T24 - Heykeltıraşlar, meslektaşları Mehmet Aksoy’a destek vererek, “Heykel hepimizindir. Biz sanatçılar Aksoy’un işine kendi işimiz gibi bakacağız ve sahip çıkacağız” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Mehmet Aksoy’un Kars’taki “İnsanlık Anıtı” adlı heykelini ‘ucube’ olarak tanımlamasına heykeltıraşlardan tepki geldi. Milliyet gazetesinden
Yasemin Bay imzalı haber şöyle:
Seçkin Pirim: Bir demokrasi sorunu yaşıyoruz aslında. Şu anda Mehmet Aksoy’un heykeli ‘benim’ heykelim. Ona benim heykelimmiş gibi yaklaşıyorum.
Nilüfer Ergin: Siyasi kimlikler, uzmanı olmadıkları bir alanda kişisel beğenilerini sanat yapıtının sanatsal değerlendirmesine dönüştürüp, hele ki yok edilmesine karar veremez. İnsanlık tarihi bunu yapmaya çalışmış siyasi kimliklerle dolu. Ama o siyasi kimliklerin yok etmeye çalıştıkları sanatçılar ve yapıtları bizim değerlerimiz olarak kaldı. Onu yok etmeye çalışanları ise tarih mahkum etti. Bu da aynen böyle olacaktır. Mehmet Aksoy, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli sanatçılardandır. Bu olayın yankıları sadece Türkiye ile de sınırlı kalmaz.
Seyhun Topuz: Mehmet Aksoy’un heykelinin başına gelenler politik. Sanat, siyasetle ve politikayla yan yana olmamalı. Sanat bireysel bir özgürlük alanıdır. Eser sadece sanatçısını bağlar ve müdahale edilemez. Mehmet Aksoy önemli bir sanatçı. Eğer onun yaptığı işte bir sorun varsa muhakkak uzmanlardan kurulu jüriler kurularak danışılmalıdır.
Rahmi Aksungur: Henüz bitmemiş, tamamlanmamış bir heykel üzerinden konuşmak doğru değil. Tamamlandıktan sonra, eğer bir sorun var ise, uzman kişiler bir araya gelerek heykeli değerlendirebilir ancak. Ama şunu da unutmamak lazım, Türkiye’nin kabul ettiği bir sanatçının bir yapıtının güncel beğenilere göre kaldırılması doğru değildir.
Ferit Özşen: Başlanmış bir sanat eserinin yarıda kesilip yıktırılması fikri bana nazikçe gelmedi. Barış ve sanat adına yapılmış bir anıt bu. Yıktırılma haberine hemen dünyadan ses geldi bakın. Taliban da ilk defa Budha heykellerini bombaladığında dünya gündemine düşmüştü.
Meriç Hızal: Benim başıma böyle bir olay gelseydi çocuğum hastalanmış gibi olurdum. Mehmet Aksoy’un heykeli hepimizindir. Biz sanatçılar onun işine kendi işimiz gibi bakacağız ve sahip çıkacağız.
Anıtlar Kurulu’ndan izin alındıMehmet Aksoy, 2006’da Kars Belediyesi ile imzaladığı sözleşmede heykelin iki sene içinde bitirileceğinin ifade edildiğini söyledi. Aksoy, sözleşmede heyekelin konumunun ve yerinin belli olduğunu, bununla ilgili olarak Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan izin alındığını ifade etti.
Çok eseri var
Mehmet Aksoy’un kamusal alanda yer alan heykellerinden örnekler:
1986-88 Berlin’de tamamladığı ”Cemal’in Rüyası” adlı taş heykeli bitirdi, “Stedhaus Böcklepark” gençler yurdu binası önüne dikildi.
1989-91 Potsdam’a dikilen “Meçhul Asker Kaçağı” heykelini yaptı.
1990 “Ayrılık” adlı heykeli İstanbul Bebek Türk Merchant Bank’ın önüne dikildi.
1992 Ankara Altınpark için “Gökkuşağının Altında” adlı heykel projesine başladı.
1995 Ankara Belediye Başkanlığı tarafından “Periler Ülkesinde” adlı heykeli müstehcenlik nedeniyle kaldırıldı ve “Gökkuşağının Altında” adlı heykel çalışması durduruldu.
1995 Borsa binası önüne “Ayı ve Boğa” heykeli dikildi.
1995-98 İzmir Selçuk kurtuluş yolu anıtını yaptı.
1998-2000 Cumhurbaşkanlığı Hüber Köşkü için IO Bosphorous ve Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Heykelleri’ni yaptı.
2001 Datça Can Yücel mezar heykelini gerçekleştirdi.
2001 İş Bankası Kuleleri Kibele Çeşmesi’ni yaptı.
Yazarların ‘ucube’ tartışmasıBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın heykeltıraş Mehmet Aksoy’un Kars’ta yaptığı “İnsanlık Anıtı” adlı heykelini “ucube” olarak nitelendirmesini yazarlar gazetelerdeki köşelerinde özetle şöyle değerlendirdi:
Mehmet Y. Yılmaz (Hürriyet): Bir sanat eserini beğenmemek herkesin hakkıdır. Ben de bazılarını hiç beğenmem mesela. Demokratik ülkelerin siyasetçileri, yöneticileri de kuşkusuz ki her sanat eserini beğenmiyorlar. Konu oraya gelirse eminim beğenmediklerini de söylüyorlardır. Ama hiçbirinin sırf bir eseri beğenmedi diye, ‘Bunu kaldırın, gelecek sefer buraya geldiğimde gözüm görmesin’ dediğini de zannetmiyorum. Çünkü insanların bir sanat eserini beğenip, beğenmemesinin kişisel bir mesele olduğunu biliyorlar.
Ahmet Altan (Taraf): Ben gençken pek sevilen bir söz vardı: İslamın şartı beş, altıncısı haddini bilmek. Başbakan Erdoğan benden daha genç, demek onun zamanında bu laf tedavülden kalkmış, onun kulağında ‘haddini bilmekle’ ilgili bir söz kalmamış. Öyle bir vakit geliyor ki artık iktidar sahibi herşeyi biliyor, her konuda fikir açıklayacak bir otorite oluyor. Yerli yersiz fikir beyan ediyor ve bunun en mükemmel, en doğru fikir olduğuna hükmediyor. Bizim başbakan, gördüğü heykeli beğenmemekle kalmıyor, bir de beğenmemesini o heykeli ‘ucube’ ilan edecek kadar sert bir güvenle dile getiriyor. Onunla da yetinmiyor, ‘yıkılmasını ‘ da istiyor. Breh, breh, breh, Tayyip Erdoğan’daki ‘plastik sanatlar konusunda ırşıalaya yükselmiş şu güvene bak.
Oray Eğin (Akşam): Yabancı bir gazeteciye heykel krizini anlatmaya çalışıyorum. Batılı mantığı neden Kars’taki heykelin böylesi tartışmaların merkezine oturduğunu anlayamıyor. ‘Acaba heykelin içeriğine mi bir itiraz var?’ diye soruyor. ‘Hayır’ diyorum. İçerik değil. Heykel yapılması ve sergilenmesi fikrine toptan karşı olan bir zihniyet söz konusu... Aksoy’un heykeline ‘ucube’ deniyor. O zihniyetin emir eri bir belediye başkanı da Türkiye’nin en önemli heykeltıraşlarından biri olan Aksoy’un eserini parçalamak için diş bileniyor. Evet, kan istiyorlar. Ve intikam peşindeler. Nefret dolular...
Ali Bayramoğlu (Yeni Şafak): Türkiye’nin önemli sanatçılarından biri tarafından yapılmış, kamusal alana dikilmiş bir heykelle ilgili Başbakan’ın ‘ucube’ nitelemesi ve ‘gereği yapılacaktır’ demesi, kabul edilebilir, sindirilebilir bir durum değildir. Başbakanlar, sanat söz konusunda olduğunda, bırakın ‘ucube’ kelimesini kullanmayı, beğenmedikleri, hoşlanmadıkları eserler konusunda dahi mesafeli olurlar, gerekirse temsil ettikleri makam üzerinden bu eserleri savunma, koruma pozisyonunda bulunurlar...
Cüneyt Özdemir (Radikal): Başbakan’ın beğenmediği bir heykel mi var başta heykeli yapan sanatçı olmak üzere herkes Başbakan’ı eleştirebiliyor. Yıkım kararı çıksa bile işin mahkeme süreci var. Bir mollanın emriyle yıkılmıyor. Üstelik tartıştığımız dini değil, kültürel bir konu. Nitekim Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘Ucubeyi yanlış anladınız. Heykel yıkılmayacak’ dedi. Yani o heykel artık sadece barışı değil bir ülkede demokrasinin derecesini de temsil ediyor. Hep beraber göreceğiz demokrasi ileri mi yoksa geri mi?
Fatih Altaylı (Habertürk): Heykel tartışmasını şaşkınlıkla izliyorum. Elbette ki herkes gibi başbakanların da, Başbakan’ımızın da bir şeyi beğenme veya beğenmeme hakkı var. Birinin beğendiğini herkes beğenecek diye bir şey yok. Tayyip Bey de o heykelleri beğenmemiş. Bunda hiçbir beis yok. Elem verici olan, ‘Başbakanımız beğenmedi’ diyerek o heykelleri oradan kaldırtan kafadır. Sanat eserleri, başbakanlar, liderler beğensin diye yapılmaz. O zaman her seçimden sonra ülkenin dört bir tarafında heykel kıyımı yapmamız gerekir.
Hasan Celal Güzel (Vatan): TDK’nın Türkçe Sözlüğünde, ‘ucube’nin anlamı, ‘çok acayip’; D. Mehmet Doğan’ın Büyük Türkçe Sözlüğünde ise, ‘çok acayip ve garip şey’ olarak veriliyor. Başbakan Erdoğan’ın, ‘ucube’ diye nitelendirdiği Kars’taki anıtın gazetelerde yayınlanan fotoğrafına bir bakınız; gerçekten çok acayip ve garip bir şey değil mi?... Estetik ve sanat anlayışları kişiye göre değişebilir. Lakin, Kars’taki vatandaşımıza lütfen bir sorunuz; bu çok acayip ve garip anıtı sevmişler, beğenmişler mi?.. Bu anıt, bulunduğu yerden mutlaka kaldırılmalıdır. Çok isteniyorsa, mesela Ermeni özürcülerinin çokça bulunduğu Bilgi Üniversitesi’nin önüne dikilebilir.
UPSD’den basın toplantısıBugün saat 11.00’de Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin (UPSD) Maçka Demorkasi Parkı’ndaki işliğinde UPSD, Nâzım Hikmet Vakfı, TMMOB Mimarlar Odası ve Heykeltıraşlar Derneği üyelerinin yanı sıra heykeltıraş Mehmet Aksoy’un da katılacağı bir basın toplantısı düzenlenecek.
Sanatçının izni gerekiyorAvukat Fikret İlkiz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre, sanatçıların manevi haklarının koruma altında olduğunu belirterek, “Bu koruma mutlak bir koruma. Yani sanatçının izni olmadan eseri üzerinde bir değişiklik, eserinin yerinin değiştirilmesi vs. gibi uygulamalar yapılamıyor. Sanatçı öldüğünde de bu hakkı varislerine kalıyor. Varisleri o eserin üzerinde izin hakkına sahip oluyor.
Aksoy’un heykeli yıkılamaz, yıkılmaması gerekiyor. Yıkıldığı takdirde sanatçının fikri ve manevi hakları ihlal edilmiş demektir” diyor. İstanbul Resim Heykel Müzesi Eski Müdürü heykeltıraş Ferit Özşen de kamusal alana yapılan bir heykelin ancak sanatçının izniyle yerinden kaldırılabileceğini belirtiyor ve dünyada bu uygulamanın Venedik Tüzüğü’ne bağlı olduğunu söylüyor. Özşen kamusal alana heykel yapılması prodesürünü ise şöyle açıkladı:
“Kurumlar ya da yerel yönetimler kamusal alana heykel siparişi verebiliyorlar. Birkaç yıl öncesine kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı da heykel yaptırıyordu. Bazen sanatçıya heykel siparişi veriliyor. Bazense bir konu belirleyerek anıt heykel yarışması açılabiliyor. Ama son yıllarda yarışmaların bedeli yüksek olduğu için yönetimler bunu tercih etmiyor. Belirledikleri içeriği bir sanatçıya sunuyorlar. Sanatçı yerel yönetimle sözleşme yaparak heykelini gerçekleştiriyor. Yerel yönetim değişse bile sanatçının yaptığı sözleşme sona ermiyor. Yani yeni yönetim de sözleşmenin şartlarına uymak zorunda. Sanatçıyla anlaşmadan eserin yerini değiştirmek onu bozmaktır. Avrupa’da heykellerin koruma amacı dışında kaldırıldığına dair örnek yok.”
Venedik Tüzüğü ne diyor?1964’de aralarında İtalya, Belçika, Hollanda, Fransa, İspanya ve Meksika’nın da bulunduğu ülkeler tarafından imzalanan, 1967’de Türkiye’nin de kabul ettiği ve tarihi yapıların korunması ve restorasyonu hakkında uluslararası bir çerçeve belirleyen Venedik Tüzüğü’nün 7. maddesi şu şekilde: “Bir anıt tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Anıtın tümünün ya da bir parçasının başka yere taşınmasına, anıtın korunması bunu gerektirdiği ya da çok önemli ulusal ya da uluslar arası çıkarların bulunduğu haller dışında izin verilmemelidir.”
‘Heykele saldırmak siyaseten yararlı’İngiliz yayın kuruluşu BBC, “Türkiye-Ermenistan Dostluğunun Simgesi Kaldırılabilir” başlığını kullandığı haberde, “Türkiye, Ermenistan sınırının yakınında inşa edilen heykeli yıkmayı düşünüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anıtı ucube ve sanat değerinden yoksun olarak niteledi” dedi.
Heykele, bölgede güçlü olan sağcı milliyetçilerin de karşı çıktığı, bazılarının da heykelin Türkiye’nin Ermenistan’dan özür dilediğini ima ettiğini söylediklerini belirten BBC, “Sayın Erdoğan’ın zor bir genel seçimle karşı karşıya bulunduğu bir yılda heykele saldırmak, siyaseten yararlı gibi görülebilir” yorumunu da yaptı. BBC, eseri yapan Mehmet Aksoy’un heykelin yok edilmesi halinde Taliban’ın 2001’de Budist heykellerini yıkmasına benzeyeceği sözlerine de dikkat çekti.