TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Harp, yapılan araştırmalara göre, en fazla işsizlik, iş kazası, iflas, düşük ücretle çalıştırmanın görüldüğü sektörlerin başında inşaatın geldiğini belirtti.
Sektörün canlanması için kamu yatırımlarına ağırlık vermek gerektiğini kaydeden Harp, "Ancak kamu yatırımları durma noktasına kadar geriledi. Kan kusuyoruz ama siyasi iktidar kızılcık şerbeti içtiğimizi söylüyor" dedi.
Harp yaptığı yazılı açıklamada, ekonomik krizin inşaat sektörüne etkilerini değerlendirdi.
Hükümetin yerel seçimlere kilitlendiğini, önlem almak yerine sorunu yok saymaya çalıştığını ifade eden Harp, özetle şunları kaydetti:
"İnşaat sektörü bileşenleri, kan kusuyor ama siyasi iktidar kızılcık şerbeti içtiğimizi söylüyor.
Önceki yılın eylül ayına göre 2008 eylülde 27 bin 434 inşaat işçisinin daha işini kaybettiği bilinmiyor mu? 2008 yılının üçüncü çeyreğinde büyüme hızında en fazla düşüşün yüzde 4,3 ile inşaat sektöründe yaşandığı ve bu düşüşün somut olarak ne anlama geldiğini fark etmememiz isteniyor? Bizzat yaşanan gerçekliğe değil, iktidar temsilcilerinin söylediklerine inanmamız isteniyor.
İnşaat sektöründe işsizlik oranının yüzde 25–30 aralığında olduğunu, iş bulan şanslı mühendislerin yaklaşık yüzde 75'inin yoksulluk sınırının altında ücret aldığını, işe yeni başlayan genç meslektaşlarımızın asgari ücretin bile altında bir maaşa mahkum edildiğini unutmamız bekleniyor. Krizin en büyük mağdur sektörü olacağına kesin gözüyle bakılan inşaatta ise en büyük sorunun işten çıkarma olacağı, şimdiden yurt dışında ve içinde tasfiye edilen işlerden, işten çıkarmaların arttığı biliniyor.
Kamu yatırımları durma noktasına gelmiştir gelmesine ama yeni açılan işlerin yandaş şirketlere, siyasi iktidara yakın ailelere peşkeş çekildiğine dair bizim yıllardan bu yana tanık olduğumuz gerçeklerin, son günlerde basının ilgi odağı haline geldiği görülüyor."
İnşaat sektörünün çözülemediği oranda çoğalarak geleceğe aktarılacak sorun ve sıkıntılar içinde bulunduğunu ifade eden Harp, hükümeti, kentsel dönüşüm projeleri ve TOKİ çalışmalarıyla yetinmekle eleştirdi. Harp, söz konusu iki alanın da "derman olmak bir yana hastalığı ağırlaştıracak içeriğe sahip olduğunu" savundu.