İstanbul'daki sel felaketinin en büyük nedeni olarak dere yatakları üzerindeki yapılaşma gösterilirken derelerin ıslahı için Dünya Bankası'ndan alınan 322 milyon dolarlık kredi iki yıldır Büyükşehir belediyesinin kasasında durduğu ortaya çıktı.
Dünya Bankası'ndan (DB) derelerin ıslahı için alınan kredi iki yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) kasasında bekliyor. Büyükşehir Belediyesi'nin, 23 kişinin canını alan Ayamama da dahil olmak üzere İstanbul'daki derelerin ıslahı ve altyapı çalışmaları için 322 milyon dolarlık kredi aldığı ortaya çıktı.
Köprü, viyadük ve derelerin ıslahı için alınan kredinin belediyenin kasasında olduğunu söyleyen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu, "Krediyi aldık ancak projeleri henüz hayata geçirmedik. Projeler şu anda ihale aşamasında. Önümüzdeki bir iki ay içinde ihale aşamasının tamamlanması hedefleniyor" dedi. Hacımustafaoğlu, alınan kredi ile Ayamama'nın da aralarında olduğu 15 derenin ıslah edileceğini belirtti. Derelerin ıslahı konusunda yürüttükleri çalışmaların kamulaştırma sıkıntısı nedeniyle ağır ilerlediğini vurgulayan Hacımustafaoğlu, "Islah kapsamında derelerin temizliği ve yan yolların yapılması planlanıyor. Her dere için coğrafi özelliklerine göre ayrı bir ıslah çalışması yapılacak. Projenin bu kısmının ihale aşamasını iki yılda tamamlayabildik. Derelerin özel mülkiyette olması kamulaştırma çalışmalarını geciktiriyor" açıklamasını yaptı..
Kamulaştırma 30 milyon TL
Ayamama Deresi için hazırlanan projenin tahmini olarak 100 milyon TL civarında olacağı bilgisini veren Hacımustafaoğlu, önlerindeki en önemli sorunun kamulaştırma olduğunu kaydetti. Bu konuda hazırlık yapıldığını dile getiren Hacımustafaoğlu, Ayamama üzerindeki kamulaştırma için 35 milyon TL'lik bütçe ayrılmasının düşünüldüğünü söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 15 Eylül'deki Meclis toplantısı bu açıdan büyük önem taşıyor. Toplantıda bölgeyi çok katlı yapılaşmaya açan plan tartışılacak.
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Eyüp Muhçu, "1982 yılında hazırlanan 1/25 binlik nazım ve uygulama planına göre "ağaçlandırılacak yeşil" alan olarak ilan edilen bölge, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanı olduğu 1997 yılında hazırlanan yeni imar planı çerçevesinde yapılaşmaya açıldı. O günden bu yana bölgede hızla kaçak yapılaşma çoğaldı. 15 Eylül'de İBB Meclisi bu bölgeyi yüksek yoğunluklu ve çok katlı yapılaşmaya açacak yeni bir planı görüşecek. İBB'nin yaşanan sel felaketinden ders aldığını göstermesi için bu planı geri çevirerek samimiyetini ortaya koyması gerekiyor" dedi. 1995 yılındaki sel felaketinin bu bölgedeki afetin habercisi olmasına karşın, belediyenin bu yapılaşmaya devam ettiğini hatırlatan Muhçu, "O dönemde Başbakan Erdoğan'a bölgeye ilişkin tüm çevre raporları sunuldu. Ancak sonuç ortada" açıklamasını yaptı.
Deredeki konutlar yıkılmalı
Hükümetin afet bölgesinde başlatacağı kamulaştırma ve yıkım çalışmalarının sağlam temeller üzerine oturtulması gerektiğine vurgu yapan Muhçu, şöyle devam etti: "Bu bölge için sil baştan bir plan dahilinde bilimsel bir çalışma yürütülmeli. Bu sorun hükümetin ya da belediyenin kararı ile dere yatağındaki birkaç binanın yıkılması ile çözülemez. Kesinlikle bütünlüklü bir plan şart. Ayamama Deresi yatağına bakan ve yıkılması gereken birçok yapı bulunuyor. Bu yapılar içinde ne yazık ki belediyenin Kiptaş aracılığı ile hükümetin TOKİ aracılığıyla yaptığı konutlar da var. Bu konutlar ciddi sıkıntı yaratıyor. Gerekiyorsa bu konutlar da yıkıma dahil edilmeli."
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe de yaşanan felakette sadece Ayamama Deresi yatağındaki yapıların değil, Güneşli ve Halkalı'da yapılan toplu konut çalışmalarının da etkili olduğunu söyledi. Gökçe, "Sel baskınının önlenmesi için sadece dere yatağı değil, derenin yer aldığı bölgedeki imar çalışmalarına da dikkat edilmeliydi. Güneşli ve Halkalı sırtlarında şu anda toprak kalmadı. Aynı durum Ataköy'de de söz konusu."
212 İstanbul Power Outlet zarar değil yarar sağladı
Basın Ekspres Yolu'ndaki Akın Holding'e ait Edip İplik arazisi üzerine inşa edilen ve geçen ağustosta kapılarını açan 212 İstanbul Power Outlet, sel baskını sonrası basında haklarında çıkan haberlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, dere yatağının 212 inşaatı ile kapanması ya da dere kapaklarının kapalı olduğu yönünde basında çıkan haberlerin gerçek dışı olduğu belirtildi. Edip Uluslararası Gayrimenkul ve Turizm A.Ş. CEO'su Y. Aydın Bilgin imzasıyla yapılan açıklamada, şu bilgiler yer aldı: "212 İstanbul Power Outlet'in çevresinde, tarafımızca oluşturulmuş bir istinat duvarı bulunmaktadır. Eğer 212 İstanbul Power Outlet binası olağanüstü boyutta yağan yağmur nedeniyle oluşan selin önüne set çekmemiş olsaydı, Ayamama deresi doğu tarafına da yönelecek, bugün az ya da hiç etkilenmemiş pek çok bina ve yaşamın dramatik boyutta olumsuz etkilenmesine neden olabilecekti."
Bakan Çağlayan sel mağdurlarını dinledi
İkitelli'deki sel mağdurlarıyla Dış Ticaret Kompleksi'nde biraraya gelen Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "kayıp hepimizin kaybı" dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Tamer Dinçşahin'in de hazır bulunduğu toplantıda gergin olduğu gözlenen Çağlayan, henüz hasarın tam olarak tespit edilemediğini söyledi. Selden zarar gören yerlerde elektrik ve telefon sorununun çözüldüğünü kaydeden Çağlayan, hasar tespit çalışmalarının önümüzdeki hafta sonuna kadar tamamlanacağını söyledi.
'Devlet kırk yıldır kârıma ortak peki zararıma?
İkitelli'de 26 bin metrekarelik fabrikasını sulara teslim eden Sabri Özel isyan etti. Sabah fabrikaya gittiğinde gözlerine inanmadığını söyleyen Özel, "Devlet 40 yıldır kârıma ortak peki zararıma ortak olacak mı? Biz böyle mi koruyacağız markalarımızı" diyerek dert yandı. Sadece mal kaybından zararının 50 milyon TL olduğunu ve bu rakamın her geçen gün katlandığını ifade eden Özel, 850 kişinin istihdam edildiği fabrikanın 3-4 ay çalışamayacağını ve bu sürede üretimin fason olarak yaptırılacağını anlattı. İkitelli'de mağazası olan Wenice Kids'in Yönetim Kurulu Başkanı İdris Akdoğan ise dere yatağındaki 2 katlı mağazalarının tamamen kullanılamaz halde olduğunu ve zararlarının 1 milyon TL olduğunu söyledi. Taha Giyim İkitelli Fabrika Müdürü Çiğdem Mutlu ise kesimhanelerinde 450 bin parça ürün ve 20 aracın kullanılamaz hale geldiğini ifade etti.
TÜSİAD: Soruna popülist bir anlayışla yaklaşılmasın
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD), İstanbul'da yaşanan sel felaketinin ardından olayın nedenlerinin, kamuoyu önünde "yüzeysel ve popülist" bir anlayışla tartışılması yerine, bu tür sorunların daha genel bir plan çerçevesinde, çağdaş şehir plancılığı anlayışına uygun biçimde ele alınmasını istedi. TÜSİAD'dan yapılan açıklamada, büyük riskler içeren İstanbul ve diğer kentlerde, başta deprem ve sel gibi doğal felaketlere yönelik olarak ileriye dönük ve kolektif bir anlayışla çözüm aranması gerektiğinin altı çizildi.
Türkiye'nin zorunlu gereksinimlerinin de dikkate alınarak, doğal felaket riskleri konusunda merkezi otorite, yerel idare ve ilgili sivil toplum örgütlerinin katılımıyla, açık bir çalışma platformu oluşturulmasına ihtiyaç duyulduğunun belirtildiği açıklamada şöyle denildi: "Marmara Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi neticesinde mevcut bilgiler ışığında 32 vatandaşımızın vefat etmesi, 9 vatandaşımızın da kaybolması son derece üzüntü vericidir. Sel felaketi, neden olduğu can kayıplarının yanı sıra şüphesiz büyük maddi zarara ve ekonomik kayıplara da yol açmıştır. Felaketten zarar gören tüm iş camiasının, esnafın ve iş yerlerinin yaralarının bir an önce sarılmasını beklemekteyiz."
Banvit'te sel molası
Öte yandan Banvit Vitaminli Yem Sanayii, Bandırma'daki kesimhanesinde üretime sel nedeniyle bir müddet ara verdiğini duyurdu. Banvit'ten yayımlanan açıklamasında, sel taşkınlarına sebep olan yağışların şirket merkezinin ve ana kampusunun bulunduğu Bandırma'da da yoğun olarak hissedildiği belirtildi. Açıklamada, tesislerde temizlik ve hasar tespit çalışmalarının devam ettiği duyuruldu.
'Sigorta şirketleri zorluk çıkarıyor'
Sel felaketi nedeniyle İstanbul'daki işletmelerin en az yüzlerce milyon TL'lik zararının oluştuğu tahmininde bulunan MÜSİAD Hizmet Sektör Kurulu Başkanı Coşkun Topaloğlu, sel sonrası hasar tespiti yapan sigorta şirketlerini eleştirerek, "Sigorta şirketleri, çok zor bir dönemden geçen firmalara çıkardıkları zorluklarla sınıfta kalmıştır" dedi. Diğer yandan, sigorta şirketlerinin poliçe teminatlarının içerisinden "sel-su baskını" klozunu çıkarmış olduklarını duyduklarını öne süren Topaloğlu, "Bu konuda sigorta şirketlerinin bir araya gelerek ‘sel-su baskını' klozunu poliçelerde vermemek veya yüksek primle vermek kararı almış olmaları üzüntü vericidir" diye konuştu.