İngiliz gazeteleri dün Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin katılımıyla yapılan Suriye konulu üçlü zirveye sayfalarında yer verdi. Times, Soçi'deki zirveye ev sahipliği yapan Rusya lideri Vladimir Putin'in Suriye'de reformlar yapılmasını ve uzlaşma sağlanmasını istediğini yazdı.
Times'ın Orta Doğu muhabiri Richard Spencer'ın imzasını taşıyan haberin başlığı, "Putin, 'Suriye'yi kurtardık' diyerek övündü".
Richard Spencer, üçlü zirvede ABD'nin eksikliğinin dikkat çekici olduğunu belirtiyor.
Spencer, haberinde Putin'in şu sözlerini öne çıkarmış:
"Suriye Rus ordusu sayesinde kurtarılmış, bir devlet olarak varlığını sürdürmesi sağlanmıştır."
Putin zirve sonrası yaptığı açıklamada, Suriye'de reform sürecinin önemine dikkat çekmiş, hükümet dahil tüm kesimlerin karşılıklı tavizler vererek uzlaşmaları gerektiğini söylemişti.
Zirvede alınan önemli kararların başında, Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin ilerde belirlenecek bir tarihte Soçi'de toplanması geliyor.
Farklı siyasi partilerin temsilcilerinin, Suriye içindeki ve dışındaki muhaliflerin de katılacağı bu kongrede, Suriye devletinin gelecekteki parametreleri belirlenecek.
Times'taki haberde şu satırlar da yer alıyor:
"Soçi Zirvesi'nde çatışmasızlık bölgelerine de odaklanılması bekleniyordu. Ancak Suriye'de muhaliflerin en büyük destekçisi olan Türkiye ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı desteklemek için bu ülkeye on binlerce Şii milis gönderen İran, siyasi çözüm noktasında birbirlerinden çok uzaktalar."
Times'a konuşan düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu'ndan Noah Bonsey de Rusya'nın, rejimin muhaliflerin kontrolündeki bölgelere yönelip yönelmeyeceği gibi kritik stratejik konularda ilerleme sağlanmasının beklenmemesi gerektiği görüşünde.
Amerikalıların, Kürtlerin liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) destek verdiklerini hatırlatan Bonsey, "Amerikalılar hala Suriye'deyken, Rusların rejimin SDG'ye saldırılarını büyük oranda artırmasına destek vermesini tasavvur etmek zor" diyor.
Guardian'daki haberin başlığı ise "Rusya, İran ve Türkiye, Suriye'deki savaşın son bulmasını tartışıyor".
Gazetenin diplomasi muhabiri Patrick Wintour'ın kaleme aldığı haberde, zirvenin Suriye'deki soruna çözüm bulunması için organize edildiği hatırlatılıyor, varılan anlaşmayla ilgili olarak "farazi" yorumu yapılıyor.
Patrick Wintour yine de bu anlaşma ile muhtemelen Beşar Esad'ın görevini sürdüreceği görüşünde.
Wintour, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Esad'ı ülkesinde ağırladıktan sonra ABD, Suudi Arabistan ve İsrail liderleriyle telefon görüşmeleri yaptığını da hatırlatıyor.
"Putin İran ve Türkiye'ye, Suriye'nin yeniden inşasına yönelik tartışmalara katılma çağrısında bulundu" diyen Wintour'ın haberinde şu satırlar da yer alıyor:
"Ancak gelecekte herkesi zor bir dönem bekliyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Kürtlerinin Ulusal Diyalog Kongresi'nden dışlanmaları gerektiğinde ısrarcı. Suriye Kürtlerinin, Türkiye'nin 'terörist' olarak nitelendirdiği Türkiye'deki Kürt gruplarla bağlantılı olduklarını söylüyor. Oysa Kürtler, ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin parçası olarak IŞİD'in yenilgiye uğratılmasında etkili oldular."
"Erdoğan geçmişte bölünmüş Suriye muhalefetinin en önemli destekçilerindendi. Şimdi ise öncelikle Türkiye'nin sınırındaki Kürt tehdidine odaklanmış durumda."
"İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise Suriye'nin kuzeydoğusundaki Amerikan askerlerine atıfla, Şam yönetiminin davet etmediği yabancı birliklerin ülkede kalmasının 'kabul edilemez' olduğunu söyledi."