkesin bu ülkede vicdanına göre yaşayabileceğine onay verdiğini, bunun insanın kendi tanım ve kimliğine kendisinin karar vermesi anlamına geldiğini ifade etti ve "Bu, dinini değil, ama Yahudi ulusunu seçebilirim demektir. Bu beni çok heyecanlandırıyor" diye konuştu. Toplantıyı organize eden "Be Free İsrael-İsrail Özgür Ol" hareketinin yöneticisi Mickey Gitzin (30), AA muhabirine, İsrail'de insanların onlarca yıldır din konumunun ayrılması için mücadele verdiğini, Kaniuk'un hareketinin ise bu konuda bir çığır açtığını ifade etti. "Dinin, herkesin kişisel meselesi olduğunu" söyleyen Gitzin, "Ben bir Yahudiyim. Yahudi olarak doğdum. Bu benim ulusal kimliğim. Ama kimse dinimin ne olacağını bana empoze etmemeli" dedi. Gitzin, "Biz buradaki devrimin bir parçasıyız. Bu kadar kısa sürede yüzlerce kişinin koşup gelmesi, İsrail'de devlet ile din arasındaki kabul edilemez bağın gına getirdiğini gösteriyor" diye konuştu. İsrail Özgür Ol Hareketi, dinden bağımsızlığı savunuyor. -Avnery ve Horowitz de destek verdi, ancak başvuruya imza atmadılar- İsrailli barış eylemcilerinden yazar Uri Avnery ile İsrail parlamentosunun (Knesset) Meretz partisi üyelerinden Nitzan Horowitz de din hanesinin değiştirilmesi hareketine destek verdi. Ancak her iki ismin de toplantıya gelmesine rağmen, İçişleri Bakanlığına yapılacak başvuruya imza atmadıkları öğrenildi. Tel Avivli şair Oded Carmeli de bu hareketin, "duvarda açılan ilk gediği" oluşturduğunu söyledi. Carmeli, dinin şiddet getirdiğini de savundu. Ayrı ayrı hazırlanan dilekçelere ilk imzayı atan isimlerden Tel Avivli 69 yaşındaki Yişai Polçek, laik bir kişi olduğunu belirterek, "En büyük hayalim, din ile devleti ayırmak" dedi. Polçek, "Dindar insanlara saygım var, ama her şeyin dinle ilintilendirilmesi her alanda ciddi sorunlar doğuruyor. Dinle bağlantılı her şey devlet için büyük bir felakettir" dedi. Dilekçeyi imzalayanlardan Guş Şalom hareketi sözcüsü Adam Keller, kimliklere "dinsiz" yazılmasının, günlük hayatta bir şey değiştirmese bile kişisel özgürlük duygusu açısından önemli olduğunu kaydetti. Bağımsız bir ülke olarak İsrail'de bu tür dayatmaların demokratik olmadığını söyleyen Keller, halihazırda İsrailli Yahudilerin ülkedeki başka Yahudilerle ancak Ortodoks Hahamlık kurumunun himayesi altında evlendiklerini, başka dinden birisiyle evlenmek için insanların Kıbrıs'a gitmek durumunda kaldıklarını anlattı. Geçen yıl çıkarılan bir yasa, resmi nikahlara da izin vererek, bunların tüm sonuçlarıyla evlilik sayılacağını hükme bağlamasına karşın, izin ancak her iki tarafın dinsiz olduklarını kayda bağlamış olduğu çok sınırlı özel durumlar için geçerli oluyor. Keller ise İsrail'de kimin Yahudi olduğuna ve bunun evlilik, boşanma ve definle ilgili sonuçları konusunda karar vermenin Ortodoks Hahamlığın tekelinde olmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti.