Gündem

IŞİD davası başladı

Sanık Bayancuk: Bu rejimi benimsemiyorum, ben Müslümanım

23 Şubat 2016 22:29

IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 10'u tutuklu 96 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. IŞİD operasyonunda tutuklanan ve örgütün üst düzey yöneticisi olduğu iddia edilen "Ebu Hanzala" kod isimli Halis Bayancuk ifadesinde "Benim böyle bir devleti benimsemem mümkün değildir" diye konuştu. Bayancuk, "Öyle bir düzen olsun istiyorum ki o düzende adalet olsun. Şahsa göre kişiye göre adalet olmasın. Ama mevcut sistem böyle değil. Bu sistemi demokrasiyi benimsemiyorum" ifadelerini kullandı.

Hürriyet'in haberine göre, İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada aralarında Halis Bayancuk, Asaad Khelifalkhadr ve Muhammed Mustafa Halli'nin de bulunduğu 9'u tutuklu toplam  35 sanık hazır bulundu. 10 müştekinin de hazır bulunduğu duruşmayı CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de izledi. Öte yandan duruşmada Arapça bilen bir tercüman da hazır bulundu. 

Duruşma saat 13.40'da başladı. Duruşma salonundaki yer darlığı nedeniyle tutuksuz sanıklar izleyicilerin oturduğu bölümde oturtuldu. Gazeteciler duruşmayı ayakta izledi.
 

"Caiz değil, kalk buradan"

 

Bu sırada izleyicilere ayrılan bölümde oturan bir tutuksuz sanık ise bir kadın gazetecinin yanına oturmasına tepki göstererek “Caiz değil. Kalk buradan" dedi. Kadın gazeteci de bunun üzerine ayağa kalktı ve salonun yetersizliğini nedeniyle diğer meslektaşları gibi duruşmayı ayakta izledi. 

Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek, duruşmaya katılan müştekilere hitaben, "Sanıkların savunmasını alacağız. İsterseniz gidebilirsiniz, isterseniz duruşmayı izleyebilirsiniz" dedi. Bunun üzerine duruşmayı izleyen 10 müştekiden 6'sı salondan ayrıldı. Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek, mahkemelerinde görülen davayla, 30 sanıklı başka bir dosyanın da birleştiğini açıkladı.

Sanıklar ve avukatları iddianamelerin okunmamasını, iddianameyi okuduklarını söyledi. Ancak yabancı uyruklu sanıklar Asaad Khelifalkhadr ve Muhammed Mustafa Halli iddianamenin kendilerine tebliğ edilmediğini, suçlamaların ne olduğunu bilmediklerini tercüman aracılığıyla belirtti. Mahkeme Başkanı Civelek de evrakların çeviri için gönderildiğini ve kendilerine tebliğ edileceğini söyledi. Daha sonra üye hakim iddianameleri  özetleyerek sanıklara okudu.

Kimlik tespitinin ardından sanıkların savunmalarına geçildi. İlk ifade veren ise Silivri 9 No'lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda  tutuklu bulunan 'Ebu Hanzala' kod adlı Halis Bayancuk oldu. Mahkeme heyeti,  medrese eğitimi adı altında insanları cihada teşvik ettiği iddiasını sanık Bayancuk'a hatırlattı. Besmele çekerek ve salavat getirerek savunmasına başlayan Halis Bayuncuk savunmasına  iki ayrı iddianamenin birleştirilmesine tepki göstererek başladı. Bayancuk, "Bu iki dosyanın birleştirilmesinin tek gerekçesi benim. Bir dosyada El Kaide'nin Türkiye sorumlusu diğer dosyada ise IŞİD'in üyesi olarak gösteriliyorum. Normal olarak bir adamın bir örgütün lideri olması, başka bir örgüte de üye olması, bu iki örgütün de birbiri ile savaşıyor olması pek normal değil, mümkün de değil" dedi.

İddianamede birbiri ile savaşan iki örgütten birinin lideri, diğerinin de üyesi olarak gösterildiğini söyleyen Bayancuk, "Her iki davanın ayrılmasını istiyorum. Haftalık olarak dersler veririm. Bunlar gizli de değildir, içeriklerine de bakılabilir" ifadelerini kullandı.

"Polisin benimle ne derdi var bilmiyorum" diyen Bayancuk, mahkemeye Wikileaks belgesi sunarak, "Polis bize operasyon yaptıktan sonra bu belgeyi Amerikalı bir yetkili kriptolu yazmış. Belgede, polisin Türkiye'de operasyon yaptığını, gözaltına alınanların hiçbirinin El- Kaide üyesi olmadığını, bir yıl sonra hepsinin serbest kalacağını yazmış. Polis elinde delil yoksa bile örgüte yamamayıp içeriye alabiliyor" diye konuştu.  

"Savcı Murat Çağlak iddianamede inancımızı anlatıyor. Sonra da IŞİD ve El Kaide'nin paralel olduğunu söylüyor" diyen Bayuncuk, demokrasiyi benimsemediği iddialarına da cevap verdi. 
 

"Benim böyle bir devleti benimsemem mümkün değil"

 

Bayancuk "Bu benim inancımdır. Çünkü ben Müslümanım. Hakimiyet, otorite sadece Allah'a aittir. Dosdoğru din budur. İnsanlar bilmez. Ama demokrasilerde 'Hakimiyet  ve egemenlik halka aittir' deniyor. Bir müslüman olarak demokrasiyi asla bu hali ile benimsemem mümkün değildir. Çünkü dinimizde içki haramdır, Ancak Anayasa'ya göre 18 yaşını doldurana serbest. Benim dinime göre zina ve kumar günah. Ancak devlet kumarı, milli şans oyunları olarak kabul ediyor. Benim böyle bir devleti benimsemem mümkün değildir" diye konuştu.
 

"Öyle bir ülke varsa git"

 

Mahkeme  Başkanı Ahmet Civelek, "Öyle bir ülke var ise git" demesi üzerine Bayancuk, "Şu anda yok. Bu benim inancımdır. Sizin bu tavrınız nedeniyle insanlar Türkiye'den kaçıyor. İnsanlar sağına soluna bakıyor Suriye'ye gidiyor. Oraya gidince de örgüt üyesi diye buraya getirip yargılıyorsunuz" diye cevap verdi. 

Bayancuk, “Öyle bir düzen olsun istiyorum ki o düzende adalet olsun. Şahsa göre kişiye göre adalet olmasın. Ama mevcut sistem böyle değil. Bu sistemi demokrasiyi benimsemiyorum. Benimseyen insanı da putperest olarak görüyorum. Bu salona girdiğimde mahkeme salonunda niye Atatürk'ün fotoğrafı var. Sınıfa girdiğimde niye Atatürk'ün fotoğrafı var. Bakkaldan ekmek aldığımda niye paranın üstünde Atatürk'ün fotoğrafı var? Doğal olarak ben bir Müslümanım putperest değilim. Bu rejimi de benimsemiyorum. Müslümanım" dedi. 

Bayuncuk'un ifade verdiği sırada araya giren üye hakim, “Sizin bu dediklerinizi IŞİD de söylüyor. Farkınız ne? Bize propaganda yapmayın" dedi. Bayancuk da “Aramızdaki fark ben inandıklarımı insanlara anlatıyorum. IŞİD ise inandıkları için savaşıyor. Propaganda yapmıyorum. Devletin istihbaratının raporları varken niye beni örgütle ilişkilendiriyorsunuz. Aslında benim soru sormam lazım" diye konuştu.

Suruç Saldırısı'nın ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yaptığı açıklamaları da eleştiren Bayancuk, “Suruç patlaması olduktan sonra bizim dergimizin adından bahsetti. İki gün sonra da bize operasyon yapıldı. Oy kullanmıyorum. Demokrasiyi benimsemiyorum. Müslümanım ve şeriat istiyorum. İnancımızın paralellik göstermesi bizim o örgütün üyesi olduğumuz anlamına gelmiyor. Benim hiçbir örgütle bağım olmadı. Sırf kendilerine aykırı gördüklerinden,  var olan radikal örgütlere beni yamayıp içeri attılar. Hakkımı onlara helal etmiyorum. Kıyamet günü şikayetçi olacağım" dedi. 

Gözaltına alınmadan önce polislerin kendisine 'PKK sana suikast yapacak dikkat et' şeklinde uyardığını söyleyen Bayancuk, "Bir aydır tecritte yaşıyorum. Cezaevinde kimseyle iletişimim yok. Güvenlik için olduğunu söylüyorlar" diye konuştu. Bayancuk'un ifadesinin tamamlamasının ardından diğer sanıkların ifadesine geçildi
 

Sanık sayısı 96'ya yükseldi

 

IŞİD soruşturması kapsamında hazırlanan iki iddianame birleştirildi. İlk dosyada 3'ü tutuklu 67 sanık yer alıyordu. İkinci dosyada ise aralarında Halis Bayancuk'un da bulunduğu 7'si tutuklu toplam 30 sanık var. Birleşen dosyalar ile birlikte sanık sayısı 96'ya yükselirken tutuklu sanık sayısı ise 10 oldu. Halis Bayancuk her iki dosyada da sanık olarak yer alıyor.