İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, muhtemel bir nükleer anlaşma için ABD'nin anlaşmadan tekrar çekilmeyeceğine dair garantiler sunması gerektiğini söyledi.
ABD'nin CBS televizyonunda yayınlanan "60 Dakika" programında konuşan İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkesinin nükleer anlaşma konusundaki tutumu ve Tahran ile Washington arasındaki dolaylı müzakereler hakkındaki sorulara yanıt verdi.
ABD'nin 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan tek taraflı çekildiğini ve bu nedenle Washington yönetimine güvenemeyeceklerini söyleyen Reisi, "İyi ve adil bir anlaşma olacaksa biz anlaşmaya varma konusunda ciddi oluruz. Anlaşmanın kesinlikle kalıcı olması gerekiyor. (ABD'nin anlaşmadan ayrılmayacağına dair) Garantilerin olması gerekiyor." diye konuştu.
Reisi, İran ile ABD arasında dolaylı devam eden nükleer görüşmelerden anlaşma çıkması halinde İran'da tutuklu Amerikan vatandaşlarının serbest bırakılıp bırakılmayacağına dair soruya "ABD'de hapsedilen İran vatandaşları da var. Amerikalılara bu konuları nükleer görüşmelerden ayrı olarak yürütülebileceğimizi söyledik. Bu bir insanlık sorunudur. Bu müzakere edilebilir." cevabını verdi.
"Biden'la bir görüşmenin olacağını düşünmüyorum"
New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda ABD Başkanı Joe Biden ile yüz yüze bir görüşme ihtimalinin sorulması üzerine Reisi, "Böyle bir görüşmenin olacağını düşünmüyorum. Onunla bir araya gelmenin veya konuşmanın faydalı olacağına inanmıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Biden yönetiminin Trump'tan farkı yok
Biden yönetiminin, 2018'de ülkesini nükleer anlaşmadan tek taraflı çeken eski ABD Başkanı Donald Trump'tan farkı olmadığını söyleyen Reisi, "ABD'deki yeni yönetim, Trump yönetiminden farklı olduklarını iddia ediyor. Bize mesajlarında bunu söylediler ancak uygulamada herhangi bir değişikliğe tanık olmadık." dedi.
Reisi, İran'da 1988'de "siyasi muhaliflere" karşı gerçekleşen toplu idam kararlarında rol sahibi olduğu iddialarının sorulması üzerine, "İran'da suç işleyen herkes resmi mahkemelerde yargılanır ve yaptıklarının cezasını çeker. Bu kişiler insanlara suikastlar düzenliyordu. O yüzden başlarına gelenler, yaptıklarıyla tam orantılıydı." şeklinde konuştu.
