Kamu görevlileri arasında var olan ücret farklarını “eşit işe eşit ücret” ilkesi doğrultusunda ortadan kaldırma amacıyla çıkarıldığı iddia edilen 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 2 Kasım 2012 yürürlüğe girdi. Kamu görevleri arasında "ücret eşitleme" iddiasıyla getirilen yeni düzenleme memurlar arasındaki ücret farkını derinleştiriyor.
İş Müfettişleri Derneği'nden yapılan açıklamada, "Uygulama müfettişlerle diğer kamu görevlileri arasında adil olmayan sonuçlar yaratırken, daha da adaletsiz başka bir sonucu da, Bakanlık müfettişleri arasında yaratmıştır" denildi.
İş Müfettişleri Derneği'nden yapılan açıklamada şu noktalara dikkat çekildi:
Bilindiği üzere 2 Kasım 2012 tarihinde yürürlüğe giren 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile; kamudaki ücret dengesizliğini gidermeye, özellikle de “kariyer meslekler” ve “üst dereceli makamlardaki” aynı görev ve unvanlardaki kamu görevlileri arasında var olan ücret farklarını “eşit işe eşit ücret” ilkesi doğrultusunda ortadan kaldırma amacıyla çıkarıldığı iddia edilmişti.
Bu iddia ve hedef doğrultusunda aynı görev, unvan ve konumdaki kamu görevlileri arasındaki ücret farklarının ortadan kalkması makul bir beklenti iken, yürürlüğe girişinin üzerinden bir yılı aşkın süre geçen 666 sayılı KHK’nın en azından kamu kurumlarındaki müfettiş maaşlarında, öncekinden daha adaletsiz bir tablo yaratmıştır.
666 sayılı KHK ile müfettişlerin maaşlarının kendi aralarında, hangi kamu kurumda çalıştığına bağlı olarak nasıl değiştiğine ilişkin bilgileri vermeden önce, zamanında “genel müdür” maaşlarıyla aynı seviyeden maaş alan “bakanlık müfettişlerinin”, ücret skalasındaki yerinin 666 sayılı KHK ile “daire başkanları” düzeyine indirildiğini belirtmekte fayda bulunmaktadır.
Bakanlık Müfettişlerin maaşlarının aylıklarında 2012 Ocak ayı itibariyle yaklaşık % 10 düzeyinde artış olurken, kamudaki uzman aylıklarında % 60 varan artışlar olmuştur.
Dolayısıyla, müfettiş camiasının 666 sayılı KHK’dan aldığı ilk darbe, ücret skalasındaki konumun esaslı bir biçimde aşağılara sürüklenmesi, ikinci darbe ise, aynı kararnameyle, müfettişlere hak görülen ücret artışı % 10 düzeyinde kalırken, bazı kamu görevlilerine % 60 düzeyinde cömert bir ücret artışı sağlanmasıdır.
Bakanlık Müfettişlerinin 666 sayılı KHK ile olan sorunları belirtilenlerden ibaret değildir.
Belirtilen konular, müfettişlerle diğer kamu görevlileri arasında adil olmayan sonuçlar yaratırken, daha da adaletsiz başka bir sonucu da, Bakanlık müfettişleri arasında yaratmıştır. Bu kararname ile Bakanlık Müfettişlerinin ağırlıklı bir kesiminin aylıklarından yıl içinde % 27’ye varan oranda Gelir Vergisi kesintisi kesilirken, ayrıcalıklı hale getirilen bir kısım Bakanlık Müfettişlerinin aylıklarından yılın tamamında % 15 oranında Gelir Vergisi kesintisi yapılmaktadır.
Daha somut ifade etmek gerekirse, bu gün Başbakanlık Müfettişleri de dahil olmak üzere bakanlık müfettişlerinden büyük bir kısmının aylıklarından yılın belli bir aşamasından sonra % 27 oranında Gelir Vergisi kesilirken, başta Maliye Bakanlığı Müfettişleri olmak üzere bir kısmına % 15 Gelir Vergisi uygulanmaktadır. Ücret gelirlerinin % 15, % 20 ve %27 oranlarında kademelendirildiği dikkate alındığında, Bakanlık Müfettişlerinin bir kısmının gelirlerini, diğerlerine göre iki kademe üstten ve neredeyse iki kat fazlasıyla vergilendirilmesinin bırakınız “eşit işe eşit ücreti”, asgari bir “vergi adaletini” bile sağlamadığı ortadadır.
