Gündem

İsmail Beşikçi Vakfı'nda 'baskı ve tahammülsüzlük' tepkisi

İsmail Beşikçi Vakfı, son dönemde üst üste gelen olumsuz gelişmelerin ardından bir basın duyurusu yayımlayarak İBV’ye yönelik tahammülsüzlük ve baskılara dikkat çekti.

11 Temmuz 2014 16:16

İnsan hakları, demokratik değerler ve bu bağlamda Kürt sorununa ilişkin özgürlükçü görüşlerinden ötürü hayatının 17 yılını cezaevinde geçirmek zorunda bırakılan toplumbilimci ve yazar Dr. İsmail Beşikçi’nin düşüncelerini yaygınlaştırmayı ve bilimsel, sosyal, kültürel alanlarda araştırmalar yapmayı hedefleyen İsmail Beşikçi Vakfı (İBV), son dönemde üst üste gelen olumsuz gelişmelerin ardından bir basın duyurusu yayımlayarak İBV’ye yönelik tahammülsüzlük ve baskılara dikkat çekti.

28 Şubat 2014’te silahlı kaçırma girişimine maruz kalan ve can güvenliğinden endişe eden İbrahim Gürbüz’ün başkanlığındaki İBV Yönetim Kurulu bugün yayımlandığı duyuruda, “Kürt halkının bağrından çıkan kurumumuza yönelik tahammülsüzlüğün, hangi boyuta varmış olduğunu kamuoyu ile paylaşmayı bir zorunluluk olarak gördük” dedi. 

Hrant Kasparyan’ın haberine göre, Vakfın Başkanı İbrahim Gürbüz’e yapılan saldırının ardından kamu kuruluşlarının İBV’ye karşı keyfi bir olumsuz tutum takındığını, ayrıca, facebook ve twitter gibi sosyal medya sitelerinde İsmail Beşikçi adına sahte hesaplar açılarak İBV’nin kurumsal itibarını sarsmaya yönelik mesnetsiz paylaşımlarda bulunulduğuna dikkat çeken İBV yönetimi, bilimsel alanda faaliyet gösteren Vakıf aleyhinde yoğunlaşan olumsuz gelişmelerin tesadüf olamayacağını ve “aynı merkezden yönetilen müdahaleler” olarak değerlendirdiklerini vurguladı.

 

‘Başvurulardan sonuç alınamıyor’

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı başta olmak üzere, devletin kolluk güçlerine yapılan önlem ve ihbar başvurularından bir sonuç alamadıklarını açıklayan İBV yönetimi, basın yoluyla kamuoyuna aktardıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Son günlerde twitter’da İsmail Beşikçi adına açılan sahte twitter hesaplarından, Beşikçi’nin düşünceleri ve üslubu ile alakası olmayan düşünce ve sohbetler yayınlanmaktadır. İsmail Beşikçi’nin kendi adına açmış olduğu bir twitter hesabı olmadığı gibi, bilgisi dahilinde açılan ve yönetilen bir twitter hesabı da bulunmamaktadır. Beşikçi düşüncelerini yazdığı kitaplar, makaleler ile verdiği konferans, yaptığı röportaj ve katıldığı panellerde açıklamaktadır. Beşikçi adına açılan sayısı ona yakın sahte facebook ve twitter hesabının kapatılması için, avukatı tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmuş, maalesef bir sonuç alınamamıştır. İsmail Beşikçi adını kullanarak açılan sahte hesapların bir kısmı Beşikçi’nin düşüncelerinden rahatsız olan çevrelerin yaptıkları, Beşikçi’yi ve İsmail Beşikçi Vakfı’nı itibarsızlaştırmak için bilinçli bir girişim olduğuna inanıyoruz.

 

‘Aynı merkezden yönetilen müdahaleler’

 

İsmail Beşikçi Vakfı Başkanı İbrahim Gürbüz’ün silahla kaçırılma girişimine maruz kalması, bu girişimde bulunan kişinin somut delillerle birlikte yakalanmasına rağmen, ertesi gün serbest bırakılması, örgütlü olduğu anlaşılan bu saldırıyı gerçekleştiren diğer şahısların tespit edilmesine karşın soruşturmanın derinleştirilmemesi, soruşturma savcısının talimatına rağmen adli kolluk birimlerinin görevlerini ihmal ederek soruşturma evraklarının birimler arasında sonuç alınamayan bir şekilde dolaşması, vakfımıza yönelik tehditlerin devam etmesine zemin hazırlamaktadır.

Bunun yanı sıra, özel ve resmi bankaların vakfımıza yönelik hukuk dışı, keyfi bir şekilde çıkardığı engellemeler ve ilgili resmi kuruluşlara yapılan müracaatlara rağmen sosyal medyada karşılaştığımız ve sonuç alınamayan olumsuz gelişmeler ve buna benzer baskı ve tehditleri bir bütün olarak aynı merkezden kontrol edilen müdahaleler olarak değerlendiriyoruz. Kürt halkının bağrından çıkan kurumumuza yönelik tahammülsüzlüğün şimdilik ne boyuta varmış olduğunu kamuoyu ile paylaşmayı bir zorunluluk olarak gördük.”