Gündem

İPA araştırması: 2022 yılında, evlerde en çok ekonomik sorunlar konuşuldu

"Stres ve kaygı seviyesi hiç düşmedi"

17 Ocak 2023 19:47

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bağlı İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yaptığı araştırmalara göre; İstanbullular, evlerinde en çok ekonomik sorunları konuştu. İstanbulluların yaklaşık yüzde 80’i ya hiç geçinemediğini ya da ancak kıt kanaat geçindiğini söyledi. Maddi yetersizliklerden dolayı tercih ettiği gıdaları alamayanların oranı ise yıl boyunca yüzde 60’ın altına inmedi.

İstanbul Planlama Ajansı tarafından aylık olarak gerçekleştirilen İstanbul Barometresi araştırmasının yıllık raporu bugün yayımlandı. Raporda, yıl boyunca İstanbulluların evdeki gündemi, İstanbul gündemi, ekonomik durumlarına ilişkin değerlendirmeleri ve duygu durumlarına dair veriler paylaşıldı.

Ekonomik sorunlar tüm aylarda ilk sırada yer aldı 

Rapora göre; İstanbullulara her ay evde en çok ne konuştukları soruldu. Katılımcıların cevapları aylara göre incelendiğinde, ekonomik sorunların tüm aylarda ilk sırada yer aldığı görüldü. Bir önceki yılla karşılaştırıldığında, 2021’de Covid-19 pandemisi öne çıkarken 2022 yılında öne çıkan konu ekonomik sorunlar oldu.

Evde konuşulan konularda ikinci sıraya, elektrik ve doğal gaz zamları yerleşti. Diğer konuların ise Covid-19, Ukrayna-Rusya savaşı, Ramazan Bayramı, konut ve kira fiyatlarındaki artış, ailevi sorunlar, okulların açılması ve terör saldırısı gibi konular olduğu görüldü. Konut ve kira fiyatlarındaki artış, ikinci sırada yer alan gündemlerin üçte birini oluşturdu.

Ocak 2022’de ekonomik sorunlar her iki İstanbulludan birinin gündemiyken faturalara gelen zamlar ve yüksek enflasyonun etkisiyle nisan ayında evdeki gündemlerinin ekonomik sorunlar olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 80,4’e çıktı.  

Türkiye'nin gündemi de yüksek faturalar ve enflasyon oldu

Raporda, yüksek gelen elektrik ve doğal gaz faturaları ve hızla yükselen enflasyon nedeniyle ağustos ayına kadar tüm Türkiye'nin gündeminde ilk sırada fatura ve gıda ürünlerine yapılan zamlar yer aldığına dikkat çekildi. Bu gündemlerin yanı sıra KPSS sorularının sızdırılması iddiası ve KPSS’nin iptal edilmesi, TOKİ’nin yürüttüğü sosyal konut projesi, Bartın’da meydana gelen maden kazası, İzmir ve Düzce merkezli iki farklı depremin yaşanması ve asgari ücret tartışmaları da Türkiye gündeminde birinci sırada yer alan konular arasında oldu. Sığınmacılar sorunu da hem Türkiye'nin hem de İstanbul’un gündeminden hiç düşmedi.

İstanbullular 2022'de ya hiç geçinemedi ya da kıt kanaat geçindi

İPA'nın hazırladığı rapora göre; yıl boyunca İstanbulluların geçinme durumu, araştırma içerisinde periyodik sorularla incelendi. Katılımcıların neredeyse yarısı, yıl boyunca geçinemediğini belirtti. Türkiye’nin gündemiyle paralel bir şekilde nisan ve mayıs ayları, geçimin en zor olduğunun belirtildiği aylar oldu. Şubat ve ekim ayında, diğer aylardan farklı olarak kıt kanaat geçinebildiğini belirten katılımcıların oranı, geçinemediğini belirten katılımcılardan daha yüksek oldu. Kenara ek para koyduğunu belirten katılımcıların ocak ayındaki oranlara en çok yaklaştığı ayın ağustos olduğu görüldü.  

İstanbul’un ilk üç sorunu

Katılımcılara on iki ay boyunca İstanbul’un en önemli üç sorunu soruldu. Sığınmacılara yönelik tartışmalar yılın on ayında en önemli sorun olarak gösterildi. İkinci sorun olarak ekonomik sorunlar gösterildi. Ocak ve Mart aylarında ekonomik sorunların ilk sırada geldiği görüldü. 

En yüksek oranda borç alınan aylar, mayıs ve temmuz ayları

İstanbulluların 2022 yılı içerisinde aylık borçluluk durumları incelendiğinde, en yüksek oranda borç alınan ayların mayıs ve temmuz ayları olduğu görüldü. 2022 yılının son üç ayında ise borç aldığını belirten katılımcıların oranında artış görüldü. 

Kendi ekonomik durumlarının iyileşeceğini düşünen İstanbulluların oranı yüzde 20’yi geçmedi

İstanbullunun kendi ekonomik durumunu değerlendirirken Türkiye’nin ekonomik durumuyla benzer örüntüde ilerlediği görüldü. Türkiye’nin ekonomik durumu ile kıyaslandığında katılımcıların kendi ekonomisine yönelik algısının genel olarak daha olumlu olduğu görüldü. Her ne kadar ağustos ayında ekonomik durumunun değişmeyeceğini ve kötüleşeceğini düşünen katılımcıların oranı aynı da olsa yılın son üç ayı ekonomik durumunun kötüleşeceğini belirtenlerin oranında artış görüldü. Sosyoekonomik statüye göre kendi ekonomik durumunun kötüleşeceğini belirtenlerin oranına bakıldığında, üst sosyoekonomik gruba ait katılımcıların mayıs ve eylül aylarında kendi ekonomik durumuna yönelik algısının kötüye doğru ilerlediği görüldü.  

Her iki katılımcıdan biri, Türkiye ekonomisinin kötüleşeceğini düşündü 

İstanbullulara 12 ay boyunca Türkiye ekonomisinin gidişatına yönelik algı ölçen “Türkiye ekonomisinin yakın dönemde ne yönde değişeceğini düşünmektesiniz” sorusu yöneltildi. Mayıs ayında, ekonomi gündemiyle de paralel olarak her beş katılımcıdan üçü, Türkiye ekonomisinin kötüleşeceğini düşündüğünü belirtti. Mayıs ayının ardından bu oran düşerek her iki katılımcıdan biri Türkiye ekonomisinin kötüleşeceğini düşündüğünü belirtti. 2022 yılının son üç ayında ekonominin kötüleşeceğini düşünenlerin oranında düzenli bir artış görüldü.  

Gıdaya ulaşmak zorlaştı, porsiyonlar küçüldü 

Katılımcıların maddi yetersizlikten dolayı tercih ettiği gıdaları alamadığını belirten katılımcıların seviyesi, sekiz ay boyunca yüzde 60’ın üzerinde seyretti. Bu oranın en yüksek olduğu ayların mayıs ve kasım ayları olduğu görüldü.

Her beş katılımcıdan üçü, yeterli gıdaya ulaşamadığı için porsiyonlarını küçülttüğünü belirtti. Bu oranın en yüksek olduğu ayın kasım ayı olduğu görüldü.  

Stres ve kaygı seviyesi hiç düşmedi 

İstanbullulardan her ay stres, mutluluk ve yaşam memnuniyetleri için 0 ve 10 arasında bir puan vermeleri istendi. Stres puanının yıl boyunca 7’nin altına düşmediği görüldü. Cinsiyete göre incelendiğinde kadınların stres seviyesi yıllık ortalama 7,9 iken erkeklerde bu seviye 7,1 olarak hesaplandı. 

Alt sosyoekonomik seviyedeki katılımcıların ortalama stres seviyesi 7,6, orta sosyoekonomik seviyedeki katılımcıların 7,4, üst gruba ait katılımcıların ise 7,2 olarak ölçüldü. İşinden memnun olduğunu belirten katılımcıların stres seviyesi 6,8 iken işinden memnun olmadığını belirten katılımcıların stres seviyesinin 8,2 olduğu görüldü. 

Katılımcıların kaygı durumları incelendiğinde genel ortalamanın 7,4 olduğu görüldü. Çalışmayan katılımcıların ortalama kaygı puanı 7,9 olarak ölçüldü. İş arayan katılımcıların kaygı seviyesinin ise 8,2 olduğu görüldü. 

Mutluluk oranı ortalamanın üzerine çıkamadı 

İstanbulluların en mutlu olduğu ayın, 10 üzerinden 5,3 puanla ekim ayı olduğu görüldü. Mutluluk ve yaşam memnuniyeti ise yıl boyunca en yüksek 5,3 ve 5,1 puana çıktığı görülürken kadınların daha çok aile ortamında, erkeklerin ise iş ortamında; tartışmaya girdiği sosyoekonomik statüye göre değerlendirildiğinde ise sosyoekonomik seviye düştükçe aile ortamındaki tartışmaların arttığı görüldü. 

İşten çıkarılma korkusunda artış görüldü 

Alt sosyoekonomik statüye sahip dört katılımcıdan biri, işten çıkarılmaktan korktuğunu belirtti. Katılımcıların sosyoekonomik seviyesi düştükçe işten çıkarılma korkusunda artış görüldü.