İZMİR, (DHA)- İZMİR\'deki Yaşar Üniversitesi\'nin, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim görevlisi Dr. Elif Çetin, İngiltere Parlamentosu’nda gerçekleştirdiği sunumda, İngiltere ve Avrupa Birliği’nin (AB) mülteci krizine yönelik tepkilerini değerlendirdi. Dr. Çetin, \"Avrupa, sınır güvenliğini günden güne artırıyor ancak bu durum Avrupa’ya ulaşmak isteyen mülteci sayısını azaltmadığı gibi insan kaçakçılığını ve tehlikeli göç yolculuklarını daha da artırdı\" dedi.
Doktora eğitimini Cambridge Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ‘Avrupa’da göç politikaları’ üzerine gerçekleştirdiği çalışmalarla tamamlayan Dr. Elif Çetin, Arap Baharının Akdeniz Bölgesi üzerinde yarattığı etkileri de kapsamlı bir şekilde araştırdı. İngiltere Parlamentosu’nda gerçekleştirdiği sunumda ise ‘İngiltere ve AB’nin mülteci krizine yönelik tepkilerini’ değerlendiren Dr. Elif Çetin, 2015 yılından bu yana Avrupa’ya ulaşmak isteyen Suriyeli sayısında yaşanan artışa dikkat çekti. Çetin, \"Suriye iç savaşı sonrası resmi kayıtlara göre Türkiye’ye 3 milyona yakın Suriyeli göç etti. Bir kısmı ise Lübnan ve Ürdün’ün yanı sıra Avrupa’ya ulaşmayı başardı. Bu insanlar ülkelerine geri dönme umudunu hep canlı tutuyorlardı ancak 2015 yılından sonra bir umutsuzluk hali baş göstermeye başladı. Bu nedenle de pek çoğu farklı bir hayat beklentisiyle Avrupa’ya yönelmeye başladı. Örneğin, 2015 senesi içinde 1 milyonu aşkın insan Avrupa’ya gelerek iltica talebinde bulundu, ancak bunların sadece 290 bin kadarı mülteci statüsüne hak kazandı. Ancak bu durum bazı siyasi çevrelerce sınır güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle kriz olarak yorumlandı\" dedi.
YASAL YOLLAR GİDEREK TIKANIYOR
Avrupa sınır güvenliğinin artmasıyla yaşanan olumsuz örneklere değinen Dr. Elif Çetin, \"Süreç içinde Avrupa’ya ulaşmak isteyenler için yasal kanalların yavaş yavaş tıkanmış hale geldiğini görüyoruz. Şu anda AB üyesi ülkeler geçici göçe daha sıcak bakıyorlar ama uzun vadede ek işgücüne ihtiyaç duydukları halde ekonomik göçe yönelik alımları kapalı duruyor. Bu durum ülkelerinden kaçan insanları yasal olmayan yöntemlerle başka bir ülkeye giriş yapma eğilimine daha da sokuyor. Avrupa sınır güvenliğinin artmasıyla insan kaçakçılığının ve tehlikeli göç yolculuklarının daha da artığını görüyoruz. Öte yandan ‘Geri Kabul Anlaşması’ ile birlikte Ege Denizi’nde yaşanan dramatik olaylarda bir durulma yaşandı. Artık Batı Akdeniz rotası üzerinden yani İtalya üzerinden geçiş denemelerinin yaşandığını görüyoruz\" bilgisini verdi.
TÜRKİYE’NİN YÜKÜ AĞIR
AB ve İngiltere’nin mülteci krizine yönelik yaklaşımını da değerlendiren Yaşar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Elif Çetin, \"Mültecilere yönelik Avrupa’nın genelinde temkinli bir politika hakim. İngiltere ise bir ada ülkesi ve Schengen sistemine dahil olmaması gibi özellikleriyle özellikle İtalya gibi bir ülkeyle kıyaslandığında çok daha güçlü doneleri elinde bulunduruyor. Özet olarak Türkiye bu büyük yükün çoğunluğunu halen daha sırtlanmış durumda. AB’de mülteci krizi iç siyasette bir seçim meselesi haline dönüştü diyebiliriz. Yani Avrupalı siyasetçiler özellikle seçim dönemlerinde bu konuyu tüm boyutlarıyla konuşmuyorlar ve gereken adımları da atmıyorlar\" dedi.
FOTOĞRAFLI