T24 - Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı öne sürülen “İrtica ile Mücadele Eylem Planlı”nın, Ergenekon tutuklusu Avukat Serdar Öztürk’ün Ankara’daki ofisinde bulunduğu sırada polis kameralarına yansıyan görüntüler, Silivri’de süren Ergenekon davasının dosyaları arasına girdi.
Islak imza böyle bulundu - GALERİAramaya ait görüntülerin dakika dakika dökümü şöyle:
- Saat 10.23.21: Polis kamerası kayıtta. Başkomiser Mehmet Yayla, ieri girmek için büroda çalışan avukatları telefonla arıyor.
- 10.51.23: Levent Göktaş’ın avukatlık bürosunda çalışan Özge Evci ve Serdar Öztürk’ün bürosunda çalışan avukat Çağrı Özyılmaz, ofisin kapısına geliyor. Ofisteki diğer kapıların kapatılacağını söylüyorlar. Arama yapmak için polis ekibi, savcı, avukatlarla ofise giriyor.
- 10.54.44: Arama başlıyor. Öztürk’ün çalışma masasının çekmeceleri açılıyor. Aramayı yapan polis çıplak elle çalışıyor. Dolaplardaki belgeleri inceleyen polisin başında bone, elinde ise eldiveni var.
- 11.04.09: Savcı Görüşen, polislere, “Her önüne geleni almayın” diyor.
- 11.16.36: Dolapta mermi bulunuyor.
- 11.23.07: Kamera ilk defa çalışma masasından başka yöne dönüyor. Savcı Hüseyin Görüşen’in elindeki dosya objektife yansıyor. Savcı Görüşen, “Genelkurmay Başkanlığı’nın Harekât Komutası’na ait çok gizli yazılar dediği duyuluyor.
- 11.33.10: Öztürk’ün masasının üzerindeki CD üzerine avukatlarla polisler arasında tartışma yaşanıyor.
- 11.34.36: Arama sonlanıyor. Bilgisayarın hardiski çıkartılıyor.
- 15.04.22’de kamera kayıttan çıkıyor.
Olaylar nasıl gelişti?Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Levent Göktaş’ın avukatı Serdar Öztürk’ün ofisi, 4 Haziran 2009’da mahkeme kararı ile arandı. El koyulan belgeler İstanbul’a gönderildi.
- Serdar Öztürk, 5 Haziran’da gözaltına alındı ve mahkemece Ergenekon örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklandı.
- 10 gün sonra Taraf Gazetesi, Öztürk’ün ofisinde yapılan aramada ele geçirilen “İrtica ile Mücadele Belgesini” yayınladı.
- Adli Tıp ve Emniyet Kriminal Laboratuvarı, belgedeki imzanın Albay Dursun Çiçek’in el ürünü olduğu yönünde rapor verdi.
- Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, belgenin kendileri tarafından incelenmesini talep etti.
- Uzun süre bu talebe direnen soruşturma savcıları, Adli Tıp’ta 7’ye karşı 4 oyla imzanın Albay Çiçek’in el ürünü olduğuna yönelik raporun ardından, belgeyi 16 Şubat’ta Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderdi.
- Jandarma Kriminal Laboratuvarı, gerekli incelemeler sonucu 23 Şubat’ta, belgenin altındaki ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu yönünde rapor verdi.
- Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in avukatı Mustafa Çevik, dün, “Jandarma Kriminal Dairesi raporunun sonuçları ile ilgili haberleri gazetelerden okuduk. Raporun içeriği konusunda bilgimiz yok. Askeri savcılık soruşturma için müvekkilimi çağırırsa gideceğiz” dedi.
Belgeler bir gün önce yerleştirildiSerdar Öztürk’ün avukatı Demet Rençber, müvekkilinden çıktığı öne sürülen belgelerle ilgili şunları söyledi: “Kamera sürekli çalışma masasının olduğu bölümü gösteriyor. Gizli olduğu söylenen belgeler arkadaki dolapta çıkıyor. Aramaya katılan arkadaşlarımız bu belgelerin dolapta tomar halinde olduğunu söylüyorlar. Serdar Bey düzenli çalışırdı. Bütün dosyalar numaralandırılmış olarak düzenli bir şekilde dururdu. Bu belgeleri, büroya 1 gün önce giren kişilerin yerleştirildiğini düşünüyoruz.
Çiçek: İmza benim değilDeniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek, Askeri savcılıkta ve mahkemede verdiği ifadelerinde, belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını savundu. Albay Çiçek, dün 14.00’de avukatı Mustafa Çevik ile birlikte Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nda ifade verdi. Çiçek, ifadesinden sonra TCK’nın 257’nci (Görevi kötüye kullanma) ve Askeri Ceza Kanunu’nun 95/4 (Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya teyzif edici fiil ve harekette bulunmak) maddelerinden tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Askeri Mahkeme, halen görevi başında bulunması, kaçma ve dellileri karartma şüphesi olmaması, yeterli delil olmaması gerekçeleri ile Albay Çiçek’in tutuksuz yargılanmasına karar verdi.