İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) "Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu - 2015 Yılı Araştırması" sonuçlarına göre, ilk üç sırayı toplam 60 milyar lirayı aşan üretimden satışlarıyla Koç Grubu şirketleri aldı. İSO 500 listesine göre, kazandığının 3’te 2’sini finansman giderlerine ayıran büyük şirketler, borçlanma oranları yüzde 63’e ulaşmasına rağmen büyümeyi başardılar.
Zirvede yine Tüpraş
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) haberine göre, sanayinin zirvesinde, önceki yıllarda olduğu gibi 35 milyar 437 milyon lira üretimden satış ile Tüpraş yer aldı. Listede ikinci sırada 14 milyar 732 milyon lira ile Ford Otomotiv ve üçüncü sırada 9 milyar 998 milyon lira ile Arçelik yer aldı. İSO 500 Büyük şirketin toplam üretimden net satışları yüzde 7 artarak 450.5 milyar liraya yükseldi.
İmalat sanayi ekonominin altında büyüdü
İSO'nun 1968 yılından bu yana aralıksız gerçekleştirdiği, sanayinin devler ligini belirleyen "Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasının 2015 sonuçlarına göre, İSO 500’ü oluşturan sanayi şirketlerinin toplam faaliyet karının net satışlara oranı son yılların en yüksek düzeyi olan yüzde 8.7’ye ulaştı. 2014 yılında 30 milyar 457 milyon lira olan faaliyet karı yüzde 44.9’luk artışla 44 milyar 144 milyon liraya çıktı. Araştırmaya göre 2014 yılı hariç son dört yıldır imalat sanayi ekonominin altında büyüdü. Buna göre 2015 yılında ekonomi yüzde 4.0, imalat sanayi ise yüzde 3.8 büyüdü.
İhracat yüzde 12.9 azaldı
2015 yılında İSO 500 kuruluşunun ihracatı ise yüzde 12.9 azalarak 61.3 milyar dolardan 53.4 milyar dolara geriledi. Böylece 2015 yılı itibariyle İSO 500 şirketleri Türkiye’nin ihracatının yüzde 37.2’sini ve sanayi ihracatının yüzde 38.9’unu gerçekleştirdi. İSO 500 içinde en fazla ihracat yapan şirketlerde ilk beş sırayı ise Ford Otomotiv, Tüpraş, Oyak Renault, Tofaş ve Arçelik aldı.
Finansman giderleri yüzde 75 arttı
Araştırmanın sanayicinin finansman giderlerinin 2015 yılında anormal derecede yükseldiğini ortaya koyduğunu belirten İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayicinin bin bir emekle oluşturduğu faaliyet karının büyük bölümünün finansman giderine gittiğini söyledi ve ekledi:
"Finansman giderleri bir önceki yıla göre yüzde 75.1 arttı. Sanayici elde ettiği 44 milyar liralık karın 28 milyar lirasını, bir başka ifadeyle yüzde 63.4’ünü finansman gideri olarak kaybediyor. Halka açık sanayi kuruluşları açısından bu oran dünyada ortalama yüzde 16. Başka bir deyişle Türkiye’yi dünyadan farklı kılan, borçluluk oranları değil, borçlanmanın maliyeti. Sanayicinin dişiyle tırnağıyla, Ar-Ge ve yatırım yaparak, istihdam yaratarak, risk alarak kazandığı paranın neredeyse üçte ikisi finansmana gidiyor. Bu kabul edilebilir, sürdürülebilir bir durum değildir. Finansman giderlerinin faaliyet karına oranı dünya ortalamalarına göre oldukça yüksek. Bu da gösteriyor ki Türkiye’deki finans sisteminin bu şekilde yürümesi imkansız. Sanayici böylesine yüksek bir finansman yükü ile mücadele ederken finans dünyasının en önemli kurumları olan bankalar da mutsuz. Böyle bir modelle sanayinin çarklarının sağlıklı olarak dönmesi çok kolay görünmüyor.
"Yeni ekonomik büyüme Ar-Ge ve yüksek teknoloji ile desteklenmeli"
Araştırmanın, Türkiye’nin nitelikli üretim ile yeni bir ekonomik büyüme hikayesi yazması gerektiğini ortaya koyduğunu belirten İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Dünyada nesnelerin interneti konuşulurken, üretim, Sanayi 4.0 ile bambaşka bir evrim yaşarken, Türkiye'nin mevcut tabloyu mutlaka değiştirmesi gerekiyor. Orta gelir tuzağından kurtulmak ve yeniden üretim ekonomisine dönerek bir başarı hikayesi yazmak istiyorsak, ekonomik büyümemizin niteliğini geliştirmek durumundayız. Bu yeni büyüme hikayesinin, Ar-Ge çalışmalarıyla desteklenen, yüksek teknolojik ürünlere, tasarıma, markalaşmaya yönelik olması gerekiyor. Böylece büyüme niteliksel ve rakamsal olarak anlam kazanacak ve Türkiye’ye katkı sağlayacak" dedi.
Oluşturulacak kalkınma modelinde ekonominin omurgasını oluşturan KOBİ’lerin göz önüne alınmasına dikkat çeken Bahçıvan, "Yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek ürün üretmeye teşvik edeceğimiz KOBİ’lerimiz, dinamizmleriyle Türkiye’nin nitelikli büyümesine önemli katkılar yapacak. Yeni hükümetimizin ekonomide önceliğinin “üretim ekonomisi” olacağının açıklanması bize umut veriyor. Üretim aşkıyla, istihdam aşkıyla, ihracat aşkıyla çalışan sanayiciler olarak bu hikayenin baş kahramanı olma konusunda istekliyiz" diye ekledi.
Krediler alacak ve işletme sermayesi için kullanıldı
Araştırmaya göre Türkiye’nin dünyadan borçlanmanın kalitesi açısından negatif ayrıştığını da dile getiren Bahçıvan, şunları söyledi:
"Kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlara oranı dünya genelinde yüzde 25 olmasına karşılık İSO 500’de yüzde 39. Yine dünya ortalaması yüzde 66 olan duran varlıkların aktiflere oranı, İSO 500’de yüzde 46 ile 20 puan aşağıda bulunuyor. Yani dünyada özel sektörün kullandığı krediler daha çok yatırımlara gidiyor, makine parkına teknolojiye uzun vadeli işlere dönüşüyor. Bizde ise stok ağırlıklı işletme sermayesine gitmektedir. Bu da finansmanın kullanımı veya değerlendirilmesi noktasında da bir nitelik sorunu olduğunu ortaya koyuyor."
Öz kaynakların varlık içindeki payı yüzde 40
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açıkladığı İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre; 2014 yılında 417 olan karlı şirket sayısı 2015 yılında 400’e inerken, 2015 yılında zarar eden kuruluş sayısı ise 100 oldu. Faiz, amortisman ve vergi öncesi karlılık oranı FAVÖK (EBITDA) mutlak büyüklüğü yüzde 23 artarak 62 milyar TL oldu. FAVÖK bazında karlı şirket sayısı da 2014 yılında 481 iken 2015 yılında 476’ya indi.
Öz kaynakların toplam varlıklar içindeki payı yüzde 39.9’a, toplam borçların toplam varlıklar içindeki payı ise yüzde 60.1’e yükseldi. Özel kuruluşların öz kaynak oranı ise yüzde 37’ye inerken, borçlanma oranı yüzde 63’e yükseldi.
Ar-Ge harcamaları ve istihdam
Şirketlerin Ar-Ge harcamaları, bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 3.35 milyar liraya ulaştı ancak üretimden satışlara oranı ise yüzde 0.74 olarak aynı kaldı. Şirketlerin teknoloji yoğunluğuna göre yarattıkları katma değer dağılımı 2014 yılı ile hemen hemen aynı düzeyde kaldı. İSO 500 kapsamındaki özel kuruluşlarda istihdam bir önceki yıla göre yüzde 3.8 artarak 601 bin 696 kişiye çıkarken, ücretlerde enflasyonun üzerinde yüzde 13.7’lik artış oldu. Yine İSO 500 içindeki yabancı sermayeli kuruluşların sayısı 2009 yılında 153 iken geçen yıl 125’e geriledi.
400 şirket kâr etti
İSO 500’de 2014’te 417 olan kârlı şirket sayısı 2015 yılında 400’e indi, zarar eden kuruluş sayısı 100’e ulaştı. İSO 500’deki 491 özel kuruluşta 2014’te 579 bin 664 olan istihdam rakamı yüzde 3.8 artarak 601 bin 696’ya çıktı. Ücretlerde yüzde 13.7’lik artış yaşandı.
En hızlısı Cengiz Enerji
Cengiz Holding’in enerji şirketi Cengiz Enerji 2015 yılının en hızlı şirketi oldu. 2014 yılında 219 milyon liralık üretimden satış değeriyle 488’inci sırada yer alan Cengiz Enerji 2015 yılında tam 323 basamak sıçrayarak 621.3 milyon liralık üretimden satış değeriyle 165’inciliğe yükseldi. Cengiz Enerji 2000 yılında kuruldu, bugüne kadar, 2x5 MW gücünde İstanbul Metrosu acil Enerji Santrali kurulumu, Cengiz Holding’e ait 132 MW gücünde Kombine Çevrim Enerji Santrali kurulumu ve işletilmesi işlerini tamamladı ve Nuh Çimento’ya ait 59 MW (gelecekte 2. ünite ilavesi ile 118 MW) gücünde kombine çevrim Gaz Türbinli Enerji Santrali inşaatı, kurulumu ve devreye alınması işlerini bitirdi. Sektördeki büyüme stratejileri çerçevesinde, lisans aşamasında olan 1200 MW kurulu güce sahip İthal Kömüre dayalı Termik Santral, tesis aşamasında olan 1885 MW kurulu güce sahip, Kaleköy - Beyhani Hidroelektrik Enerji Santrali ile 450 MW kurulu güce sahip olan tesis aşamasındaki Samsun Kombine Çevirim İlave Enerji tesisiyle Cengiz Enerji 2015’te kurulu gücünü yaklaşık olarak 6000 MW’a çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca doğalgaz dağıtımı da yapıyor. EPDK tarafından ihalesi yapılan Samsun ili ve çevresinin şehir içi doğal gaz ihalesi kazandı ve SAMGAZ Doğal Gaz Dağıtım AŞ kurularak Cengiz Holding bünyesine dahil edildi.
Yabancı sayısı eridi
İSO 500 içindeki yabancı sermayeli kuruluşların sayıları sürekli geriliyor. Özellikle 2008 yılındaki küresel krizle beraber başlayan düşüş hız kaybetse de sürüyor. 2008 yılında 148 olan yabancı sermayeli kuruluş sayısı 2015’te 125’e indi. Yani 8 yılda yüzde 15.5 azalma yaşandı.
Türkiye’nin ilk 10 Sanayi Kuruluşu (milyar lira)
1-Tüpraş 35.44
2-Ford Otomotiv 14.73
3-Arçelik 10.00
4-Oyak Renault 9.89
5-Tofaş 8.43
6--Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) 6.79
7-Ereğli Demir Çelik 6.48
8-Hyundai Assan 6.24
9-İskenderun Demir Çelik 5.89
10-İçdaş Çelik 5.77