Irak’ta geçen hafta öldürülen 48 Suriyeli asker ve devlet memurunun sorumluluğunu El Kaide üstlendi. Örgütten yapılan açıklamada, Suriyelilerin Irak’taki varlığının Şii Nuri el Maliki’nin başbakanlığındaki Bağdat hükümetinin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’le işbirliği yapmasının bir işareti olduğu belirtildi.
El Kaide’nin Irak kanadı Irak İslam Devleti’nin bir internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, “Askeri müfrezeler, Safevi ordusunun bir kolunun tamamını yok etti” denildi. Safeviler 16’ncı yüzyıldan 18’inci yüzyıla kadar İran’ı idare eden Şii hanedanıydı.
Kerkük'te intihar saldırısı
“Çölün aslanları ve zor görevler emanet ettiğimiz adamlarımız kavşağa giden yola pusular kurdu” denilen açıklamada Suriyelilerin Irak’taki varlığının Bağdat hükümetinin Esed’le olan “güçlü işbirliği”ni gösterdiği de ifade edildi.
Irak Savunma Bakanlığı, dokuz Iraklı askerin de öldürüldüğü saldırıyı ülkeye sızan Suriyeli silahlı grupların gerçekleştirdiğini öne sürmüştü.
Bab-ı Amr'da çatışmalar sürüyor
Suriye savaş uçakları ise bu sabah Humus’un Bab-ı Amr mahallesine bir operasyon düzenledi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden bugün yapılan açıklamada, bir isyancının ifadelerine dayanılarak, Suriye savaş uçaklarının bölgenin dış kısmına saldırdığı belirtildi.
İsyancılar Bab-ı Amr’da “hafif çatışmalar” yaşandığını da ifade etti.
Daha önce isyancıların elinde olan Bab-ı Amr yaklaşık bir yıldır Suriye ordusunun kontrolündeydi.
Ancak isyancılar dün sürpriz bir baskınla bölgeyi yeniden ele geçirmek için girişimlerde bulunmuştu. Humus’un kuzeyindeki ve batısındaki ordu hatlarını delerek ilerlemeye çalışan isyancı gruplar ordunun kuşatmasını sona erdirmeyi amaçlamıştı.
Mezhepsel kıyımlar
Birleşmiş Milletler bünyesindeki Suriye araştırma komisyonunun bugün yayımlanan raporunda da Şam hükümetinin Halk Komiteleri adı verilen yerel milisler aracılığıyla mezhep temelli toplu kıyımlar gerçekleştirdiği ifade edildi.
Brezilyalı Paulo Pinheiro’nun başkanlığındaki komisyonun, Cenevre merkezli Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne sunduğu raporda, “Rahatsız edici ve tehlikeli bir eğilimle Halk Komiteleri’nin gerçekleştirdiği iddia edilen toplu katliamların zaman zaman mezhepsel özellikler sergilediği görüldü” denildi.
Raporda görgü tanıklarının ve kurbanların ifadelerine yer verildi.
