Ekim 2017'den bu yana mesaj yayınlamayan ve çeşitli kaynaklarca öldüğü iddia edilen IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'ye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı yayınlandı. Kayıtta, Türkiye'nin baskılara rağmen ABD'li papaz Andrew Brunson'ı serbest bırakmamasının ABD'nin zayıflığının göstergesi olduğu yorumunda bulundu.
Dün gece IŞİD'in medya kolu El Furkan'ın yayınlandığı ses kaydında Bağdadi olduğu iddia edilen kişi, ABD'nin tarihinin en zayıf ve istikrarsız döneminden geçtiğini öne sürüyor ve Ankara ile Washington arasındaki papaz Andrew Brunson krizi gibi güncel siyasi gelişmelere değiniyor.
Henüz Bağdadi'ye ait olup olmadığı bağımsız kaynaklarca teyit edilemeyen ses kaydında, Türkiye'nin baskılara rağmen Pastör Brunson'ı serbest bırakmamasının ABD'nin zayıflığının göstergesi olduğu savunuluyor.
İran ve Rusya'nın da ABD'nin uyguladığı yaptırımlara direnerek Kuzey Kore'nin düştüğü duruma düşmemek istedikleri belirtilen kayıtta, 'ABD'nin yürüttüğü çete siyaseti bir zayıflık emaresidir' deniyor.
'Açlık ve korkuyla sınanıyoruz'
Bağdadi olduğu iddia edilen kişi 55 dakikalık mesajında IŞİD'in Suriye ve Irak'ta silahlı mücadelede yenilgiler aldığını kabul ediyor ve bunu 'Allah tarafından açlık ve korkuyla sınanıyoruz' diyerek açıklıyor.
IŞİD destekçilerine birlik ve mücadele çağrısının da yer aldığı ses kaydında, 'Sabırla mücadeleyi sürdürenler müjdeli haberler alacaktır' ifadeleri yer alıyor.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) sözcüsü William Urban, ses kaydından haberdar olduklarını ifade etti ve düzenlediği basın toplantısında, "Bu ses kaydıyla ilgili değerlendirmemiz hakkında bir yorumda bulunmayacağım. Ebubekir El Bağdadi'nin nerede olduğunu şu an bilmiyoruz. Ancak bu kişiyi savaş alanından çıkarmak için kararlılığımız sürüyor" dedi.
Ekim 2017'den bu yana ilk mesaj
Ebubekir El Bağdadi'ye ait son ses kaydı, Ekim 2017'de Rakka'nın ABD destekli Kürt ve Arap silahlı güçlerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri'nin eline geçmesinin ardından gelmişti.
Bağdadi o mesajında 'Mücahitler için zaferin ölçütü ele geçirilen ya da kaybedilen bir şehir değil, inançlarını ne kadar koruyabildikleridir' diyordu.