Dünya yazarı Kerim Ülker, "Proje başarılı olursa Türk şirket İran'da fabrika kuracak. Burada üretilecek ürünler, diğer ülkelerdeki mağazalarında satılacak. Yani üretim İran ile sınırlı kalmayacak; Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinde ‘Made in Iran' etiketiyle satılacak" dedi.
Ülker'in "LC Waikiki'den İran'da dev yatırım adımı" başlığıyla yayımlanan (6 Ekim 2017) yazısı şöyle:
Son dönemde Kuzey Irak'ta yaşanan referandumun yarattığı gerginlik Türkiye-Irak-İran üçgeninde farklı bir sürecin de yaşanmasına neden oldu. Bu üç ülkeyi ortak paydada buluşturan gelişmeler bölgede askeri bir üçgenin de oluşmasına katkı sağladı. Önce Irak-İran-Türkiye Genel Kurmay Başkanları'nın buluşmasına neden olan bu süreç şimdilerde olayı daha üst makamlara; devlet liderlerine taşındı. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülük ettiği heyette bunun göstergesiydi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli'nin yer aldığı heyette son günlerde yaşanan gelişmelere paralel olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da yer aldı. Tahran'da Türkiye heyetinin verdiği askeri ve siyasi mesajların dışında farklı bir gündem daha vardı. Hem İran hem de Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir gelişme.
Bilindiği üzere İran, ambargoların sınırlı da olsa kaldırılmasıyla yabancı şirketlerin radarına girdi. Enerji firmalarının öncülük ettiği bu akıma farklı sektörler de katılıyor. İran'ı heyecanlandıran bu farklı sektörlerin başında tekstil geliyor.
Tekstile gelen ilk yabancı
İran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sanayi, Madencilik ve Ticaret Bakanlığı hazır giyim endüstrisinin ülkede gelişmesi için bir çalışma yürütüyor. Yerel üreticileri yabancılarla buluşturan bu gelişmenin ana amacı, ‘Made in Iran' etiketli üretim yapmak ve ihracat kapısını açmak. Bu çalışmada yer alan ilk yabancı şirket bir Türk devi: LC Waikiki.
20 milyon euroluk mal alacak
İran Sanayi Bakanlığı'na bağlı Tekstil ve Hazır Giyim Departmanı Genel Müdürü Afsaneh Mehrabi, ilk yabancının Türk LC Waikiki olduğunun altını çizerek 8 aydır müzakere içinde olduklarını ifade etti. İran medyasına konuşan Mehrabi, şu ana kadar İran'da 70'in üzerinde hazır giyim üreticisi ile araştırma yaptıklarını ve Ronak Jean adlı firmanın kısa listede yer alan tek firma olduğunu vurguladı. Mehrabi, LC Waikiki'nin 1.5 yıl içerisinde İranlı üreticilerden 20 milyon euroluk yani yaklaşık 100 milyon liralık ürün alacağını kaydetti.
İkinci aşamada fabrika var
Mehrabi, LC Waikiki'nin İran projesinin ikinci ayağının ise yerinde üretim olduğunu ekledi. Mehrabi'ye göre proje başarılı olursa Türk şirket İran'da fabrika kuracak. Burada üretilecek ürünler, diğer ülkelerdeki mağazalarında satılacak. Yani üretim İran ile sınırlı kalmayacak; Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinde ‘Made in Iran' etiketiyle satılacak.
5 bin kişiye istihdam sağlayacak
Tabi ihracatta beklenen ilk pazar LC Waikiki'nin en güçlü olduğu ülkelerden biri olan Rusya. Projenin yaratacağı iş imkanını ise Mehrabi 5 bin kişi olarak hesapladı. Yani LC Waikiki, belki de İran'da istihdam sağlayacak en büyük yabancı şirket unvanını da alacak.
Yerel ortakla görüşüyorlar
İran yatırımlarıyla ilgili LC Waikiki tarafıyla yaptığım görüşmede bir yerel üretici ile hareket etmek için görüştüklerini ifade ettiler. İran'da ihracata karşılık yüzde 20 lokal üretim zorunluluğu olduğunu ifade eden LC Waikiki yönetimi, "Yüzde 20 oranı doldurabilmek için yerel üreticilerde siparişimiz de bulunuyor" dedi. Bilindiği üzere LC Waikiki'nin 37 ülkede 237 şehirde mağazası bulunuyor. Marka, Türkiye'de 473 ve yurt dışında 350 mağaza sayısına ulaştı. İran 22 mağazayla bu ülkeler arasında 4'üncü sırada yer alıyor.
***
Putin, Barzani ve petrolüne neden sahip çıkıyor?
Kuzey Irak'ta referandum sürecinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptırımların devreye girebileceği uyarısında bulunmuştu. Erdoğan, Kuzey Irak'tan gelen petrol akışının da kesilebileceğini ifade edip "Bir vanayı kapadığımız anda iş bitti. Bütün geliri meliri hepsi ortadan kalkıyor” demişti. İşte bu açıklamaya farklı bir boyut kazandırdı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin…
Önceki gün Moskova'daki enerji konferansında konuşan Putin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nden gelen petrolün sevkiyatını kesmenin kimsenin çıkarına olmayacağını ifade etti. Putin, "Petrol akışının kesilmesi küresel enerji piyasalarına da yansır, petrol fiyatları artar. Fakat benim düşünceme göre bu kimsenin çıkarlarına uygun değil. Yapılan çağrıların durumu alevlendirmemesi gerekiyor" diye konuştu.
Rosneft, 4 milyar dolarlık anlaşma imzaladı
Putin'in açıklamasının altında aslında geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız imzalanan bir anlaşma yatıyor. 25 Eylül'de yapılan referandumdan sadece 1 hafta önce Rusya'nın devlete ait enerji şirketi Rosneft, Kuzey Irak'ta doğalgaz boru hattı yatırımı konusunda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile anlaştığını açıkladı. İşbirliği bununla da sınırlı kalmadı. Referandumdan bir gün sonra Rosneft, Kuzey Irak petrolleri için Barzani yönetimiyle 4 milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Rus şirketi yatırımın detaylarını açıklamadı ancak kaynaklar son anlaşmayla en az 1 milyar dolarlık yatırım kararı alındığını belirtiyor. Kuzey Irak'ta referandum sürecinde sessizliği koruyan Rusya'nın son açıklamaları doğal olarak Türkiye, İran ve Irak'ın merkezi yönetimi ile uyuşmuyor, uyuşmayacak.