‘Hannoversche Allgemeine Zeitung' Suriye'deki ateşkesi konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:
“Beyaz Saray hafta sonunda ateşkese aşırı ümit bağlamadığını belli etmek için, Beşar Esad iktidarda kaldığı sürece çarpışmaların kalıcı bir şekilde sona erdirilemeyeceğini duyurdu. ABD kendi planını kabul ettirmek için daha fazla müdahale etmek istemiyor. Daha fazla risk alıp ılımlı muhalefeti destekleme iradesini gösteremeyen Washington'a fiili duruma boyun eğmekten başka çare kalmıyor. Dolayısıyla da kalıcı barış ümidi zayıflıyor. Ateşkes hiç olmazsa savaş yüzünden ezilenlere biraz olsun nefes aldırdı.”
‘Rhein-Neckar-Zeitung' adlı gazete, Cenevre barış görüşmelerini yeniden başlatma şansının azaldığına işaret ediyor:
“İç savaşa katılan grupların ve çatışan çıkarların çokluğu karşısında bütün silahların aynı anda susması büyük sürpriz olurdu. Ateşkese uyulma derecesi şimdilik bir umut pırıltısı olabilir. Şimdi kuşatma altındaki bölgelere nihayet daha fazla yardım ulaştırılabilir, açlık çekenler doyurulabilir, hasta ve yaralıların bakımı yapılabilir. Bu aynı zamanda Cenevre'deki siyasi çözüm pazarlığının da ön şartıydı. Ancak şiddet sarmalına kalıcı bir şekilde son verilebildiği sanılmasın. Muhalif grupların ateşkes süresini iki haftayla sınırladıklarını da unutmamak gerekir. Uluslararası ateşkes mutabakatında böyle bir süreden söz edilmemekteydi. Cenevre'de sonuç alınabilmesi için kalan zaman, görüşmeler başlamadan daha da kısalmış oldu.”
‘Stuttgarter Nachrichten' gazatesinin İran'daki genel seçimleri konu alan yorumunda oylama sonucunun yanlış yorumlanabileceği belirtiliyor:
“İran'daki ruhaniler diktasının ılımlı kanadı, meclis ve uzmanlar heyeti seçimlerinden güçlenerek çıktı. Bu tablodan, İran'da barışçı bir devrimin başladığı sonucunu çıkarmak hata olur. Ruhani ve çevresindekiler rejimi modernleştirme iddiasıyla yol çıkmıştı. Yoksa rejimi ortadan kaldırmak için değil. Yine de seçimi kazananların desteklenmesi Batı'nın çıkarına olacaktır. Kazanan tarafın nüfuzunu kaybetmesi, ırkçı cumhurbaşkanı Ahmedinejad dönemine dönülmesi anlamına gelir. Seçim sonucunun daha da güçlendirdiği trend Almanya açısından önemli bir fırsat anlamına geliyor. İran ekonomisi ve tüketici ihtiyaç duyup da yaptırımlar yüzünden alamadığı ürünleri Almanya'dan alabilir.”
‘Frankfurter Allgemeine Zeitung' bu kez İran'daki şahinleri hizaya getirme şansının daha fazla olduğu görüşünü savunuyor:
“İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin hesabı bu kez uydu. Geçen yılın temmuz ayında Batı devletleri ile İran arasında imzalanan ve yaptırımların büyük bölümünün kaldırılmasını öngören ‘nükleer' anlaşma sayesinde reformcu kanada fırsat doğdu. Seçimin sonucu ve katılma oranının yüksekliği Ruhani'ye verilmiş ‘daha fazla dışarıya açılma' direktifi sayılmalıdır. Reformcu kanat 12 yıldır ilk kez meclis çoğunluğunu kazandı. İlk İslam Cumhuriyeti'nin liberalleştirme girişimleri şahinlerin direnişi yüzünden başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Başarıya ulaşma şansları bu kez daha fazla. Çünkü yaptırımların kaldırılması herkes gibi, ekonomik imparatorluk kurmuş olan devrim muhafızlarına da yarıyor.”