İngiltere Parlamentosu Kalkınma Komisyonu, yardım kuruluşlarının faaliyet gösterdikleri bölgelerdeki cinsel istismar skandallarıyla ilgili bir rapor yayımladı. Raporda, yardım kuruluşlarının, çalışanlarının sorumlu olduğu skandalların farkında oldukları ama bunu engellemek için çaba sarf etmedikleri belirtiliyor.
Avam Kamarası Uluslararası Kalkınma Komitesi Başkanı Stephen Twigg, yardım kuruluşları ile ilgili olarak, "Mağdurlardan çok kendi itibarlarını koruma kaygısındalar" dedi.
İngiltere'de The Times gazetesi Şubat ayında, İngiliz yardım kuruluşu Oxfam'ın üst düzey yetkililerinin 2010 yılındaki Haiti depreminden sonra, mağdurlarla para karşılığı cinsel ilişkiye girdiklerini ortaya çıkarmıştı.
Uluslararası yardım kuruluşlarının görev yaptıkları ülkelerdeki yerel halka dönük cinsel istismarlarını inceleyen raporda ise cinsel istismarın "herkesçe bilinen bir sır olduğu" belirtildi.
"Yardım sektöründe cinsel istismar ve suistimal" başlıklı raporda, bu vakaların engellenebilmesi için "daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği" vurgulandı.
Avam Kamarası Uluslararası Kalkınma Komitesi'ne göre yardım kuruluşları sorunu bilmelerine rağmen "liderlik konusunda toplu bir başarısızlık sergiledi" ve istismarlar ancak bir krize dönüştükten sonra harekete geçti.
Komite Başkanı Stephen Twigg, raporun "küçük ama sorunun çözümüne yönelik ilk adım" olduğunu söyledi.
Twigg, "İlgili yetkililere uyarıda buluyoruz. Her ne kadar aşılamaz gibi görünse de çözümler bulunmalı. Bu felaketle yüzleşilmeli" dedi.
Oxfam Mütevelli Heyeti Başkanı Caroline Thomson da kuruluşun Haiti'de yardıma muhtaç kadınları korumakta başarısız olmasından dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirtip, "2011'den bu yana ilerleme kaydettik ancak daha atılacak adımlar olduğunu kabul ediyoruz" diye konuştu.
Avam Kamarası Uluslararası Kalkınma Komitesi'nin raporunda, "Yardım sektörü kendi çalışanlarının cinsel istismar ve suiistimallerinin uzun yıllardır farkındaydı ama sorunu kontrol altına almakta ve çözmekte başarısız oldu" ifadeleri yer aldı.
Oxfam'ın Haiti'deki cinsel istismar skandalından sonra farklı kuruluşlarda da benzer suistimaller yaşandığı ortaya çıkmıştı.
İngiliz The Mail on Sunday gazetesi, 2015 yılında Save the Children adlı yardım kuruluşunun baş stratejisti Brendan Cox'un 'kadın çalışanlara yönelik uygunsuz davranışlarda bulunduğunu' yazmış, Cox daha sonra bu iddiaları reddetmişti. Ancak Cox skandaldan sonra görevini bırakmıştı.
Cox ayrıca, öldürülen milletvekili eşi Jo Cox anısına açtığı iki yardım kuruluşundaki görevlerinden de ayrılmış, daha sonra "Save The Children'da çalışırken bazı hataları olduğunu" itiraf etmişti.
BM Çocuklara Yardım Fonu Başkanı Yardımcısı Justin Forsyth de daha önce Başkanlık yaptığı Save The Children'da "kadınlara uygunsuz davranışlarda bulunduğu" suçlamalarını kabul edip, iki yıldır sürdürdüğü UNICEF'teki görevinden Şubat ayında istifa etmişti.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) de, Şubat ayındaki açıklamasında son üç yılda 21 çalışanının "cinsel istismar" suçlaması nedeniyle işten atıldıklarını veya istifa etmek zorunda kaldıklarını duyurmuştu.
İngiltere Uluslararası Kalkınma Bakanı Penny Mordaunt, Komite'nin cinsel istismar raporuyla ilgili olarak "Yardım sektörü güç dengesizliğini, farklı kültürleri ve cinsel istismara yol açan davranışları ve suiistimalleri tam olarak dikkate almadığı sürece bu konuyu gündemden düşürmeyeceğiz" dedi.