İngiltere seçimi: Boris Johnson ve Jeremy Corbyn ilk kez canlı yayında karşı karşıya geldi
20 Kasım 2019 00:59
İngiltere'de 12 Aralık'ta yapılacak erken seçim öncesi Başbakan Boris Johnson ve İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, ilk kez canlı yayında karşı karşıya geldi. ITV'nin bir saat süren yayınında liderler halktan gelen soruları yanıtladı.
Julie Etchingham'ın moderatörlüğünü yaptığı tartışma programı, önce İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'nin, daha sonra da Muhazafakar Parti lideri Boris Johnson'ın 60'ar saniyelik açılış konuşmalarıyla başladı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Corbyn seçmenlere İngiltere'nin geleceği için gerçek bir seçim hakkı verildiğini ve İşçi Partisi'nin "gerçek bir değişim ve umut" vadettiğini söyleyerek başladı.
Johnson ise açılış konuşmasında erken seçimin tek nedeninin "parlamentodaki çıkmaz" olduğunu savundu ve seçilmesi halinde Brexit'i (İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışı) gerçekleştireceğini belirtti.
Daha sonra stüdyodaki izleyicilerin sorularına geçildi ve liderler yine birer dakika içinde soruları yanıtladı. Johnson cevap süresini aştığı için birkaç kez moderatör tarafından uyarılmak zorunda kaldı.
Brexit
Bir saat süren tartışmanın ilk yarısında ana konu Brexit'ti.
Tartışmayı stüdyoda takip eden izleyicilere verilen soru sorma hakkında ilk soru "Sonsuza kadar Brexit hakkında konuşmayacağımızın garantisini verebilir misiniz?" oldu.
Başbakan Boris Johnson, seçilmesi halinde İngiltere'nin 31 Ocak'ta kesinlikle AB'den ayrılacağını söyledi ve Muhafazakar Parti'nin tüm milletvekili adaylarının da AB'yle vardığı Brexit Anlaşması'na destek verdiğini vurguladı.
Johnson ayrıca rakibi Corbyn'in "oyalama politikası" içinde olduğunu iddia etti.
Corbyn ise bu suçlamayı reddetti ve başbakan seçilmesi halinde 3 ay içinde AB'yle daha iyi bir Brexit anlaşmasını müzakere edeceklerini ve 6 ay içinde de bu anlaşmayı, AB'de kalış seçeneğinin de bulunduğu bir referanduma götüreceklerini belirtti.
Corbyn ayrıca Johnson'ın, iddia ettiği gibi 2020 sonuna kadar AB ile yeni bir ticaret anlaşması imzalayacağına dair sözlerini "safsata" olarak niteledi.
Johnson, Corbyn'i olası yeni referandumda AB'de kalmayı mı ayrılmayı mı destekleyeceği konusunda sıkıştırdı ancak Corbyn "referandum sonucuna sadık kalacağını" söyleyerek soruya net bir yanıt vermedi.
Bir diğer izleyici ise liderleri yalan söylemekle suçlayarak "Halk size nasıl güvenebilir?" diye sordu.
Johnson siyasilere ve parlamentoya olan güvenin "korozyona uğramış" olduğunu belirterek bunun temel nedeninin milletvekillerinin referandum sonucuna saygı göstermemesi olduğunu ifade etti ve "Güveni onarmanın yolu Brexit'i gerçekleştirmek" dedi.
Corbyn ise "Güven, kazanılması gereken bir şeydir ve bunun yolu da dinlemektir" dedi ve seçilmesi durumunda halkı dinleyeceğine ve fikir birliğine varmaya çalışacağına söz verdi.
Moderatörün, liderlerin "tonu" değiştirmesi için bir jest yapmalarını istemesi üzerine liderler el sıkıştı ve tartışmaya reklam arası verildi.
Sağlık sistemi ve İskoçya
Tartışmanın ikinci bölümü Brexit'ten ciddi şekilde etkilenme olasılığı bulunan Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) konusuyla devam etti.
Jeremy Corbyn, özel sektörün NHS'le bağlantısını bitirmek istediğini söylerken, Johnson da sağlık sisteminde özelleşmeden yana olmadığını belirtti.
Corbyn, AB'den ayrılmaları halinde AB'yle serbest ticaret anlaşması imzalamalarının 7 yıl alacağını iddia etti ve böylesi bir anlaşmanın Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) için tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Boris Johnson ise böylesi bir anlaşma sürecinde NHS'in kesinlikle pazarlıkların parçası olmayacağını söyledi.
2014'te yapılan bağımsızlık referandumu ile Birleşik Krallık'ta kalmaya karar veren İskoçya konusunda ise Boris Johnson, İşçi Partisi'nin, İskoçya Ulusal Partisi'nin (SNP) desteğini almak için İskoçya'da ikinci kez bağımsızlık referandumu yapılmasına izin vereceğini savundu.
Jeremy Corbyn ise SNP ile koalisyon hükümeti kurmayacaklarını vurguladı. Corbyn, İşçi Partisi iktidarının ilk yıllarında bağımsızlık referandumu olmayacağını, İskoçya'ya daha fazla yatırım yapılacağını söyledi.
Ekonomi
Bu seçimin ülke ekonomisinin geleceği için bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Jeremy Corbyn, seçilmesi halinde "sıfır saat sözleşmelerini" bitireceğini ve şirketler vergisini artıracağını belirtti. Corbyn bu sayede eğitim harçlarını kaldırıp, gelir adaletsizliğini azaltmaya söz verdi.
Başbakan Johnson ise şirketler vergisinde yapılacak indirimi rafa kaldırıp NHS'e 6 milyar sterlin ekstra ödenek sağlama sözü verdi.
Stüdyodaki izleyicilerin özellikle Johnson doğruları söylediğini vurguladığında, Corbyn ise İşçi Partisi'nin Brexit politikasının net olduğunda ısrar ettiğinde güldükleri gözlendi.
"Gidip kaydolun ve oy verin"
Liderlere, 3 hafta sonra yapılacak seçim öncesi ilk kez karşı karşıya geldiği televizyon tartışması sonunda, yine birer dakikalık kapanış konuşması hakkı verildi.
Corbyn 45 saniye süren kapanış konuşmasında "Bu, bir neslin görebileceği en önemli seçim. Eğer hala oy vermek için kaydolmadıysanız gidip kaydolun ve oy verin. Umut için İşçi Partisi'ne oy verin" dedi
Johnson ise "Yapılacak seçim çok basit. Ya Brexit'i gerçekleştireceğiz ya da Corbyn'le yine ilerleme olmayan bir yılı seçeceğiz. Gelin bu çıkmazı ve ayrımları aşalım" dedi.
İki lider 6 Aralık'ta bu kez BBC'de yayımlanacak tartışma programında karşı karşıya gelecek.
İngiltere'de erken genel seçim 12 Aralık Perşembe günü yapılacak.
Johnson, Theresa May'in başbakanlıktan istifa etmesinin ardından Muhafazakar Parti içindeki oylamayla partinin yeni lideri ve dolayısıyla Başbakan seçilmiş ve geçen Temmuz ayında görevi devralmıştı.