Avrupa'da ateistler otobüslere verdiği 'Belki de Tanrı yoktur' ilanının ardından vaftizlerin iptal edilmesi için harekete geçti. 100 binden fazla İngiliz internetten vaftizi iptal eden belgeyi indirdi
İngiltere'de ateist ve laik gruplar tarafından başlatılan 'Belki de Tanrı Yoktur' ilanlı Ateist Otobüs kampanyasından sonra, şimdi de vaftize karşı kollar sıvandı. Ulusal Laik Topluluğu (NSS) 3 pound karşılığında dağıttığı sertifikalarla, bebekken vaftiz edilmiş ama şu anda Hıristiyanlık inancına mensup olmayan insanların, Hıristiyanlık inancından çıkmaları için harekete geçmelerini sağlıyor.
İngiltere'de şu ana kadar 100 binden fazla İngiliz 'de-baptism' (Vaftizi iptal etme) belgesini internetten indirmiş durumda. NSS başkanı 58 yaşındaki Terry Sanderson, 1500 sertifikanın bir anda tükendiği bilgisini verdi.
Bir vaftiz töreni58 yaşındaki Londralı erkek hemşire John Hunt, vaftizinin iptal edilmesini isteyen ilk kişi olmuş. Hunt, beş aylıkken Hıristiyan olduğu ilan edildiğinde, kendisinin buna karar vermek için çok küçük olduğunu söylüyor.
İngiliz Kilisesi'ne vaftizini iptal etmek üzere başvuran Hunt, kiliseden yasal bir belgeye ihtiyaç olduğu ve talebini resmi gazetede ilan etmesi gerektiği yanıtını almış. Mayıs 2008'de söz konusu ilanı veren Hunt, diğer İngilizler tarafından da takip edilmiş. 66 yaşındaki Michael Evans ise, 'bir tür çocuk istismarı' olarak tanımladığı vaftizinden vazgeçmek için kiliseye başvurunca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurması gerektiği yanıtını almış.
İngiliz Kilisesi'nden yapılan açıklamadaysa, kendilerinin kayıtları değiştirme gibi bir yasal pozisyonda olmadıkları belirtildi. "Vaftizi iptal etmek kişinin kendisi ve Tanrı arasındaki bir meseledir" diyen kilise sözcüsü, 'üyelik' esasına dayanan bir kilise olmadıklarını ve İngiliz Kilisesi'nde vaftiz olan insanların toplam sayısının kaydını da tutmadıklarını, dolayısıyla bu tip sayıların da düzenli olarak yayımladıkları istatistiklerde yer almadığını belirtti.
Radikal gazetesinin haberine göre, 'De-baptism' kampanyasının öncüleriyse, inisiyatifin kiliselerden yükselen tiz sese bir yanıt olma amacı taşıdığını söylüyor. Sanderson, "Katolik Kilisesi şu aralar politik olarak çok aktif, düşmanlığın da bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Katolik ülkelerde insanlarda kiliseyi terk ederek böylece cezalandırma yolunda güçlü bir his var" diye konuşuyor. Sanderson, bu 'düşmanlık' hissinin, hükümet rakamlarına göre nüfusun yüzde 72'ye yakınının kendisini Hıristiyan olarak tanımladığı İngiltere'de 'de-baptism hareketini' güçlendirdiği yorumunu yapıyor.
Durham Üniversitesi'nden teolog Paul Murray ise aynı fikirde değil. Murray, "Benim gözlemlerim bu yönde değil" diyor ancak havada bir değişim olduğunun da farkında: "Katolikliğin ve diğer inanç sistemlerinin sekülaristlerle birlikte plüralist alana indiği, ilginç bir dönemden geçiyoruz."
Tıpkı İngiltere'de başlayıp yayılan ateist otobüs kampanyası gibi, 'de-baptism' hareketi de İspanya ve İtalya'ya yayılmış durumda.