Gündem

İnsan hakları komisyonu da LGBTİ'leri görmezden geldi!

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulması hakkındaki yasa tasarısının önümüzdeki günlerde yasalaşması bekleniyor

22 Şubat 2016 21:09

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulması hakkında yasa tasarısı, TBMM’de lezbiyen, gay, biseksüel, transeksüel, interseks (LGBTİ) bireylerin talepleri dikkat alınmadan komisyondan geçti.Tasarının önümüzdeki günlerde Genel  Kural’a gelmesi ve yasalaşması bekleniyor. Tasarının son halinde ‘cinsel kimlik’ ve ‘etnik köken’ ibareleri yer almadı. Tasarıya göre,  ‘Herkes hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerinden yararlanmada eşit olacak. Cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik ve yaşa dayalı ayrımcılık yasak olacak.’ Tasarı, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'ndan da (KEFEK) geçmişti.

TBMM İnsan Haklarını inceleme Komisyonu’nun, 17 Şubat tarihli toplantısında  “Türkiye İnsan Hakları ve eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı” ele alındı.

Komisyonun CHP’li üyeleri, toplantıda, Başbakan Yardımcısı Lütfü Elvan tarafından sunulan kanun tasarısının, İnsan hakları alanında evrensel ölçütleri benimseyerek belirleyici ve etkin rolü olan STK temsilcilerinin görüşleri alınmadan, komisyon üyelerinin değerlendirmesine açılmadan nihai hali ile karar için getirilmiş olmasına tepki gösterdiler. Komisyonun muhalefet partileri temsilcileri, maddeler görüşülerek oylamaya geçilmeden önce, tasarının kendilerine değerlendirme fırsatı tanımayacak kadar kısa sürede gelmesini eleştirerek,  yukarıdaki çekinceleri nedeni ile ek süre talep ettiler.  

 

Altıok’dan üç temel bağlamda itiraz

 

Komisyon görüşmeleri sırasında söz alan CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, yasa tasarısının üç temel bağlamda sıkıntılı olduğuna dikkat çekti. Altıok yaptığı konuşmada şu çekincelere yer verdi: 

- Kurulun,  insan haklarının temel gereği olan bağımsızlık ve eşitlik ilkelerine aykırı şekilde kendi iradesiyle toplanma yetkisi dahi olmayan, üyelerinin tamamının devlet tarafından atama ile belirleneceği taraflı bir kurul olarak gelmesi  

- Hukuk müeyyidelerinden tamamen bağımsız cezai yaptırım gücü ile silahlandırılmış bir kurul olması  

- Tasarıdaki ayrımcılık tanımının son derce muğlak ve eksik olması, uygulama alanlarının serbestliği nedeniyle büyük sıkıntılara yol açabilecek “ hukuk dışı baskılara yol açabilecek yasal görünümlü bir ihlal kurumu” olarak karşımıza gelmesi. 

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar ise, ayrımcılığın ve hak ihlallerinin, daha çok, bireylerin devlet tarafından veya siyasi yönetimler tarafından alındığını, bunun Voltaire’den beri böyle olduğunu söyledi. Sağlar, bu tasarıda kurul üyelerinin teşkiline bakıldığı zaman siyasi yönetimlerin ve devletin yetkililerinden oluştuğunu ve yapısının son derece tehlikeli olduğunu, hak ihlalleri ve ayrımcılıkla ilgili konuların burada çözüleceğinin imkanı olmadığını dile getirdi. Sağlar ayrıca oluşturulacak kurulun, İnsan haklarını İnceleme Komisyonu ile ilişkisinin ne şekilde kurulacağının tasarıda belirtilmediğini, böylesi bir durumun, ileriki zamanlarda birbiri ile çatışan kurumlar haline dönüşebileceğini vurguladı.  

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan yardımcısı CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise  Paris İlkelerinin açık hükmüne karşın, insan hakları ve hukuk alanındaki sivil toplum üyelerinin görüşleri alınmadan ve katılımları sağlanmadan tasarının oluşturulduğunu, bu durumun ise kurulun bağımsızlığı ve meşruiyetini etkileyeceğini ifade etti. Tasarının “işkencenin önlenmesi, ayrımcılık ve genel insan hakları” alanında bir kurum oluşturuyor olmasına karşın, özellikle “ayrımcılık” vurgusu ile yetindiğini, başlı başına farkı bir kurulun konusu  olması gereken “işkencenin önlenmesi” konusunda herhangi bir düzenleme yapmadığını belirtti. 

Komisyonun CHP’li üyeleri, söz konusu tasarının 64. Hükümet Programı’nda yer alan insan haklarını koruma mekanizmalarının etkinleştirilmekten uzak olduğunu dile getirdiler. CHP’li üyeler, Tasarının, insan haklarını koruma, bu hakların gerçekleşmesi için gereken koşulların hazırlanması, şikayet ve denetim yöntemi ile bunların kurumsal yapısı ve işlevleri yönünden eksik, sorunlu ve amacı gerçekleştirmekten uzak olduğu eleştirisinde bulundular.  

Komisyon toplantısına katılan İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan tasarıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkdoğan, bu konudaki ortak görüşlerinin tasarıda yer alan;  insan haklarının korunması, ayrımcılıkla mücadele, işkence ve kötü muameleye karşı ulusal önleme mekanizması adı altında üç değişik fonksiyonun bir arada yerine getirecek bir kurum oluşturmak yerine, ayrı ayrı bu kurumların oluşturulması gerektiği görüşüne yer verdi. 

Toplantıda hazır bulunan İnsan Hakları Ortak Platformu Genel Koordinatörü  Feray Salman da, bu tasarıda toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili hiçbir emareye rastlanmadığı, hiçbir şekilde  insan hak ve özgürlüklerini koruyacak bir yapıya sahip olmadığı ve sivil toplumun farklı bileşenleri ile bir araya gelinmeden bu tasarının komisyonda görüşülmemesi ve geri çekilmesi gerektiğini belirtti. 

Komisyon toplantısında İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği temsilcisi Ömer Atalar da söz aldı. Atalar, tasarı ile oluşturulacak bu kurumun, ülke olarak evet dediğimiz Paris Prensipleri ile çelişmemesi gerektiğini kaydetti.