Gündem

İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Üskül: Cemil Kırbayır sorgudayken öldürüldü

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla kurulduktan sonra aylardır titiz bir çalışma sürdüren TBMM İnsan

14 Nisan 2011 03:00



T24 - Hülya Karabağlı / Ankara 


Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla kurulduktan sonra aylardır titiz bir çalışma sürdüren TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Berfo annenin biricik oğlu Cemil Kırbayır’ın işkencede öldüğünü söyledi. Üskül, “Cemil Kırbayır’ın sorgulama esnasında gözaltında iken öldürüldüğü kanaatindeyiz” dedi. 



Üskül, Kırbayır’ın gömüldüğü yeri bilen ve hayatta olan devlet görevlisi birkaç kişiye seslenerek, “Vicdan sahibi,  bir kaç kişinin yer göstermesi lazım. Bunu bekliyoruz” dedi.


MSB'den hâlâ yanıt yok

Berfo annenin gözlerini 12 Eylül 1980 tarihinde bırakan Cemil Kırbayır olayında TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu önemli bir yol aldı.  Üskül, düzenlediği basın toplantısında MİT ve Emniyet’ten o dönemde görev yapan kişilerle ilgili bilgi istediklerini  ve bunların kısa zamanda  kendilerine gönderildiğini söyledi. Dönemin askeri personeli hakkında bilgi istenilen Milli Savunma Bakanlığı’ndan hâlâ yanıt bekleniyor.


Devlet 'kaçtıysa' ispatla yükümlü

İncelemeler sırasında Cemil Kırbayır’ın gözaltında kaçtığına dair inandırıcı bilgi ve belge bulunamadı. Komisyon başkanı, devletin ‘kaçtı’ iddialarını ispatla yükümlü olduğuna dikkat çekerek, “İddia edilen bu görüşü ispatlamaya yönelik olarak o dönemde göstermelik bir iki arama dışında etkili bir soruşturma, inceleme de yapılmamış, sadece 3 polis memuruna disiplin hukukunun en hafif cezalarından olan kınama cezası verilmiştir. Cemil Kırbayır’a  ne olduğunu ispatlamak görevi onu gözaltına alan ve sorgusunu yapanlardadır, devlettedir”.


Gözaltını hatırlayamadılar

Çalışmaların nasıl yürütüldüğü konusunda bilgi veren Üskül,  o dönemin polis memurları ve sorgulamaları yapan polislerin dinlendiğini anlattı ve “ Polis amirleri, her türlü yönetimin sıkıyönetim komutanında yani askerde olduğunu, polis memurlarının askeriyenin emrinde görev yaptığını, kendilerinin olaylardan haberlerinin olmadığını, Cemil Kırbayır olayını da hatırlamadıklarını ifade etmişlerdir”.


Polise göre 'Firar'

Cemil Kırbayır, kardeşi Mikail Kırbayır’la birlikte 12 Eylül darbesinin ertesi günü 13 Eylül 1980’ de evden alınıp 247’ci piyade alayına götürülüyor. Bir hafta tutulduktan sonra Kars askeri gözetim evine götürülüyor. Sorgulama yeri olarak kullanılan Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünde Emniyet personelince sorgulanarak, işkenceye tabi tutuluyor. 8 Ekim 1980 de öldürülüyor. Polis tutanaklarına ise, gözaltında iken firar ettiği ve kaybolduğu belirtiliyor.


Üskül: Gözleri kapalı elleri bağlıyken nasıl kaçar?

Cemil Kırbayır’la gözaltına alınan üç kişinin Dede Korkut Eğitim Enstitüsünde oluşturulan üçlü birimce -Asker, MİT ve Polis- tarafından sorgulandığına dikkat çeken Üskül, Kırbayır’ın dışındakilerin sorgulandıktan sonra  tekrar gözetim evine getirildiğini söyledi ve “Komisyonum bu olayda Cemil Kırbayır’ın sorgulama esnasında gözaltında iken öldürüldüğü, sorguya alınan şahıslara kötü muamele ve işkenceye varan eylemlerde bulunulduğu konusunda kuşku duymamaktadır. Bu durumu o tarihte Kars ta görev yapan üst düzey bazı kamu görevlileri de komisyonumuza belirtmişlerdir” dedi.

Üskül, “Elleri arkadan bu şekilde bağlı olan bir kişinin de, polis tutanağında yer aldığı şekilde sorgu için bekletildiği veya sorguda bulunduğu  ikinci kattaki bir odadan aşağıya atlayarak kaçmasının imkânsız olacağını değerlendirmektedir. Kaldı ki burada yüzlerce kişi sorgulanmasına karşın kaçtığı söylenen bir olay olması da şüpheyle yaklaşılması gereken bir durumdur”